Denizin üstünde zevkli yemek

"Fine dining" (doğru dürüst yemek) illa ev dışında, lokantada olmaz. Bunun âlâsı bizim evlerimizde de olur. Bunun âlâsını bizim analarımız, karılarımız, bacılarımız becerir. Bizim evlerimizde, balkonlarımızda, bahçelerimizde bu sofraların âlâsı kurulur. Bu yemeklerin âlâsı yenilir.Lokantacılıkta da beceri "fine dining"i gerçekleştirebilmektir. Bu tabii ki bir lokantacı için hem masraflı hem zahmetli bir iştir. Günümüzde insanların yemek zevki kalmadı. İnsanlar lokantaya zevkli bir yemek için değil, "kafa çekmek", "görmek ve görülmek", "ne kadar çok para ödedim diyerek övünmek" için gidiyor.Lokantalar da talebe göre "uydur gitsin" hizmet veriyor. "Öde gitsin" hesap yazıyor.Bizim büyük şehirlerimizde zevkli yemek yenecek lokantalarımızın sayısı giderek azalıyor. Ama Bodrum gibi yazlık ve turist mevsimi kısa bir tatil kentinde zevkli yemek yenebilecek lokantalar var.Bu yaz mevsiminde ben size bu lokantaları tanıtacağım. Bu hafta sonu Maki'den başlıyorum.Maki, Bodrum'un Türkbükü Koyu'nda bir tatil oteli. İrfan Kuriş isminde işini seven, işine özen gösteren bir işletmeci beş yıldır aynı kalite çizgisinde oteli ve lokantasını işletiyor. Maki'nin özelliği Türkbükü'nde kış ayları kapısını kapatmayan tek tesis olması. Kışın gidin; oteli açık, lokantası açık. Aynı kaliteli servis. Yabancıların "fine dining" dedikleri bir yemek var. "Fine dining" denilen şey, bizim Türkçe "doğru dürüst yemek" dediğimiz şey. Açık anlatımıyla "zevkli yemek"... Vaktiniz olacak. Mide doldurmak, karın doyurmak için değil, yediğinizin tadını almak için yemek masasına oturacaksınız. Vaktiniz ve de yanınızda sevdikleriniz olacak ki, yemeğin zevkini paylaşabilesiniz. Masa doğru dürüst bir yerde kurulacak. Masanın üstü, örtüsü, peçetesi, tabağı, çanağı, bardağı, çatalı doğru dürüst olacak. Masanın üzeri doğru dürüst düzenlenecek. Yemekler masanın üzerine güzel bir şekilde dizilecek. Tabakların görüntüsü iştah açacak. Ve de yemek lezzetli olacak... Bütün bunlar aksamayan bir düzen içinde (servis düzeninde) gerçekleşecek. Maki'nin bir özelliği de lokantasının otel lokantası değil de "fine dining" lokantası olması. Mutfağı ve de servisiyle.Maki'nin soğuk havalarda kullanılan her yanı cam kaplı, şömineli, içinde zeytin ağacı bulunan bir salonu var. İyi havalarda ve özellikle akşam saatlerinde denize uzanan ahşap iskelenin üzerine masalar diziliyor. Yemek gerçek anlamda denizin üzerinde yeniliyor.Maki'nin bu ahşap iskelesinin resimleri gazetelerin sosyete sayfalarında bolca çıkar. Çünkü gün boyu bu iskelenin üzerinde ünlü mankenlerimiz ve de "fanfinfon hanımlarımız" güneşlenme numarası ile magazincilere poz verir. Ama saat 17.00'de poz verenler "akşam servisi için hazırlanmak üzere" ortalıktan çekilir. 19.00'a kadar iskele üzerindeki barda güneşin batışını seyretmeye gelenler birbiriyle dostluk eder, sohbet eder. Saat 19.00'dan sonra da servis elemanları iskelenin üzerine masaları dizer.İrfan Kuriş (benim gibi) beyaz kolalı keten meraklısı. Rusya'dan getirdiği bembeyaz keten örtüleri kolalatarak masaların üzerine yaydırıyor. Örtülerin üzerine kolalı bembeyaz keten peçeteler diziliyor. Fine dining denilen şey şöyle başlıyor.Deniz kenarındaki masaya oturanlar ayaklarının dibinde yüzen balıkları, karşıda pırıl pırıl yanan kıyıyı seyrederek yemek yiyor.Maki'nin lokantasını Alper Yüceer yönetiyor. Barda Serkan Bostanoğlu var. Servisin başı Erkan Çınar, Tahir Menteş ile Hakkı Genç de ona yardım ediyor.Geçen hafta arkadaşlarımızla Maki'de akşam yemeği yedik. Masamızın servis sorumlusu Onur Erdemir'di. Biz Onur Erdemir'in önerdiği yemekleri tattık. Bakla fava (5 YTL) ve patlıcan salata (5 YTL) çok lezzetliydi. Bir tabak bresola'yı (baharatsız sığır pastırması, 15 YTL) ve bir tabak porçini mantarlı rizottoyu (İtalyan usulü pirinç lapası, 22 YTL) paylaştık. Lagos buğulama pek nefisti (26 YTL). Üzerine de bir tabak elmalı ev baklavası yedik. Onları da paylaştık...Maki'nin mutfağını İsmail Ceylan yönetiyor. İsmail Ceylan usta çiğ balık hazırlamakta çok beceri sahibi. Zengin bir mönüsü var. Küçük tabaklarla masaya getirilen balık köftesi, kabak mücver lezzetli. Füme ördek göğsü, deniz ürünleri ile hazırlanan linguine, cafe de Paris usulü et yemeği, dana pirzola, Halep kebabı, ılık çikolatalı kek, bademli keşkül, çiğ balık çeşitleri İsmail ustanın mutfağının özel yemekleri. Meze türü yemekler 5-6 YTL, ana yemekler 18-26 YTL dolayında. Yemek yemek istemeyenlere prosciutto'lu veya rosebeef'li büyük tabak salatalar var (Tabağı 18 YTL).Eğer Bodrum'a yolunuz düşerse, eğer imkânınız varsa, Maki'de bir akşam yemeği yiyin. Memnun kalacaksınız. 17.00'ye kadar ünlü mankenlerimiz magazincilere poz verir, sonra mekanın bütün havası değişir