Dokuz yıldır koyunuyla bir apartmanda oturuyor

Beraber gezmeye, kırlara, alışverişe bile gidiyorlar. "Henüz bir kuzu iken Şanslıyı kucaklarından indirmeyenler artık aynı şefkati gösteremiyorlar. Çünkü kızım artık kocaman oldu" diyor İşimtekin. Gülnaz İşimtekin soğuktan titrer şekilde gördüğü kuzuyu sahibinden 1 milyon liraya satın alıp eve götüreli dokuz yıl oldu. O gün bugündür Şanslı adlı kuzu Adanada, İşimtekinin apartman dairesinde yaşıyor. Şanslıyı nerede buldunuz? 1993ün mart ayıydı. İşyerimde dışarıyı izliyordum, bir koyun sürüsü gördüm. Sürünün sahibi kucağındaki kuzuyu ısıtmaya çalışıyordu. Ben de işyerine alıp sobanın başında ısıtmak istedim. Bana satmayı teklif etti. 1 milyon lira verdim ve aldım. Akşam eve getirdim. Biberonla süt verdim, sabaha kadar meledi. Sabah işyerine götürdüm. Böylece üç gün geçti. Ailem bakamayacağımı, geri vermemi söyledi. Ben de satıcıya kuzuyu geri vermek istedim ama bana annesini kestiklerini ve geri alamayacaklarını söyledi. Neden Şanslı ismini verdiniz? 8-9 ay boyunca hiç yere ayak basmadı diyebilirim. Çünkü sürekli insanlar ilgi gösterdi, sürekli otomobilde gezdi, kucağımda yattı. Bu yüzden "Şanslı" adını verdim. Yaramazlık yapıyor muydu? İlk zamanlar elbiselerimin eteklerini kemiriyordu. Bu yüzden birçok elbisemi giyemez oldum. İki defa da evdeki eşyaları yerlere döktü. Bunun üzerine "Yaptığın çok ayıp, senin yüzünden eşyalarımı saklamak zorunda kalıyorum" diyerek kızdım. Bir daha da yapmadı. Evde birtakım düzenlemeler yaptım, normal yaşantıma göre daha titiz olmak zorundayım. Doğal hayata bırakmayı düşündünüz mü? 3-4 defa doğal hayata adapte etmeye çalıştım. İlki 3 yaşındayken oldu, bir çiftliğe götürdüm. Orada durmadı, arkamdan geldi, hayvanlardan kaçtı. Ben de geri getirdim. İkincisinde Adananın Karataş ilçesinde bir köye götürdüm. 1,5 ay orada bıraktım. Hayvanların arasına karışsın, kendi cinsleriyle birlite olsun istedim ama maalesef orada kendini öldürmeye kalkıştı. Kafasını, vücudunu, ayaklarını yerlere vurarak kendini yaraladı. Üçüncü ve dördüncü denememde de aynı şeyler olunca vazgeçtim. Neler yiyor? Yemek seçme gibi bir lüksü yok. Ne verirsem yiyor. Makarna, haşlama, gofret en sevdiği yemekler. Meyve suyuna ve kolalı içeceklere de bayılıyor. Hatta sade neskafe bile içiyor. Hiç hastalandı mı? Şanslıyı aldığım günden beri aşılarını yaptırıyorum. Hatta koyunlar kuduz olmaz ama ben içim rahat olsun diye buna karşı bile aşılattım. Altı aylıkken hastalanmıştı. Neden olduğunu bir türlü öğrenemedik. Tam bir ay boyunca hiçbir şey yemedi, içmedi, serumla besledik. Doktoru o zaman "Gülnaz Hanım, bu koyunu kesin, siz de kurtulun biz de kurtulalım" dedi. Ama ben izin vermedim. Sonunda da iyileşti. Hekimin bana söylediğine göre normal şartlarda koyunlar iyi bakıldığı zaman doğada 10-15 yıl, ev ortamında ise en fazla 7 yıl yaşarmış. Ama Şanslı 9 yaşına geldi. "Kırptığım yünleri saklıyorum, Şanslıya bir yorgan