Pazar Bu “ikili delilik” sona ersin!

Bu “ikili delilik” sona ersin!

29.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Duayen spor yazarlarına Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin birbirleri hakkında yaptıkları açıklamaları sorduk. En ilginç yorum Mehmet Demirkol’dan geldi: “Fenerbahçe ve Galatasaray hiçbir spor dalında en az beş sene karşılaşmamalı”

Bu “ikili delilik” sona ersin

Her şey Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital arasındaki Beko Basketbol Ligi final maçlarıyla başladı. Yaşanan olaylar nedeniyle Galatasaray Liv Hospital saha kapama cezası alırken, olaylı bir maçın ardından Fenerbahçe Ülker’in benzer bir ceza almaması fitili ateşledi. İki takım yöneticilerinin yaptıkları “şok açıklama”lar ise gerginliğin tuzu-biberi oldu. Sonunda Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal, “Galatasaray maça çıkmayacaktır ve bu kirli senaryonun bir parçası olmayacaktır” açıklamasını yaptı.
Galatasaray Liv Hospital takımı son maça çıkmadı... Şampiyon Fenerbahçe Ülker oldu... Fakat tartışmalar bitmedi...
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım hakkında verilen “yeniden yargılama” kararını yaptığı sert bir açıklamayla eleştiren Galatasaray böylece gerginliği farklı bir boyuta taşıdı. Dünya Kupası sayesinde içimiz “futbol keyfi”yle dolup taşarken, tüm bu olanlar sporseverleri endişelendiriyor.
Ortak dilek bu “ikili deliliğin” sona ermesi...

Haberin Devamı

Kulüplerin açıklamalarından satır başları

12.06.2014 - Fenerbahçe
(Aziz Yıldırım’ın basın toplantısından)

Şike var diyorsunuz ama Türkiye’ye şikeyi sokan Galatasaray’dır.
12.06.2014 - Galatasaray
Türk spor tarihinde, kişisel çıkarları için, camialar arasındaki barış ve kardeşliğe en çok zarar veren kişi olarak anılacak bir kulüp başkanının bugünkü basın toplantısının değerlendirmesini kamuoyunun sağduyusuna bırakıyoruz.
17.06.2014 - Galatasaray
Hukukun hâkim olduğu ülkelerde, spor dünyasının içinde olmaması gereken “şike hükümlüsü” bir şahsın, kurulları ve hakemleri baskı altına alabildiği bir düzende, sporda adaletten ve ahlaktan söz edilemez. Galatasaray Erkek Basketbol Takımı maça çıkmayacaktır.
17.06.2014 - Fenerbahçe
Ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuzun Türkiye Beko Basketbol Ligi finalinde kulübümüze rakip olmamak için sahaya çıkmamayı tercih etmesi yolundaki kararını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
25.06.2014 - Galatasaray
Adı geçen hükümlüler, yeniden yargılama yoluyla beraat etseler dahi, bu karar; sportif hukuka göre, 2010-2011 sezonunda şike yapılmış olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
25.06.2014 - Fenerbahçe
Bugünkü açıklamalara cevap veremiyoruz. Zira biz bile bu KORKUYA karşı verecek bir cevap bulamıyoruz...

Haberin Devamı

“Spor kültürümüz yozlaşıyor”

Atilla Gökçe (Milliyet)
Türkiye’de spor kulüplerini yönetenler maalesef rekabeti kirlettiler. Kendilerinde temelde spor etiği, olimpizm gibi ilkeler ve felsefeler olmadığından toplumu da alıştıkları güce tapan iktidar tiryakiliğiyle yönetiyorlar. Maalesef spor kültürümüz henüz gelişmedi. Gün geçtikçe de gelişeceğine yozlaşıyor. Bu kararlar spor kültürü gelişmiş bir toplumda alınsaydı ve karşılıklı suçlama bildirileri yayınlansaydı her iki kulüp taraftarları ayrı ayrı ve ortaklaşa olarak kulüp yöneticilerini yerden yerde vururdu. Şimdi maalesef her iki camia da kendi yöneticilerini yüceltiyor; onlara kahraman payesi vererek adeta tapınıyor.
Her iki kulüpte saygı duyulacak, emek terleri döken yerli ve yabancı sporcular var. Onların final maçına çıkıp son topu dürüstçe kullanma isteğini, heyecanını ve hakkını engellemek kimin haddine! Bu engelleme olimpizmin temel ilkelerine aykırıdır. Dava açılsa bu sporcular, yöneticilerinden akıl almayacak tazminatlar kazanır. Çünkü spor yapma hakkı, insan haklarının vazgeçilmez, temel unsurlarından biridir.
Ben Gençlik ve Spor Bakanı’nın çağrı yapmasını bekliyorum. Çünkü o final maçı, sadece bu iki kulübün değil, sporseverlerin hakkıdır. Spor bakanımız halim selim, suyu akışına bırakan bir yol izlemiştir. Ben gelecekte daha etkin rol üstlenmesini dilerim.

