Pazar Emprovizasyon (2)

Emprovizasyon (2)

16.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Emprovizasyon (2)

Emprovizasyon (2)

Emprovizasyon (2)

1. Bölüm
Erkek yorumcu- homoseksüel besteci ilişkilerindeki sorunsallar
Çaykovski’nin müziğinde ilgimi çeken bir nokta var: Kontrastlar. Ama bunlar diğer hiçbir bestecide olmadığı kadar radikaldirler Çaykovski’de. Siyah ile beyaz. Acı ile mutluluk. Yavaş ile hızlı. Yumuşak ile sert. Bunların arasında neredeyse bağlantılar, geçişler, köprüler yok gibidir. Bir kamçı darbesiyle oradan oraya atılır Çaykovski. Siyah ve beyaz dedik, fazla kafayı karıştırmamak için fazla yeşil fazla mavi de kullanmaz. Mesela beyazda mıyız? Parlak beyaz, kirli beyaz, üzgün beyaz, açık beyaz, soluk beyaz gibi beyaz içindeki renk (daha doğrusu karakter) değişimlerini çok rahat sezeriz. Ama "mavi" "turuncu" gibi apayrı renklere yönelmeden. Ki beyazdan sonra gelecek olan siyahın o müthiş kontrast unsuru yeniden sezinlensin.
Çaykovski nasıl yorumlanır?
Şimdi; Çaykovski’yi tanımlama konusunda fazla komplike açıklamalara girişmeden; Çaykovski bir homoseksüeldir!
İyi müzikti, kötü müzikti, solcuydu, sağcıydı, bunlar çok sonra cevaplandırılması gereken sorunsallar, ilk mesele onun homoseksüelliği.
Zaten onu kamçılanmış bir kısrak gibi oradan oraya fırlatan -hayatın dayattığı- acı gerçekler ve uçuk mutluluklar diyarından, onu bulup çıkarabilmek için yorumcunun epey uğraşması gerekmekte.
Çaykovski’nin hatırı için homoseksüel olamayız.
Gidebileceğimiz en uç nokta kendi kendimize dayattığımız "iyi çalamazsan ceza olarak homoseksüellik yaparsın" tehdidi olacaktır.
Bak bakalım o zaman yorumcu iyi çalıyor mu?
Bak bakalım kontrastları nasıl anlamış?

2. bölüm
Kadın besteci ve kadın orkestra şefleri ile yaşanan sorunsallar
Şimdi; bazı meslekler var, onları kadınlar yapınca çok garip olmakta. Bunların en başında kadın orkestra şefleri gelir. İkinci sırada ise kadın besteciler (Klasik müzikte kadın besteciler).
Pop müzikte kolay canım; eline gitarı alıp bir şeyler tıngırdataraktan bütün kadınlar besteci olabilmekte. Hatta seksi bile!
Ama iş senfonik boyutlara vardığında durum nedense hep değişmektedir!
İki kadın besteci örneği vereceğim;
Romantik dönemin büyük üstadı Robert Schumann’ın karısı Clara Schumann ve yine Mendelssohn’un kız kardeşi Fanny Mendelssohn.
Bu kadınlar 19. yüzyıl bestecileri.
Dinlemesi hoş, birçok değerli otorite tarafından pek önemsenmekteler. Haklılık payı yok değil. Hakikaten iyi müzik...
Ben çalamamıştım; 94’te çalmayı denemiş, psikolojik olarak garipsemiştim. Clara Schumann’ın salon müzikleriydi.
Ve şöyle bir karşılaştırma yapalım yukarısıyla; Çaykovski’nin dillere destan
1. Piyano Konçertosu’nun yepyeni yorumu için kendime yapmış olduğum tehdidin bir benzerini Clara için yapmaya üşendim açıkçası. Neme gerek!!!




PAZAR