Pazar ‘Erkekler endişe verici’

‘Erkekler endişe verici’

25.02.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Serdar Ortaç’a göre kadınlar bir çiçek... Gay’lere gelince; onlar akıllı... "Ama kendisi öyle değil"

‘Erkekler endişe verici’

‘Erkekler endişe verici’

Serdar Ortaç’a göre kadınlar bir çiçek... Gay’lere gelince; onlar akıllı... "Ama kendisi öyle değil"

Ahmet Tulgar

Albümleri milyonlar satsa da, verdiği bestelerle unutulmaya yüz tutmuş şarkıcıları gündeme getirse de, popüler dünyada kimse Serdar Ortaç kadar itilip kakılmadı. O ise bazen bir canlı yayına yaptığı telefon bağlantısıyla, bazen de bir askeri cezaevinden gönderdiği mektuplarla herkese laf yetiştirmeye çalıştı. Yine de herkes bütün bu gürültünün arasında en çok onun sustuğu taraflarını merak etti.

Nedir bu sizle ilgili "gay saplantısı"?
Onu ben de çözemedim. Gay değilim ama nedense arkadaşlarımın çoğu gay ve onlarla "straight (düz)ölerden daha iyi anlaşıyorum.

Neden gay’lerle daha iyi anlaşıyorsunuz?
Çünkü akıllı insanlarla çok kolay komünikasyon kuruyorum. Kadınlardan çok daha akıllılar. Kadınların kendilerini ispat etme korkuları yok. Kadınlar bizim gözümüzde çiçek olarak kalmış. Ama birçok eşcinselin bu topluma kendini kabul ettirme hırsı beyinlerini daha çok kullanma zorunluluğunu getirdiğindendir belki.

Heteroseksüel erkekleri gay’lerle karşılaştırırsanız...
Erkekler kadınlara yapamadığını, gay’lere uyguluyorlar. Bu yüzden biraz endişe vericiler. Gece beraber oluyor, sabah kabul etmiyorlar. Hiçbir zaman da kabul etmeyecekler. Gay’ler asla Danimarka’daki gibi evlenemeyecekler. Zaten Türkiye gibi bir ülke için gay olgusunun oluşması bile çok umut verici bir şey.

Gay olsaydınız açıkça söyler miydiniz?
Sanmıyorum söyleyeceğimi.

Neden söylemezdiniz?
Herhalde benim konumumdaki bir insanın bunu rahatça göğüslemesi doğru olmazdı diye düşünüyorum. Kimsenin kırılmasını istemezdim.

Gay’lik söylentilerinden ötürü erkeklerden size teklifte bulunanlar oluyor mu?
Gay kulüp Neo’ya götürdüler beni. Bir erkeğin başka bir erkeğe arzulu bakışları çok enteresan, farklı bir duygu. Başkası olsa belki rahatsız olurdu.

Babadan külotsuzluk yasağı
Kızlar kulise geldiğinde giyinik misinizdir?
Konser sonunda bornozum giydirilir, havlu boğazıma sarılır, ayakkabılar çıkarılıp, terlik giyilir.

İç çamaşırınızı değiştirir misiniz?
Kesinlikle, çünkü çok terlerim.

Sahneye çıkarken de değiştirir misiniz?
Değiştiririm. Bazen konser arasında da değiştiririm. Avrupa’dan özel iç çamaşırları aldım.

Külodunuzun izi belli olmasın diye iç çamaşırsız çıktığınız olur mu sahneye?
İç çamaşırsız asla çıkmam. Babamdan kalma bir alışkanlık. Bir kere çok küçükken, futbol maçı yapmaya iç çamaşırsız inmişim eşofmanla. Babam eve gelir gelmez "Bir daha bunu görmeyeceğim" dedi. O günden beri yatarken de iç çamaşırım olur.

Bir manken sizden hamile kaldığını söyledi. Sonra "Serdar kimseyi hamile bırakamaz" dedi.
Bunlar çok özel ama Zeytinburnu ya da Bahçelievler’deki bir karı-kocanın ne kadar kontrollü cinselliği oluyorsa, benimki de o kadar.

