Pazar ‘Cesaret ve korku beni kışkırtır’

‘Cesaret ve korku beni kışkırtır’

24.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Cesaret ve korku beni kışkırtır’

‘Cesaret ve korku beni kışkırtır’





Aşk Meydan Savaşı" dizisinde Rıza karakterini canlandıran Cem Davran, 12 yaşında katıldığı Şehir Tiyatrosu ailesinde bu yıl 26’ncı senesini doldurdu. 1964 yılında İstanbul’da doğan ve Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu olan Davran "Yusuf ile Kenan", "Kurt Kapanı", "Kahpe Bizans", "Balalayka" gibi filmlerde rol aldı. Cem Davran başarıyla ilgili olarak "Bazen cesaret bazen de korku beni başarıya götürür" diyor.

Oyunculuk yapmak size neler hissettiriyor? Oynadığınız rollerle benzeşen yönleriniz oluyor mu?
Oyunculuk yapmak benim yaşayabilmek için bulduğum yöntem. Hayatta en çok sevdiğim şeyi yapıyorum, bir de üstüne para veriyorlar. İşin teorik tarafı bir yana oyunculuk gerçekten de benim için yaşama sebebi. Oynadığım karakterle benzeşen yönlerim tabii ki var. Roller oyuncunun içinden çıkar. Oynadığınız karakter ne tamamen sizsinizdir ne tamamen siz değilsinizdir. Benim için aslolan oynadığım her karakterle kavga etmemdir. Benden çıkan rol kişisiyle asla uzlaşamam ve barışamam.

Uzun yıllardır seslendirme yapıyorsunuz. Nedeni iyi para kazandırması mı, yoksa seslendirme yapmaktan zevk mi alıyorsunuz?
Seslendirme bir tiyatrocunun ek işidir. Tiyatro türevli bir iştir. Ayrıca çok keyiflidir. Kayda değer bir para da kazanılır. Ben daha çok reklam filmi seslendirmesi yapıyorum.

Birçok programın sunuculuğunu yaptınız. Sunuculuğa devam edecek misiniz?
Sunuculuk benim işimin en önemli parçası. Türkiye’de sunuculuk anlamında Orhan Boran kalitesinde bir çizginin temsilcilerindenim ve ölene kadar sunuculuğa devam edeceğim.

Dünyaya yeniden gelseniz ne olmak isterdiniz?
Tarzan olmak.

Başarılı olmanıza kim veya ne yardım etti?
Ailem, çocukluğum, ustalarım, doğup büyüdüğüm mahallem ve tabii ki Şehir Tiyatroları.

Sizi başarılı ve diğerlerinden farklı kılan nedir?
Başarılı olduğumu biliyorum ama birilerinden farklı mıyım, emin değilim. Galiba beni biraz da diğerleri başarılı kılıyor.

Kendinizi en çok ne zaman tam anlamıyla başarılı hissettiniz?
Şehir Tiyatroları’nda hatırı sayılır bir oyuncu olduğumda kendi kendime şöyle dedim: "Oğlum Cem, sen galiba bir şeyleri başardın."

Sizce başarı insanı çekici kılıyor mu?
İnsanlar yaşamda en çok güçten etkilenir. Yakışıklılık, güzellik, para vb. Başarı da etkili bir güçtür. Bu yüzden başarı insanı çekici kılar.

Gerçek başarı nedir? Ne zaman "İşte şimdi başardım" dersiniz?
Gerçek başarı istikrar içerir. Ayrıca başarı sonsuzlukla kardeştir. "Evet, işte şimdi başardım", sizi ölümlü kılar. Oysa gerçek başarı yeniden doğabilendir, ölüme meydan okuyabilendir. Başarmanın matematiğinde eşitliğin sağında hep sıfır kalır.

Başarısız olduğunuz ve vazgeçmeyi düşündüğünüz anların nasıl üstesinden geldiniz?
Herhangi bir şeyi "Hadi bunu da başarayım" diye yapmam. Bir şeyleri ben gibi yapıyorum ortaya başarı çıkıyor. Bundan rastgele anlamı ya da tesadüf kaderciliği çıkmasın. Yaşamsal performansınız genelde başarı içeriyorsa buna siz de müdahale edemezsiniz. Ama başarı doğal olarak negatif ucu olan başarısızlığı da çeker. Vazgeçmek o an doğru ise vazgeçerim. Hatta bunu bile başarı sayabilirsiniz.

