Bodrum'un marinalarında hayat var

Aralık ayının başındayız. Bodrum'da güneş pırıl pırıl. Rüzgar yok. Kendine güvenen denize bile giriyor. Ama Bodrum bomboş. Halbuki bu aylarda da Bodrum güzel. Çok yer kapalı olduğu için bu aylarda Bodrum'a gidenler marinalarda vakit geçiriyor.
Eskiden Bodrum'un içinde Doğan Grubu'nun işlettiği Bodrum (Karada) Marina vardı sadece. Bu marina o kadar ilgi gördü ki, art arda iki marina daha yapıldı.
Turgutreis'te Doğuş Grubu'nun D-Marin ismini taşıyan marinası ile Yalıkavak'ta Cefi Kamhi'nin Port Bodrum adını verdiği marinası bu yıl açıldı.
Marinalarda yat bağlayacaklara hizmet vermeyi amaçlayan mağazalar, lokantalar ve kahveler her mevsim açık.

Bodrum'un içindeki Bodrum Marina'nın yat kulübü
Bodrum Marina'ya teknelerini bağlayan yerli ve yabancılar ile bu mevsimde Bodrum'a gidenler ve orada yaşayanlar marinadaki yat kulübünü dolduruyor. Şenkal Öztüzün geçen yıl yat kulübünü baştan aşağı yeniledi. Terastaki Japon lokantası kışın kapalı ama İtalyan lokantası ile Yat Kulüp açık. Bahçedeki barlar güzel havada hizmet vermeyi sürdürüyor.
Yat Kulüp'te her akşam canlı müzik var. Haftanın değişik günlerinde Birsen Tezer, Erkan Şimşek-Faruk Dayıoğlu sahne alıyor. Ozan Tan ile Evrim Özsuca caz söylüyor. Hafta sonları sevenleri, senelerin şarkıcısı Salim Dündar'ın İspanyolca şarkılarını dinliyor.
Bir akşam karımla Yat Kulüp'e yemeğe gittik. Şef Mehmet Uzunöz ile yardımcısı Mehmet Samanlı tertemiz bir masa hazırladı. Birer tabak makarna ısmarladık. Benim spagetti bolonezim (kıymalı, salça soslu çubuk makarna) ile karımın pennesi (sebze soslu düdük makarna) sosları, tatları ve servis şekli ile İtalya'da yenilenlerden daha iyiydi. Aşçıbaşı Mehmet Uzunöz'ü tebrik ettik. Uzunöz daha önce Swissotel'de yabancı şeflerin yanında çalıştığından İtalyan, Uzakdoğu ve Osmanlı mutfağında deneyimli.
Yat Kulüp tam bir profesyonel yönetime sahip olduğundan servis de mutfak da aksamıyor. Her bölümün ayrı müdürü var. Mehmet Özdemir İtalyan lokantasının, Arif Duman Japon lokantasının, Tolay Sucu Yat Kulüp bölümünün sorumluluğunu taşıyor.
Doğuş Grubu'na ait Turgutreis'teki D-Marin, Filiz Şahenk'in "bebeği". Her köşesine bir "hanım elinin" değdiği bakınca anlaşılıyor. Burası da şehirle bütünleşmiş durumda. Etrafında duvar yok. Turgutreis'in bir parçası halinde... Geniş bahçesi, geniş otoparkları yeşillendirilmiş. Her yer tertemiz.

D-Marin'deki Armani Kahve gece gündüz açık
Bu marinadaki Armani Kahve hep açık. Armani Kahve'de çay ve kahve içmek, pasta yemek mümkün. Güçlü bir mutfağı da var. Şefi Antonio Lombardi, İtalyan yemekleri yanında pizza da pişiriyor. Armani Kahve'de çiğ et-carpaccio 16 milyon, İtalyan pilavı risotto ile İtalyan makarnası spagetti 17 milyon, pizza ise 14 milyon lira.
Yerli şarapların yanında yabancı şarap çeşitleri de var. Yerlilerin şişesi 60 milyon, yabancılarınki 80-100 milyon lira dolayında. Armani Kahve'nin barında Ertuğrul Çığır, salonunda Mehmet Akay hizmet veriyor.
D-Marin'de bir de Mr. Kem's adında kahve var. Bu kahvenin özelliği, özel bir lisans ile basınçlı kızartma tencerelerinde yağ emmeyecek şekilde kıtır tavuk kızartması yapması... Kıtır tavuk eti parçaları ile kızarmış patatesi pek nefis.

Dört yıllık Mozart Cafe, Port Bodrum'da hizmet veriyor
Cefi Kamhi'nin Yalıkavak'ta inşa ettirdiği ve Port Bodrum ismini verdiği marinaya yatlar bağlanmaya başlanmış. Ama inşaat devam ediyor. O kadar çok dükkan yapılmış ki, şu anda marinada yattan çok dükkan var.
Etraf yeşillendirilmiş. Mısır'dan getirilen palmiye ağaçları çevreyi süslemiş. İnşaat tamamlandığında, yatlar marinayı doldurduğunda her şey daha iyi olacak.
Yalıkavak'ın girişinde yol üstünde dört yıldır hizmet veren Mozart Cafe, marinanın içine taşınmış. Güzel havalarda ise bahçede çay, kahve ve hafif yiyecek servisi ile marinayı gezenleri ağırlıyor.
Mozart Cafe'yi Figen Erkin isminde işini seven bir hanım işletiyor. Pasta, börek, kurabiye, krep, soğuk sandviç çeşitleri yanında isteyene kahvaltı veriyor. Günün her saatinde Viyana usulü sosis, şinitzel, mantı, omlet yapıyor.
Ben Viyana usulü sosis yedim. Mayonezli patates salatası, soğanlı sosu ile gerçekten Viyana usulü sosis tabağı hazırlanmıştı.