Bu yaz Türkleri bekliyor

ALPER İZBUL

alper.izbul@milliyet.com.tr

ontenegro, Türkçe adıyla Karadağ... Yugoslavya’nın dağılmasının ardından bir süre Sırbistan’la yoluna devam edip daha sonra bağımsızlığını ilan eden küçük bir Adriyatik ülkesi. Nüfusu 650 bin dolayında. Denize uzanan dağların arasına, tepesine kurulmuş köyler ve
en büyüğü İstanbul’un en az insan yaşayan belediyesinden küçük kentleriyle butik bir ülke.

Karadağ’ın büyük bölümü 1800’lerin sonuna kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış ama Adriyatik’e yakın birkaç bölgesi hiçbir zaman Osmanlı eline geçmemiş. Örneğin, tarihi çok eski dönemlere dayanan, çevresindeki dağların denizle sanki özlemle buluştuğu
hissi veren ve eski kentine girdiğinizde karşılaştığınız
estetik mimariyle insanı
masal dünyasına götüren
Kotor... Tarihte Venedikliler
için özellikle ticari anlamda stratejik öneme sahip bir liman olan Kotor, kenti çevreleyen dağlar sayesinde doğal bir kale gibi. Kenti gördüğünüzde,
Orta ve Yeni Çağ’ın koşullarında fethinin zaten neredeyse imkansız olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz.

Kayak ve deniz aynı anda

Doğası, tarihi, turistik bölgelerindeki estetik mimarisi, yazın beklenmedik ölçüde hızlanan gece hayatı ve turistlere sunduğu cazip fiyatlarla akıl çelen bir gezi rotası Karadağ. Ülkede yaz aylarında kayak ve deniz keyfi aynı anda yaşanabiliyor.

Türk Hava Yolları ülkenin yeni başkenti Podgorico’ya
21 Haziran’dan itibaren neredeyse her gün karşılıklı olarak sefer düzenleyecek.
Biz Gazella Turizm bünyesindeki tur operatörü markası BinRota ile Karadağ’a uçtuk. Uçakta yiyecek-içecek servisi başladıktan kısa bir süre sonra pilotun “İniş için alçalmaya başlıyoruz” anonsu geldi. Havada kaldığımız toplam süre sadece 1 saat 15 dakikaydı. Podgorico’nun ülkenin nüfusuyla doğru orantılı küçük havalimanına indiğimizde, vize uygulaması olmadığından pasaportumuzu göstererek kısa sürede geçiş işlemlerini bitirdik. Bu vizesiz seyahat imkanı özellikle Türk turistler için önemli bir masraf kaleminin ortadan kalkması anlamına geliyor.

7 bin kişilik disko

Bavullarımızı aldıktan sonra Türkçe bilen rehberlerimiz eşliğinde bir Adriyatik kenti olan Budva’ya doğru yola çıktık. Karadağ son dönemde pek çok ünlü ismin konuk olduğu bir ülke. Özellikle Budva’ya yakın konumdaki Sveti Stefan çok büyük ilgi çekiyor. Sveti Stefan taş evlerden oluşan ve eskiden din adamlarının yaşadığı küçük bir yarımada. Araplar tarafından işletilen bir otele dönüştürülmüş. İzole bir işletme olması Hollywood yıldızlarına, çeşitli spor dallarının dev isimlerine
ev sahipliği yapmasını sağlıyor.

Budva özellikle yaz aylarında tam bir eğlence merkezi. Geceleri 7 bin kişilik bir diskoya dönüşen açık alanı, casinoları, restoranları ve hızla gelişmekte olan konaklama tesisleriyle Avrupa turizminde liderliğe oynayacak gibi görünüyor.

Karadağ’ın 190 kilometrelik sahil şeridinin 72 kilometresi halka açık plaj. Ülkenin en önemli özelliklerinden biri yiyip içtiğiniz pek çok şeyin organik olması. Yemekler Türk mutfağına yakın. Şarapları gerçekten enfes.

Budva’ya cazip fiyatlı turlar düzenleniyor

Karadağ’ın en önemli turizm merkezlerinden biri Budva. 5 gece-6 günlük Budva tatil turlarının fiyatı 499 avrodan başlıyor. Ulaşım, her şey dahil konseptli otellerde konaklama, tüm transferler ve Türkçe rehberlik hizmetleri bu fiyatların içinde.

Limon ve narenciye ağaçlarının kokusunu tüm sahil şeridine taşıyan Budva, ilk gün yapılan şehir turunda Roma, Venedik ve Osmanlı etkilerini ziyaretçilerine hissettiriyor. Dinlenme, alışveriş ve serbest zaman imkanı tanıyan Budva turuna katılanların, ekstra turlarla Karadağ’ın diğer yerlerini, Skader Gölü ve Dubrovnik’i görme, Tara Nehri boyunca cip safari ve rafting yapma şansı oluyor. Mayıs ayındaki Budva Karnavalı ve hazirandaki müzik ve dans festivali de turlar sırasında katılımcıların denk gelebileceği etkinliklerden.