Başarı yolunda sizi kışkırtan şey ne olur?
Başarı benim için bir yol değil. Mutlaka kışkırtılmam gerekiyorsa var olan herhangi bir duygu buna yeterlidir. Bazen cesaret başarıya götürür bazen de korku.

Başarıya ulaşmanın kriterleri nelerdir?
Çalışmak, çalışmak, çalışmak. (Sakıp Sabancı gibi söylemek gerekiyor.)

Kendinizi geliştirmek için şimdiye kadar neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?
Kendimi geliştirmek için yaptığım en önemli şey düşünmek. Sonra okumak, yazmak, gözlemek, dinlemek. Bir de yaşamak.

Bundan sonraki hedefleriniz neler? Nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?
Hedefim dünya çapında bir oyuncu olmak. Başka ülkelerde sorulan anket sorularında cevap olarak çıkmak. Nasıl ulaşacağımı bilmiyorum.

Mercedes CLK kullanıyor
• En beğendiği tiyatrocular: Müşfik Kenter, Turan Oflazoğlu, Haldun Taner. n En beğendiği üç film: "Postacı", "Yüzyüze", "Schindler’in Listesi". n En son okuduğu kitap: "Hanım Ana’nın Cenaze Töreni" Gabriel Garcia Marquez.
• En son dinlediği CD: "Ayde Mori" Muammer Ketencoğlu. n En son izlediği film: "Azap Yolu". n Kullandığı parfüm: Paco Rabanne. n Arabasının markası: Mercedes CLK.

Altın Kız’ın belgeseli
Atletizmde Avrupa şampiyonu olan Süreyya Ayhan’ın hayatı belgesel oldu. Banu Avar’ın hazırladığı "Atletin Adı: Süreyya" adlı belgesel çalışması sırasında Ayhan henüz Avrupa şampiyonu olmamıştı. Çekimleri Erzurum, Çankırı ve İstanbul’da yapılan belgeselde Süreyya Ayhan’ın görüntüleri, ailesi, dostları ve menajerleriyle yapılan söyleşilerin yanı sıra Avrupa şampiyonu olmasının ardından Çankırı’ya dönüşü ve anıları da anlatılıyor. Ayhan’ın Dünya Şampiyonası hakkındaki görüşlerini, hedeflerini ve ideallerini "Atletin Adı: Süreyya" belgeselinde tv8 ekranlarında bu akşam saat 21.00’de izleyebilirsiniz.

Kızıldeniz’deki sualtı bahçesine yolculuk
Ramazan Bayramı’nda bir Türk dalıcı grubu Kızıldeniz’in kuzey kıyısında bulunan Sharm El Sheik’te olacak. Türkiye’nin dalış konusunda uzmanlaşmış acentalarından olan Exit Turizm yıllardır yüzlerce dalgıca Kızıldeniz’de dalış imkanı sağlıyor. Kızıldeniz dalışları sırasında köpekbalıkları, omurgasız deniz canlıları, birçok mercan ve sünger çeşidi ve deniz kaplumbağaları gibi canlılara rastlamanız mümkün. Bu dalışlara katılanlar kendilerini bir sualtı bahçesinde hissettiklerini söylüyor. Tel: (0212) 213 08 57

"Hayat Suyu"
Renksiz, kokusuz, tatsız bir sıvı işte!" deyip geçeceğimiz su, eski İskoç dilinde "hayat suyu" anlamına gelen viskinin tadını, aslında büyük ölçüde etkiler. Tüm damı- tımevlerinin saf, doğal su kaynaklarının yanına kurulmasının nedeni de bu.
Viski yapımında kullanılan suyun kaynağı bazen bir pınar, bazen de bir nehirdir. Bazı durumlarda ise doğal kaynak suyu, turbalı (bitki kömürü) bir alandan yeryüzüne çıkarak kendiliğinden bir dere oluşturur.
İskoçya'daki su tamamen bulunduğu ortamdan etkilenir. Örneğin, granit taşından akan su ile turba üzerinden akan suyun tadı arasında büyük fark vardır. Bu yüzden, kaynağı ne olursa olsun, suyun tadı viski için hayati önem taşır. Suyun tüm özellikleri viskinin nihai tadını etkiler. Eğer bir damıtımevi, su kaynağını değiştirirse ürettiği viskinin doğası da değişecektir.
Şimdi Johnnie Walker Red Label'ınızdan bir yudum daha alın ve özündeki saf suyun İskoçya'nın doğasında kat ettiği yolculuğu hayal edin.