Cezaevinde Musti dinlenmez
Neden "Zeytinburnu ya da Bahçelievler"?
O bölgedeki insanların Türkiye’nin kemiğini ve aslını oluşturduklarına, bizim çevremizdeki insanların ise Türkiye ile alay ettiğine inanıyorum.

Türkiye’nin "kemiğini" gördüğünüz yerlerden biri de Mamak Askeri Cezaevi’ydi..
Sanatın ve paranın geçmediği sayılı yerlerdendi orası. Ağlardım. Onur Akın’ın ya da Yavuz Bingöl’ün şarkılarını dinlerdim.

Neden solcu şarkıcıları dinlerdiniz?
Onlar uygundu. Birçok örgüte mensup birçok genç duvara astığım Atatürk posterini "Yırt ulan bunu" diye tehdit ederdi. Yırtmak istediklerinde bileklerini tutardım. Bu tür bir yerde Mustafa Sandal’ın "Onun arabası"nı mı dinleyeceğim?

Şimdi siz bir cezaevi deneyimi geçirmişsiniz. Peki, F tipi cezaevi operasyonları yapılırken neler dinlediniz? Ya da o zaman bu tür bir beste yapmak geldi mi içinizden?
Şöyle. Şunu öğrendim ki cezaevinde herhangi bir ideolojinin arkasında duran hiçbir insanı hakir görmeyeceksin. Türkiye’ye baktığın zaman, bizim şimdi Doğu dediğimiz bölgelerde Kürt kökenliler çoğunlukta. Bazı sorunlar açısından onlar da haklı. Biz de haklıyız. Çünkü biz Türkiye’yi o bölgeyi de içine alarak cumhuriyet yapmışız.

Ahmet Kaya öldü, mutlu musun?
Peki, Ahmet Kaya’ya niye saldırdınız o zaman Magazin Gazetecileri Derneği töreninde?
Çok güzel söylediniz. Bana e-mail gönderiyorlar. "Mutlu oldun mu şimdi Ahmet Kaya ölünce" diyorlar. Ben Ahmet Kaya’nın ideolojisine hayatımın hiçbir döneminde karşı çıkmadım. Ahmet Kaya benim konserimden iki dakika önce "Kürtlüğü savunuyorum" diye demeç verdi. O gece o fikre kızan sosyetemiz ve müziğimizin pirleri çatal bıçak attılar. Ben esefle izledim ve sinirle 10’ncu Yıl Marşı’nı söyledim.

Politikayla ilgili misiniz?
Son yedi yılımın en kötü kazancını elde ettim bu sene. Türkiye altı senesini eğlenceye ayırdı. Şimdi o altı sene eğlenen insanlar bir sene ara vermemelerinin cezasını ödüyorlar ve ödetiyorlar.

Nereden geldi peki o kadar para o zaman?
Çünkü koalisyon hükümeti öncesinde milletvekili de akşam kadınla eğlenip barlarda geziyordu. Sabah Meclis’e gittiğinde o gezmişliğin huzuruyla görevini tamamladığını zannediyordu. Şimdiki hayatını halk gibi sürdüren bir hükümet.

Bu kumar meselesi nedir? Herkes çok kumar oynadığınızı söylüyor...
İşte o herkesin çok eğlendiği ve özgür olduğu dönemlerde ben de bir dönem geçirdim.

Türkiye kumarı kaybetmemeliydi
Ne hissediyorsunuz kumar oynarken?
Bir gizem oluyor. Ne zaman hangi numaranın düşeceğinin verdiği hırs oluyor. Çok güzel bir salonda çok güzel insanların toplandığı, şaşaalı servislerin yapıldığı rengarenk bir dünya... Size garanti ederim ki, VIP dediğimiz salonlarda kumar oynayan yüzlerce bürokratın, yüzlerce ülkenin üst düzey yetkilisinin olduğuna inanın. Herkes yaptı bunu. Türkiye keşke bu dünyayı kaybetmeseydi.

Şenay Düdek, "Serdar cinsel kimliğini açıklasa, rahatlayacak ve kumarı bırakacak" dedi.
Şenay Hanım, benim sahte yaşadığımı düşünerek, cinselliğimle kumarımı birleştirdi. Kendisini son derece şiddetle kınıyorum ve yüzünü asla görmek istemiyorum.

