Demir gibi adam Robert Downey Jr.

Robert Downey Jr. baba mesleğini seçenlerden. Adının sonundaki Jr.’ın (Junior’ın kısaltması, küçük anlamına geliyor) sebebi de yine kendisi gibi sinema işinde olan, aynı ismi taşıdığı babası Robert Downey Sr. Genellikle düşük bütçeli filmlerin yönetmeni olarak tanıdığımız Downey Sr. yazıp yönettiği absürt komedi filmi “Pound”da oğlu Robert’a küçük bir rol verir. Böylece
Robert Downey Jr. 5 yaşındayken, hasta bir köpek yavrusu rolünde ilk kez kamera karşısına geçmiş olur.
Profesyonel olarak ilk dikkat çektiği performanslarından biri 1987’deki Julian isimli bir uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı “Less Than Zero” filmindedir. Akıllara gelen ilk filmin bu olması oldukça manidar çünkü Downey Jr. her ne kadar çağının en başarılı aktörleri arasında gösterilse de bir dönem başarısından çok uyuşturucu bağımlılığıyla gündeme geldi.

2001’den beri “temiz”
Eski ev arkadaşı Kiefer Sutherland ile birlikte rol aldığı “1969”, Mel Gibson ile başrolü paylaştığı “Air America” (1990), 1991 tarihli komedi filmi “Soapdish” de diğer bahse değer filmlerinden. Derken 1992 yılında “Chaplin” filmi gelir. Adından da anlaşılacağı üzere bu filmde efsane aktör Charlie Chaplin’i canlandırır Downey Jr. Ama ne canlandırmak... Film öncesi uzun bir hazırlık dönemi geçirir, keman çalmayı, sol elle tenis oynamayı, hatta Chaplin gibi durmayı bile öğrenir. Bunca hazırlığın meyvelerini de toplar. O yıl, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar adayı olur. Ancak şansızlığına o yılki adaylar arasında “Scent of A Woman” filmindeki dillere destan performansı ile Al Pacino da vardır. Malumunuz, Oscar’ı Pacino alır.
Derken Downey Jr.’ın karanlık dönemi gelir. Ünlü oyuncu 1996-2001 yılları arasında uyuşturucu kullanmaktan defalarca tutuklanır. Daha sonra yaptığı açıklamalardan öğreniyoruz ki kendisinin de uyuşturucu kullandığı bilinen baba Downey, oğlu 8 yaşındayken ona esrar içirmiş.
Ünlü aktörün 96’daki ilk tutuklanması eroin, kokain ve dolu olmayan bir silah bulundurmaktan gerçekleşir. Yaklaşık altı ay cezaevinde kalır. Özgürlüğüne kavuştuktan bir hafta sonra unutulmaz dizilerden Ally McBeal’ın kadrosuna katılır. Hatta buradaki rolüyle Golden Globe ödülü bile kazanır. Ancak yine uyuşturucudan tutuklanınca dizinin kadrosundan çıkarılır. Nihayet kariyerine mal olan bu kötü alışkanlığını bırakır. Ünlü aktörün 2001 yılında beri “temiz” olduğu biliniyor.

Dönüşü muhteşem oldu

Uyuşturucu macerası sonrası ilk çıkışı 2003 yapımı “Singing Detective” filmi oldu. Aynı yıl gösterime giren “Gothika”da da Halle Berry ile birlikte rol aldı. Ama asıl muhteşem dönüşünü “Iron Man” ile yaptı. Bir sene sonra ünlü detektif Sherlock Holmes olarak karşımıza çıkıp muhteşem dönüşünü perçinledi. “Iron Man” serisinin ikinci filmiyle başarısını devam ettirdi. Sherlock Holmes’ün 2011’de gösterime giren ikinci filmi ilki kadar beğenilmese de ses getirmeyi başardı.

Ünlü oyuncu, başarısını karısı Susan’a borçlu olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Başarılı erkeğin arkasındaki kadın

İlk evliliğini Amerikalı şarkıcı ve oyuncu Deborah Falconer ile yaptı. Bu evliliğinden bir de çocuğu oldu. İkinci evliğini ise Susan Levin ile yaptı. Uyuşturucu bağımlığından kurtulmasında eşinin çok büyük payı olduğunu söylüyor Downey Jr.: “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır derler ya, doğruymuş. Başarımı Susan’a borçluyum.” İki evliliği dışında kayda diğer bir diğer ilişkisi de “Sex And The City”nin yıldızı Sarah Jessica Parker ile olandı.