Pazar "Bu dizide gazetede okuduğumuz cinayetler var"

"Bu dizide gazetede okuduğumuz cinayetler var"

23.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Adli tıp profesörü Oğuz Polat'ın danışmanlığında yazılan "Mat" adlı dizide Türk kamuoyunu sarsmış cinayetlere ve kriminal olaylara yer verilecek

Bu dizide gazetede okuduğumuz cinayetler var

Ekranlardaki polisiye dizilere bir yenisi ekleniyor. "Mat", daha çekimlerine bile başlanmadan çok iddialı bir yapım olacağa benziyor. Senaryosunu 2000-2003 yılları arasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Oğuz Polat'ın yazdığı dizi, gerçek olaylardan esinleniyor. Yakın tarihimize ışık tutacak dizide, yabancı yapımlarda izlemeye alışık olduğumuz laboratuvar sahneleri de bolca kullanılacak. Halen Marmara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'nda görevli olan Polat, 13 bölümünü yazdığı "Mat" ile adli tıbba duyulan saygının da artacağı görüşünde. Mat, net olmayan anlamına geliyor. Dizinin ilerleyen bölümlerinde asıl anlamı ortaya çıkacak. "Mat"ın özel bir anlamı var mı? İki boyutu var bunun. Ben hem bir dönem Adli Tıp Kurumu başkanlığı yaptım hem de akademik anlamda kriminolojiye ilgi duyan ve kitaplar yazmış bir kişi olarak bu konuların halk tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Kurum başkanlığım sırasında NTV'de "İpucu" adlı, kriminal olayları nasıl çözdüğümüzü anlatan bir program yaptık. O program çok ilgi gördü. Ayrıca sinema benim çok sevdiğim bir alan. Bunun önce romanını yazdım, sonra hikayeye dönüştü ve çok başarılı bir senarist olan Ahmet Saatçioğlu bunu senaryolaştırdı. Nereden çıktı böyle bir dizi yapma fikri? Şimdiye kadar izlediğim Türk yapımlarında hep eksiklikler görüyordum. En basit aksiyon sahneleri, adli tıp sahneleri bile kötü çekiliyordu. Bunları bilen kişi eksikliğini gidermek ve çekimlerde teknolojiyi kullanmak için daha fazla yatırım yapmak gerekiyor. Bu işi iyi yapabilecek bir yapım şirketi aramaya başladık. Medyalab isimli yapım şirketi de laboratuvar ortamını yaratmaya talip olunca tüm ayaklar tamamlanmış oldu. Ekranlardaki polisiye diziler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yakın tarihe bir gönderme de yapmak istiyoruz. Olmuş olaylardan esinlenerek yazılmış senaryolar olacak. İzlediğinizde, "A, bu şu olaya ne kadar benziyor" diyecek seyirci. Çünkü güne başladığınızda gazetede yazan 10 olayın yedisi Adli Tıp'tadır o gün. Dizideki amaç, yakın tarihe ışık tutmak ve bir olay ortaya çıktığında Türkiye'de de bunun çok iyi yapıldığını anlatmak. Dünyadaki tüm teknolojiler burada da kullanılıyor. Bir DNA analizi, suçlu profili rahatlıkla yapılır. "Mat" yaşanmış hikayelerden mi oluşuyor? "Vahşet olmayacak" Üniversitede olsun, Adalet Bakanlığı'nda olsun, çalışanların mesleki çatışmalarını vereceğiz. Gazeteciler, polisler, adli tıpçılar herkes olacak dizide. 13 bölümün yazımı tamamlandı, 51 bölümün hikayesi de elimizde. Başka neler olacak "Mat"ta? Evet. Her bölümü izledikten sonra "A, demek bu yöntem böyle kullanılıyor" densin istiyorum. Çünkü dizinin bilgilendirme misyonu da var. İnsanlar başlarına bir şeyler geldiğinde ne gibi yöntemlerin kullanıldığını bilsinler ve bilinçli olsunlar misyonu da taşıyor bu dizi. Bir de sokaktaki adam bilmeli ki emniyet güçleri, adli tıp uzmanları çözüme ulaşmak için çok iyi çalışıyor. Adli tıp yöntemlerinin ayrıntılarını yabancı dizilerdeki gibi görebilecek miyiz? Biz mantık yürütmeye senaryo üretmek deriz. "Acaba böyle midir?"den yola çıkacağız tabii ama teknik boyut da sıkça kullanılacak. Bazen bazı hikayelerin daha sonraki bölümlerde çözüldüğünü göreceğiz. Mantık yürütmek mi, yoksa teknik boyut mu baskın dizide? Vahşet, kan olmayacak. Kötünün yaptığının detaylı açıklamasını değil, iyinin ona ulaşmak için kullandığı yöntemleri vereceğiz. Aynı zamanda çocukların izleyemeyeceği bir kuşakta yayınlanacak. Yurtdışındaki polisiye dizi örneklerindeki gibi otopsi safhalarını en ince ayrıntısına kadar gösterecek misiniz? Oluyor. Özellikle çok popüler, kamuoyunu sarsan yaralanmalar ve ölümlerde çok karmaşık durumlar var. Biz de ilk bölümlerde böyle kamuoyuna yansımış olaylara yer vereceğiz. Yabancı polisiyelerde çok iyi kurgulanmış cinayetler izliyoruz. Türkiye'de de oluyor mu benzerleri? "Türk insanının işlediği cinayetlerin yüzde 80'i ani öfke yüzünden" Sinema ve edebiyat benim hobim. Bunları izleyenden bir ileri aşamada, ne kadar iyi yapılmış, ne kadar gerçekçi olmuş diye çok izliyorum. Türkiye'de birkaç örnek oldu ama iyi olanları hep oyunculukla ilgili oldu. "Alacakaranlık" çok çok iyiydi. Ama teknik konuda sıkıntılıydı. Yabancı dizileri her zaman izliyorum. Çok iddialı olacak ama "Biz yapsak şurasını şöyle yaparız ve çok daha iyi olur" dedim hep. Medyalab'den gelen ilk maketler de beni tatmin etti. CSI ve benzeri dizileri takip ediyor musunuz? Dünyada olay yeri incelemede adli bilimciler yer alıyor. Türkiye'de ise sadece polis gidiyor. Delili polis toplayıp Adli Tıp'a getiriyor. Delili toplama yöntemi de çok önemli. Delili toplayınca sonuca çok rahat ulaşırsınız. Adli Tıp'ın tekniklerinin yurtdışındakilerden farkı yok diyorsunuz. Aynı şeyi olay yeri inceleme için de söyleyebilir miyiz? Seri katil planlı çalışır. Türk insanının işlediği cinayetlerin yüzde 80'inde neden anlık kızgınlık, öfkedir. Öfke yönetimi uygarlıkla düz orantılı bir şey. Bu bilinmezse öfke öldürmeye kadar uzanabilir. Halbuki uygarlığın temeli her şeyi kurallar içinde çözmektir. Türkiye'de seri katil neden yok? İzi bulunması mümkün olmayan çeşitli yöntemler vardır. Özellikle son dönemlerde Doğu Bloku ülkelerindeki çalışmalar öyle bir noktaya geldi ki kişiye belli bir madde veriliyor, o madde de daha sonra uçuyor ve kandaki tespiti zorlaşıyor. Kusursuz cinayet detaylarda çok iyi çalışılarak yapılabilir belki ama insan faktörünün olduğu her yerde hata vardır. Elinde olmadan, teri damlayabilir. Ve teorik olarak bulunabilir. En iyi, kusursuz cinayet olabilir mi?