Pazar Eurovision sokağı kurulacak, havai fişekler patlatılacak, İstanbul caddeleri süslenecek

Eurovision sokağı kurulacak, havai fişekler patlatılacak, İstanbul caddeleri süslenecek

25.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Gençler telefon ederse Athena çok oy alır"

Eurovision sokağı kurulacak, havai fişekler patlatılacak, İstanbul caddeleri süslenecek





Eurovision Şarkı Yarışması'nın 49'uncusu bu yıl ülkemizde, İstanbul'da yapılacak. Çünkü, bilindiği gibi, son yıllarda pek umursamasak da uzunca bir süre önce milli mesele olarak gördüğümüz bu yarışmada, 2003 yılının birincisi Sertab Erener'in "Everyway That I Can" şarkısıyla Türkiye oldu.
O tarihten beri tüm Türkiye havalara uçarken TRT cephesinde sevincin yanında bir de telaş vardı. Çünkü 2004 yılında 36 ülke; yarışmacıları, konukları, gazetecileri ile birlikte ülkemize misafir olacaktı. Ve işte ev sahipliği yapacağımız günler çok yaklaştı.
3 Mayıs'ta provalar başlıyor, yani şarkıcılar ve ekipleri geliyor. 12 Mayıs'ta yarı final, 15 Mayıs'ta ise büyük gece var. Mekan Abdi İpekçi Spor Salonu. TRT Genel Koordinatörü Bülent Osma ve yaratıcı ekibin başındaki isim Servet Işık bize hazırlıkları anlattı.


Bülent Osma: Aslında hazırlıklar daha doğrusu planlamalar geçen haziranda başladı. Üç ay önce tüm bağlantılar bitmişti. 10 Nisan'da da Abdi İpekçi'ye adım attık.


Servet Işık: 550 kişi. Yarışma gecesinde 2 bin 500 kişi çalışacak.


S.I.: Evet, teknik elemanlar. Amerika, Norveç, Hollanda, Danimarka, İsveç ve Almanya'dan geldiler.


B.O.: Burası aşağı yukarı 7 bin 500 kişilik. Bunların bir kısmı bilet olarak satılmadı. İçinde VIP var, yarışmanın sahibi EBU (European Broadcasting Union-Avrupa Yayıncılar Birliği), sponsorlar, katılan ülkeler için ayırdığımız yerler var. Onlar düştükten sonra 5 bin-5 bin 500 bilet sattık.


15 ücretsiz, 15 ücretli olmak üzere 30 kişilik kontenjanları var. Biz 15 tane veriyoruz, isteyenler 15 tane daha satın alabiliyor.


B.O.: 1500 gazetecinin izlemesi bekleniyor. Şimdiden bildirilen isimler bine ulaştı. Katılan ülkeler dışında da gelenler olacak.


B.O.: Dışarıda bir basın çadırımız var. Burada yüzlerce gazeteci bir arada çalışabilecek. 250 internet bağlantısı olacak. Bunun 125'i bilgisayarlı, 125'i kendi bilgisayarları için. Fakslar, telefonlar olacak tabii ki.
S.I.: Bin tane küçük posta kutusu yaptırdık gazeteciler için.
B.O.: Basına hizmet aslında organizasyonun yüzde 50'si. Sanatçı sayısı 600-700 civarındayken basın mensuplarının sayısı iki katı olacak. Ayrıca basın mensupları biraz kaprisli olur. Onları memnun etmek lazım. Dönüp Türkiye ile ilgili yazacaklar. Bu iki tarafı keskin bıçak. Lehimize de olabilir, aleyhimize de...

"TRT'de final gecesinde 350 kişi çalışacak, 36 ülke izleyecek"

B.O.: 36 ülke.


S.I.: Biz 45 yayın bölmesi yaptık. 35 tanesi gelen ülkelerin, geri kalanı da TRT'nin.


B.O.: 350 kişi olur herhalde. Bir kere her şey çift olacak, öyle düşünün. İki tane reji, iki tane ses... Herkes yedekli olacak. Sahne, salon ve yayın diye üç ses sistemi var. Bir mikserin başında üç kişi dursa dokuz kişi. Yedekleriyle olacak 18 kişi. Böyle baktığınızda 350 kişiyi bulması normal. Kablo çekeni, kontrol edeni... Yönetmenler de çift.


B.O.: Onlara bir şey olursa ben sunarım herhalde.


B.O.: Toplandık, isimler alt alta yazıldı. En çok oy alanları seçtik aramızda. Tabii çeşitli kombinasyonlara, ayarlamalara dikkat ettik. Ayıklaya ayıklaya gittik. Meltem'in çok iyi İngilizce biliyor olması, Korhan'ın Fransızcasının çok iyi olması, ikisinin de böyle büyük organizasyonlarda tecrübelerinin bulunması, prezantabl olmaları nedeniyle tercihimiz böyle oldu.

"İstanbul'un tarihi mekanlarını ve Boğaz'ı gezdireceğiz"

B.O.: 3 Mayıs'ta geliyorlar çünkü provalar başlıyor. Her gün prova olacak burada. Bütün otel ayarlamaları, karşılanmaları, konaklamaları, salona gidiş gelişleri, şehir içi turları, gezileri için Turizm Acenteleri Birliği ile anlaştık. Onlar da Setur ve Visitur'la yapacak bu işi. Sanatçıların ve basın mensuplarının rezervasyonları, havaalanından alınması, otele yerleştirilmesi, buraya düzenli seferleri ile hep onlar ilgilenecekler.