yapacağım" Tuvalet ihtiyacını nasıl karşılıyor? İlk altı ay sürekli banyoda "Şanslı haydi kızım kakanı yap" diye telkinde bulundum. Ziyaretlere götürdüğümde de mutlaka banyoya soktum. Tuvaletini banyoda yapması gerektiğini öğrendi. Evin içinde kakasını yapmıyor. Uyurken tuvalete girmesi gerektiğinde de ses yaparak beni uyandırıyor. Kısırlaştırdınız mı ya da çiftleşmesi için imkan sağladınız mı? Şanslıya çiftleşme imkanını üç defa sağladım. Bunları veterinerinin kontrolünde yaptırdım. Hatta bir keresinde bir köye gittik, orada erkek koyunlar arasında seçme yaptım, öyle rastgele olsun istemedim. En güzelini seçtim, 15 gün flört etmesini sağladım. Birbirlerinden de hoşlandıklarını tahmin ediyorum. Ama Şanslı hamile kalmadı. Hayvanların, koyunların kendine has kokuları vardır. Ne kadar temiz, bakımlı olsa da mutlaka kokuyordur. Siz bu kokulara karşı nasıl bir çözüm buldunuz? Evde iki banyo var. Büyük olan Şanslının, küçük olan benim. Yaz aylarında haftada 3-4 defa banyo yapar. Öyle diğer hayvanlar gibi küvetten kaçmak, kurtulmak, çırpınmak gibi çabaları olmaz. Boynunu kaldırır, sırtını döner ve yıkamamı ister. Çıktığımız zaman da fön çekmemi ister. Fön çekilirken müthiş bir haz alır. Ben çok titizimdir, evde temizliğe dikkat ederim. Sabah kalktığımız zaman en az iki saat Şanslının temizlik ve bakımını yaparım. Ağzını siler, poposunu temizlerim. Yılda 4-5 kez tıraş olur. Yünlerini de saklıyorum. Ona özel kendi yünlerinden yatak yapacağım. Bu temizlik bize oldukça pahalıya mal oluyor, hatta deterjan sanayii bize çalışıyor diyebilirim. Kimse şikayet etmedi Müstakil evlerde hayvan beslemek sıkıntı olmaz ancak böyle apartmanlarda komşular pek hoşlanmazlar. Size Şanslıdan dolayı tepki geliyor mu? Tanımayanlar genellikle "Evde koyun beslenir mi?" diyorlar. Ama Şanslıyı tanıyanlar hiç de öyle düşünmüyor. Çünkü Şanslı köpek veya kedi gibi yaramazlık yapmaz. Hiç melemediği günler olur. Bu yüzden apartman yöneticimiz "Gülnaz Hanım, keşke bütün hepsi Şanslı gibi sessiz olsa" der. Ben evde yalnız bırakıp gideceğim zaman arkamdan bir defa "eee" der. Hani "Beni de götür" der gibi. Sonra da susar. Bir daha da ses yapmaz. Bugüne kadar komşularımdan hiç şikayet almadım. Kapının zili çaldığı zaman kapıyı açmak ister, kilitli değilse mutlaka açar. Banyonun kapısını da kendisi açar, kakasını yapıp dışarı çıkar. Benim yatak odamda yatıyor. Beni görmeden uyuyamaz. Yerde bir halısı var, onun üzerinde de bir yastığı; oraya uzanır, kafasını yastığa koyar ve uyur. İnsanların kedi-köpek gezdirmesinden kimse etkilenmiyor ama Şanslı ile benim birlikte dolaştığımızı görenler garip garip bakıyor. Bu yüzden de biraz rahatsızlık duyuyoruz. İki otomobilim var; birisi Şanslının. Eğer birlikte bir yere gideceksek, ona bindiriyorum. Arka koltuk Şanslı için ayrılmıştır. Otomobilin kapısını açarım, "Bin" dediğim zaman içeriye girer ve oturur. "Arabamın arka koltuğunda sadece Şanslı oturur"