Pazar Chomskynin peşindeki medya ünlü mimarı elinden kaçırdı

Chomskynin peşindeki medya ünlü mimarı elinden kaçırdı

16.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Chomskynin peşindeki medya ünlü mimarı elinden kaçırdı

KAYNAMA NOKTASI Chomskynin The Marmara Otelindeki konferansında tam bir izdiham oldu. Konferans sonrasında ise Cafe Marmarada son yılların en yüksek yoğunluğuna ulaşmış entelektüel topluluğu çoktan ilk içkilerini yuvarlamış, neşeyle sohbet ediyordu.Film yönetmeni Ali Özgentürk, kardeşi gazeteci Nebil Özgentürk, Duygu Asena ve Ali Kırca bir masadaydı. Evinde yemek yapmayı pek sevmeyen Duygu Asena omletinin üzerine kondurulmuş "cherry" domatesi sona bıraktı ve üzerine bir yudum şarap içerek yuttu. Ali Kırca bir süredir ekrana çıkmadığından mıdır, yoksa Barış Manço anısına hazırlanan albümde şarkıcılığa soyunduğundan mıdır nedir, saçlarını koyvermişti. Bir an önce kuaförü Vehbi&Şükrü Barbers Cluba gidip kendisine o çok yakışan kat kat kesilmiş kısa saçına tekrar kavuşsa iyi edecek.Bir başka masadan kalkan İpek Çalışlar, The Marmarayı terk etmeden pasta tezgâhından küçük bir alışveriş yapmayı ihmal etmedi.Taxim Hill Otelin yanındaki T-Square Cafede de medyadan tanıdık isimler sohbetteydi. Cengiz Çandarın eşi Tuba Çandar ve Etyen Mahçupyanın göze çarptığı grup İkinci Cumhuriyetçi ağırlıklıydı. Ancak ne konuştuklarını dışarıdan duymak mümkün olmuyordu.***Oysa birkaç hafta önce Cafe Marmarada en az beş-altı müşteri Ali Bayramoğlu ile Fehmi Korunun sohbetlerini net biçimde duyabilmiş ve Yeni Şafak gazetesindeki bazı huzursuzluklara vakıf olmuştu. İkili Mehmet Barlası ve Cengiz Çandarı eleştiriyor, özellikle Cengiz Çandarın gazetedeki dengeleri bozduğundan söz ediyor ve yeni bir gazete çıkarmanın gereğini telaffuz ediyordu.Cihangirdeki Çağdaş Market karşısında açılan Gimaya rağmen semtin entelektüellerinin, şöhretlerinin ve ecnebilerinin tercihi olmayı sürdürüyordu. İyi şarap, İtalyan makarnası buradan alınırdı. Ama geçtiğimiz günlerde kendisi gibi saçlarını civciv sarısına boyatmış kankasıyla Gimadan elinde alışveriş torbalarıyla çıkan Cemil İpekçi şöyle diyordu: "Ekonomik krizden beri büyük alışverişlerimi büyük marketlerden yapıyorum" Bu arada Cemil İpekçinin ne kadar tutumlu olduğunu çevresi iyi bilir. Ünlü modacı kıyafetlerini ya mevsim sonu satışlardan ya da ihraç fazlası depolarından tedarik eder.***Herkesin Garden 74 olarak bildiği Balmumcudaki o mekan meğer neymiş. Sık sık farklı isimlerde kulüplerin gece gezginlerine hizmet verdiği yerde yazın son olarak Farfara diye bir yer açılmış, muhteşem manzaralı teras tuhaf kameriyeler ve brandalarla kapatılmış, bir çay bahçesine çevrilmiş, Nilüferin vokalistliğinden albüm sahibi şarkıcılığa terfi eden güzel Sevda buraya müşteri çekebilmek için geceler boyu sahnede yırtınmıştı.İstanbulun yaz gecelerinde bir dönem Pasha ile rekabet eden Kuruçeşmedeki Havananın ortaklarından Kemal Kurçer geçen yaz Bodrumda Ginger adlı bir kulüp açmış ve çok başarılı olmuştu. Kurçer şimdi Ayşem Van isimli ortağı ile Garden 74ün bu yerinde Gingerı açtı. Ayrıca mekanın bütün manzarasını da açtı. Yemekler güzel, müzik ortalama beğeniye göre. Müşteri yeni yeni ısınıyor. Neşe Erberk ve arkadaşları geçen cumartesi oradaydı.CNN Türkten Cüneyt Özdemirin doğum günü partisinden söz edeceğimi söylemiştim geçen hafta. Cüneyti kutlayarak iki kısa not vereyim: Safrandaki partinin ağır konukları Hasan Cemal, Ayşe Cemal Sözeri ve Ufuk Güldemirdi. ***Etilerdeki Maya Residenceın altında açılan ve hipermedyatik buldukları için Seren Serengil ve kocası Ozan Kaçmazın üyelik talebini reddeden Maya Sports Center ile Beyaz, Küçük Emrah gibi ünlüleri şimdiden müşteri portföyüne katan Fulyadaki Polat Towerın altında açılan MP Sports rekabet ededursun, sosyetedeki hamam modası sürüyor. Kısa bir süre önce Aktüel dergisinde birçok otel hamamı ve turistik hamam arasında her nedense adına yer verilen Cihangirdeki mütevazı Ağa Hamamı yöneticileri durumdan cesaret almış olacak ki, geçen perşembe gecesi hamamın dinlenme bölümü dev dekoratif aynalarla kaplatılıyordu. Haftaya görüşelim. Medya geçtiğimiz hafta Chomskyye o kadar konsantre olmuştu ki bir başka dünya çapında ismin İstanbul ziyaretini atladı. Hıncal Uluçun beğenmediğini yazarak Türk mimar loncasını isyana teşvik ettiği Bilbaodaki titanyumla kaplı Guggenheim Müzesinin mimarı Frank O. Gehry, Yaleden 20 öğrencisi ile dört gün İstanbulda kaldı. Öğrencilerine İstanbulun yapılarını tanıtan 73 yaşındaki dünyanın en ünlü mimarı Gehry, bir akşam da bastonuna dayanarak tırmandığı Changanın üst katında yemek yedi. Gehry yemekten sonra Changanın sahiplerinden Tarıka söyle demiş: "One of the most wonderful places I have ever seen. Ill come again, soon (Gördüğüm en harika yerlerden biri. Yakında tekrar geleceğim.)"