Haberin Devamı

“Camialarına kötülük ediyorlar”

Emrah Kayalıoğlu (NTV Spor)
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki rekabet herhangi bir katalizöre ihtiyaç duymadan zaten yeteri kadar gergindir. İddiaları arttıkça ve yarışta öncelikli rakipleri birbirleri oldukça bu gerilim tırmanır da tırmanır... Yöneticilerin camialar arasındaki gerilimin iyice tırmanması için katalizör görevine soyunmaları işi giderek içinden çıkılmaz bir noktaya götürüyor. Taraf ayırt etmeden söylüyorum: İkisi de önce spora sonra kendi camialarına kötülük ediyor. Ama çözüm ne derseniz, bu iki düşman kardeşi ortak bir noktada buluşturacak asgari bir müşterek göremiyorum ben artık.

Haberin Devamı

“Yumurta ve tavuk hikayesi”

Ercan Güven (Milliyet)
Futbol yöneticileri ile taraftarlar arasındaki takas usulü “şiddet alışverişi”, aslında çözülememiş ve çözülemeyecek ünlü zihin jimnastiği ile bire bir örtüşür: “Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan?” Acaba tribün şiddetine “keskin sirke futbol yöneticileri” mi sebep olur, yoksa taraftar denilen büyük kalabalığın yüreğindeki şiddet mi iter yöneticileri sertliğe? Bakmayın biz spor yorumcularının her daim faturayı yöneticilere kestiğimize. İkisi de doğrudur.

Mecburen sert önlemler alınacak
Taraftarlarını yay gibi germeyi âdet haline getirmiş, bunu bir “yönetme sanatı” olarak benimsemiş başkanların ve yöneticilerin çoğunlukta olması, bu iddiayı çürütmez. Rahmetli Özhan Canaydın örneği daha dün gibidir. Dünya kibarı Galatasaray başkanı en sert ve en kışkırtıcı başkanların on misli eleştirilmiştir. Rakibini alkışlaması ise sonun başlangıcı olmuştu.
Peki, en tepeden sokaklara “şiddet med-cezirinde” birbirini besleyen kin ve nefretle nereye kadar gideriz?
Hoşgörü eskide kaldı, kendi kendini düzeltme fırsatları kaçtı... Şiddet artıp başka branşlara
dal budak sararsa en sert yöneticilerin dudaklarını uçuklatacak önlemler alınacak mecburen. Nitekim “başka branşlara dal budak sarma” noktasındayız şu anda.
Ve fren yapan yok. Tekerlekli sandalye basketbol maçı bile tekme tokat.
Bir adım sonrası “inisiyatifi beceremeyenin elinden alma” aşaması. Tavuklar kesime, yumurtalar omlete, altın yumurtlayan kaz sizlere ömür. Kendi düşen ağlamayacak o zaman! Spor sektörü maddi manevi büzüşecek. Şiddet yüklü taraftar da sokak kavgalarına başka bahane bulacak. Bir de sporda özgürlük için uğraş dur ondan sonra.

Haberin Devamı

“Oyuncuları kimse dinlemiyor”

Mehmet Demirkol (Fanatik)
İki yıldır çeşitli mecralarda söylemeye çalıştığımı tekrar edeceğim: Bence Fenerbahçe ve Galatasaray hiçbir spor dalında
en az beş sene karşılaşmamalı. Gerekli ortamı sağlama konusunda iki tarafın da hiçbir çabası yok. Hatta durum bunun tam tersi...
Sporun iki temel unsuru oynayanlar ve seyredenlerdir. Halihazırdaki durumda seyredenler birbirlerinin salonlarına zaten gidemiyorlar. Oyuncuların da hiçbir söz hakkı yok. Kimse onları dinlemiyor. Bu çerçevede karşılaşmalarına gerek de yok.