Birçok ünlü şarkıcıya beste verdiniz. Size vefalı davrandılar mı?
Bunu ticaret olarak yapıyorum. Bir tek Muazzez Abacı vefalı davrandı. Kulisine beni çağırmıştır, karşısına oturtmuştur, "Bak yavrum, şimdi sahneye çıkıyorum, seneler sonra bana tekrar bu sahneye çıkacak gücü ve şansı verdin, seni alnından öpüyorum" deyip sahnesine çıkmıştır.

"Açıkçası, Tarkan’ı kıskanırım"
Kadının yatakta Avrupa ölçülerinde fahişe değil, Türk ölçülerinde hizmetkâr olmasını tercih ederim

Sizi sık sık mankenlerle birlikte görüyoruz. Neden mankenler?
Modeller daha güzel ambalajlanmış, güzel fiziği olan insanlar. Erkek de güzel fiziğe dayanamıyor.

Kadında en önemli şey fizik midir?
Bir dönem fiziğe çok önem verdim. Sonra her fiziğin aynı tadı verdiğini, aynı dudak, aynı göğüs, aynı omuz, aynı ten olduğunu hissettiğim zaman "İki kelime konuşmak önemli" diye düşündüm.

Şimdi kadından ne bekliyorsunuz?
Kadın bence şöyle olmalı: Akşam evde seninle günlük dosyalarını beraber incelemeli, dertlerini anlattığın zaman karşılığında aklı yettiği kadar sana yardımcı olmalı, sabah kahvaltını yapacak kadar "domes" olmalı, kahvaltıdan sonra seni uğurlayacak ve işine gidecek kadar akıllı olmalı, sen eve dönmeden önce eve dönecek kadar "varoş" olmalı, akşam senden önce giyinip seni Kral TV’nin ödül töreninde elinden tutarken dekoltesiyle heveslendirecek kadar seksi olmalı...

Şöyle devam eder: Yatakta da sizi tatmin edecek kadar fahişe olmalı...
Yatakta Avrupa ölçülerinde fahişe değil de, Türk ölçülerinde hizmetkâr olmasını tercih ederim. Avrupa ölçülerindeki fahişeyi tatmin edememek korkusu başlar erkekte.

Kadının yatakta hizmetkâr olmasından ne anlıyorsunuz?
Bu kadar profesyonel konuşacak kadar bir tahsilim yok. Cinsellik hayatımın yüzde 15’i.

Ama önemli...
Devalüasyon olması, ülkede ekonominin kötüye gitmesi, darbe olması insan hayatının en önemli faktörleri değil aslında. Asıl bizi ilgilendiren o geceki üreme zamanı. Eğer 70 yaşında üreme imkanımız biterse, ekonomiyle uğraşıp ülkeyi batıracağız bugün yaptıkları gibi.

Bir radyo DJ’i iken, bunları başaracağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Sekiz sene önce Ebru Gündeş radyo programıma geldiği zaman titriyordum. Şimdi Ebru Gündeş’le sofrada ben başkoltuktayım.

Hâlâ yanındayken titrediğiniz biri?
Tom Cruise’un yanında oturup ezilmeye bile razıyım.

Türkiye’de kimsenin yanında ezilmezsiniz...
Devletin kurumları, emniyet güçleri, büyük medya patronları dışında kimsenin yanında ezilmem.

Kolay beste yapıyor musunuz?
Ayakta durabilme endişesi müziğe de yansıdı. Başarısız bir işadamının evdeki huzursuzluğunu tattım. Şu an çabuk şarkı yazamıyorum. Belki duyguları tükettim biraz.

Tarkan’ı yurtdışındaki başarılarından ötürü kıskanıyor musunuz?
Açıkçası evet. Bir kere çok iyi prezante ediyor kendini, çok iyi bir şovmen, sesi çok iyi. Yorumlamak, notaları tam basmak konusunda benden daha iyi. Ama benim ses rengim biraz daha iyi. Ben daha sempatiğim. Biraz daha kendimi biliyorum. Az biraz fazla aklım.



PAZAR