Pazar "Coupling" Seksi ve çok İngiliz

"Coupling" Seksi ve çok İngiliz

01.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Üç kadın, üç erkek; komedi ve seks... Kadın-erkek ilişkisi üzerine yoğunlaşan "Coupling" dizisi "Friends" ve "Sex and The City"yi gölgede bıraktı

Coupling Seksi ve çok İngiliz

"Coupling" bir komedi dizisi. 30larındaki üç kadın, üç erkek altı arkadaşın hikayesini anlatıyor. Ve evet, içinde bol miktarda "seksi" diyalog bulunuyor. Üç kadın arkadaş buluştuğunda erkekleri çekiştiriyor; erkekler biralarına yatak hikayelerini, "ağır" seks sorunlarını çerez yapıyor. Hepsi bir araya geldiklerinde de mevzuları pek değişmiyor. Kimilerine göre bu dizi "Friends"in İngiliz versiyonu. Yazarı Steven Moffat ise aynı fikirde değil: "Sigara dumanlı, içkili, seksten daha çok ilham alan bir dizi Coupling ve de çok İngiliz." Moffat diziyi "içkili biri onun hayatını anlatıyormuş" gibi tasarlamış. "Birçok yazar gibi ben de başıma gelenleri yazıyorum" diyor. Dizinin yapımcısı da Moffatın karısı Sue Vertue. İkisinin ilişkilerinin "Coupling"in geçmişi ve geleceğinde önemli payı var: "10 yıl önce karımla karşılaşsam neler olurdu diye hayal edip senaryoya başladım." Zaten Moffat, "Coupling"in ana karakterlerinden birine kendi adının benzerini yani Stevei, diğerine ise karısınınkine benzeyen Susan adını vermiş. Otobiyografik özellikler taşısa da ikilinin hayatı bire bir diziye yansımıyor. Onların dizideki Steve ve Susana göre, Moffatın deyimiyle, daha monoton bir ilişkileri var."Coupling"i henüz seyretmeyen ama hakkında daha fazla şey bilmek isteyenlerin merakını yine Steven Moffat gidersin: "Dizide kendine güvenen üç karakter ve de korkunç üç karakter var. Sue (karım), Susan gibi kendine güvenli biri. Ben de Steve gibi pisliğin tekiyim... Kadınlar da erkekler de aslında hep aynı..." "Coupling" salı günleri saat 21.00de yayınlanıyor, bilginize... Bir zamanlar çok sevilmişlerdi ama ilişkilere "zoom yapan" "Friends"in de "Sex and The City"nin de devri çoktan geçti. Şimdi "Coupling" modası var. Her yıl seyircilere mutlaka iyi bir dizi hediye eden CNBC-enin son sürprizlerinden biri "Coupling". BBCde üç sezondur yayınlanan, bizim ise bu sezonun başından beri izlediğimiz dizi, ülkemiz sınırlarında henüz bir "Ally McBeal" gürültüsü koparmadı ama sağlam adımlarla kanalında ilerliyor. Bir kız arkadaşa sahip olmak seksin yasal hale gelmesi gibi...Küçükken bir kağıt parçasının üzerine yüzlerce kez "çıplak" yazar ve sonra o kağıdı yüzüme sürerdim.Bu Jeff Murdockun laneti. Rüyalarımdaki kadınla karşılaşıyor ve pantolonumu indiremiyorum.Steve, ölümün anlamını biliyor musun? En korkunç olanlarından birini... Sadece beş küçük kelime, Steve: Where. Is. This. Relationship. Going. (Bu ilişki nereye gidiyor?)Steve, kadınların göğüslerini saymak kötü bir fikir. Bütün otobüs sana dik dik bakıyor. Hepimiz bir kere "yumuşak adam" (melty man) tarafından ziyaret edilmişizdir. Onun adını anma Patrick, aklından geçirme bile. Yoksa gölgeler aleminden yükselip gelir, pantolonunun içinde şeytani görevini yapar. "Bilge" Jeff Murdock der ki... Steve Taylor (Jack Davenport): Kendini ifade etme konusunda hayli başarısız olduğu söylenebilir. Ayrıca sürekli pot kıran bir adam. Hatasını düzeltmeye çalışırken durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.Susan Walker (Sarah Alexander): Güzel, seksi, açık sözlü... Susanı canlandıran Sarah Alexandera göre erkeğiyle eğlenmesini bilen bir zamane kızı. Şu sıralar Steve ile birlikte. Fakat daha önce Patrickle de ilişkisi olmuş.Patrick Maitland (Ben Miles): Onu anlatacak cümlelerden biri şu olabilir: "Boş kafalı bir züppe." Kentte iyi bir işi, spor bir arabası var. Kadınlarla ilişkisinde "tarifi zor bir tip" olan Patrickin "aşk dolabında" özel video kasetleri var.Sally Harper (Kate Isitt): Güzellik uzmanı, Susanın en iyi arkadaşı. Yaşlanma korkusuyla kıvranan Sally, bedenindeki en ufak değişimler sonrasında bile dehşete düşüyor. Dizideki rolü giderek daha önemli hale geliyor.Jeff Murdock (Richard Coyle): Seks üzerine fikri çok ama tecrübesi az. Richard Coyle rolü için "Jeff, yetişkin bedeninde yaşayan yeni bir ergen gibi" diyor. Şikayeti ise sokakta onu görenlerin "Göğüsler" diye bağırması. Jane Christie (Gina Bellman): Başkalarının ne hissettiğini önemsemeyen, çıkarcı biri. Kendine özgü prensipleri var. Gina Bellman canlandırdığı karakteri "Bir erkeğin başına gelebilecek en büyük felaket" sözleriyle değerlendiriyor. Kim kimdir?