Pazar Elma suyu kolaya karşı!

Elma suyu kolaya karşı!

17.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elma suyu kolaya karşı!

Elma suyu kolaya karşı



Elma suyu kolaya karşı


Şu günlerde restoranlarımızda yoğun bir atmosfer değişikliği var. Zira tarzı "alafranga" ve lüks bile olsa, birçok restoran iftar yemeği veriyor ve iftar için Türk mutfağının lezzetli ama zahmetli onlarca çeşit yemeğini hazırlıyor. Eskiden oruç sadece evlerde, şirketlerin yemekhanelerinde veya küçük esnaf lokantalarında açılırken, son yıllarda hayatımıza "lüks iftar" kavramı da girdi. Ayrıca iftar sosyal bir etkinlik olarak da değerlendiriliyor ve ünlü işadamları, politikacılar, partiler ya da sivil toplum kuruluşları da iftarlar düzenliyorlar.
Bu iftarlarda iftariyelikler o kadar seçme; iri iri hurmalar, kuşgömü pastırmalar, sıcacık pideler o kadar leziz; yemek çeşitleri de o kadar zengin ki, oruç tutmayan birçok kişi de bu sofralarda oturmaya can atıyor.
Ancak bu iftar yemeklerinin içecek olarak pek parlak olduğunu söylemek zor. Osmanlı mutfağının ünlü şerbetleri, nedense ortalarda hiç gözükmüyor. Gül şerbeti, nar şerbeti yapan yerlere rastlanmıyor. Ayran çok içilemeyeceği, hem doyuracağı, hem de uyku getireceği için seçenekler de azalıyor ve çok yerde insanın karşısına portakal suyu çıkıveriyor. Oysa portakal suyu hem kıvamlı olduğundan doyurucu, hem de yüksek asitli olduğundan mideyi tırmalayıcı. Televizyon reklamlarıyla iftar sofralarına sokulmaya çalışılan kolalı, gazlı içecekler ise iftar sofraları için adeta saatli bomba! Zira gün boyu guruldayan ve akşam vakti yiyeceklerin bombardımanına uğrayan mide, bir de asitli ve gazlı içeceklerin istilasına uğrayınca felaket kaçınılmaz oluyor. Bu içeceklerin asidi zaten yağlı yiyeceklerle yorulan mideyi tırmalarken, gazı da aşırı dolan mideyi daha da şişirerek yemeği cehenneme çeviriyor.

İdeal içecekler
İftariyelikler genellikle pide, kaşar peyniri, beyaz peynir ve zeytin gibi yiyecekler olduğu için yanında bir-iki bardak çay zevkle yudumlanabilir. Ardından yemeğe geçildiğinde kimileri önden çorba içiyor, kimileri de çorbayı atlayıp ana yemeklere geçiyor. İşte tas kebabı, piliç kızartması, etli sebze yemekleri gibi bu ana yemeklerle ne içilmeli sorusuna gelince, önerim elma suyu olacak. Zira hem ülkemizdeki elma suları doğal ve nefis içecekler, hem de elma suyu düşük kıvamı, iç baymayan dengeli tatlılığı ve makul asit oranıyla, hem yiyecekleri boğazdan geçirme hem de hazmedebilme açısından ideal bir tercih. Vişne suyu fazlaca ekşimsi, kayısı ve şeftali suları çok dolgun ve doyurucu olacağından, art arda birkaç bardak içilebilecek tek meyve suyu olarak zaten elimizde elma suyu kalıyor.
Pilav ya da börek gibi, geleneksel mutfağımızın lezzeti ancak bolca tereyağı kullanıldığında çıkan yemekleriyle mi? Onlara ise, bence yine en iyisi birer kase hoşaf -kibarca söyleyişiyle komposto!- eşlik edecektir. Zira pilavın ya da böreğin yağını, damaktan en iyi tatlılığı güçlü bir içecek temizler ve üzüm, kayısı gibi meyvelerden yapılan hoşaflar bu açıdan pilav ve börekle iyi giderler. Yok eğer pilavı son yıllarda moda olduğu gibi zeytinyağıyla, az yağlı ve hafif yapanlardansanız, bu şart değil tabii.
Yemek sonrasına gelince... Birçok kişi sade kahve, ardından çay içiyor. Çay yerine daha hazmettirici özelliği olan kuşburnu çayı da denenebilir.
Kısacası, iftarda portakal suyu veya kolaya alternatifimiz çok...