B.O.: Biz yabancı gazeteciler ve sanatçılar için çeşitli turlar düzenledik. Bir tanesi Boğaz'da tekne turu. Sirkeci'den yola çıkacak, Rumelihisarı'nda yemek yenecek ve devam edilecek. Bir de şehir içi tarihi yerleri gezdireceğimiz bir tur olacak.


B.O.: Önce Mydonose'u düşünüyorduk. Ama sığamazdık. Sahneyi kurduğumuz zaman kapasitesi 4 bin 500 kişiye iniyordu. Bir de geri kalan her şey çadırda olacaktı. Bu çadırların birbirine bağlantısı, ses izolasyonu, güvenliği çok zordu. Başka neresi olabilir diye baktığımız zaman Abdi İpekçi geldi aklımıza. Çoğu otelle anlaşma yapılmıştı ve Mydonose'un çevresindeki otellere Abdi İpekçi de yakındı. Bir de kapasitesi nedeniyle burayı tercih ettik.


B.O.: Birçok iş bartır usulü oldu. Yani bize bilgisayar veriyor, biz de ona bedava reklam yeri, süresi veriyoruz. Gelenler konaklamalarını, ulaşımlarını kendileri karşılıyor.


B.O.: Şöyle söyleyeyim geçen yıl 11 milyon İsviçre frangı (yaklaşık 11,5 trilyon lira) harcanmış, biz onun biraz altında kalıyoruz.

15 Mayıs gecesi için tüm İstanbul hazırlanıyor. Abdi İpekçi Spor Salonu'nun önünde bir Eurovision sokağı kurulacak. Final gecesi yarışmayı Taksim'e kurulan dev ekranlardan izleyebileceğiz


S.I.: 50 kişinin aynı anda makyaj yapabileceği bir oda ayarladık. Ayrıca 240 kişinin aynı anda giyinebileceği bir soyunma bölümü var. Bu bölümde ayrı ayrı onar kişilik soyunma odaları bulunuyor.
B.O.: Öncelikle her yerde bol bol güler yüzlü adam olması lazım. 12 gece boyunca hizmet vereceğiz, bir tek yarı final ve final gecesi değil.


B.O.: Aksine daha az tuvalet olacak çünkü gelen seyirciler salonu sürekli terk edip tuvalete gidemeyecek. Ama burada provalar sürerken daha çok tuvalete gidiliyor. Mesela dışarıda basın için ayrı bir TIR tuvalet yapıldı. Basın mensupları da buranın tuvaletlerini kullanmaya kalkarsa herkes duvarların dibine yapmaya başlar mecburen. Sanatçıların özel bir tuvalet bölümü var. Çünkü yarışma sırasında heyecan yüzünden de sık sık tuvaleti kullanabiliyorlar. Ama seyirci o kadar sık gitmeyecektir tuvalete.


B.O.: Arkada boydan boya iki perde var. Birisi tamamen uzay efekti yaratıyor. Diğerine de 12 projeksiyon makinesiyle boydan boya görüntü verilecek.
S.I.: Her şarkıda farklı görüntü olacak.


S.I.: Bizim temamız aynı gökkubbe altında bütün insanları toplamaktı: "Under The Same Sky". Bunun içinde üç tane kubbe var: Sevgi, barış ve hoşgörü. Bir büyük kubbe, yanında iki tane küçük olacak. O kubbelerin içine değişik görüntüler yansıtılacak. Bir de İstanbul silueti ve kırmızıyı bolca kullanacağız.
B.O.: Türk bayrağından yola çıkarak kırmızı hakim renk olacak.


S.I.: Altı dekoratör birlikte çalışıyoruz. Sabit olarak da 150 kişi uğraşıyor sahneyle şu anda.


S.I: Abdi İpekçi'nin önündeki yol Eurovision sokağı olarak düzenlenecek. Aslında İstanbul'un her yeri süslenecek. Bayraklarla donatılacak. Final gecesinde Taksim meydanına dev ekranlar kurulacak. Altı ayrı yerden havai fişek gösterisi yapılacak.


B.O.: Ben o müzikten anlamıyorum, o yüzden oy vereceğim şarkılar başka olurdu. Ama şöyle bir şey var. 24 şarkının içinde bu türden bir tane daha yok. Bunun seyircisi oy verirse çok iyi bir sonuç alabilir. 18-20 yaş arasındaki gençler oy verirse, telefon ederse çok ciddi oy alırız.
S.I.: Bence de belli bir yaş grubunun çok beğeneceği bir şarkı. Ben de beğendim ayrıca.


B.O.: Melih Kibar'ın çok güzel bir lafı vardı Eurovision için: "Allah Allah!' diye gidip 'Allah Allah?' diye dönüyoruz." 1997 yılında Şebnem Paker üçüncü olduğunda ben de oradaydım. Arkamızda o sene Sony gibi çokuluslu bir plak şirketi olsaydı birinci de olabilirdik. Üçüncülükle birincilik arasında artık şarkının güzelliğinden çok promosyonu rol oynuyor. Sertab'ın şarkısı gerçekten çok iyi bir şarkıydı, bir de plak şirketi son bir ay boyunca Avrupa'da bu şarkıyı çaldı. Zaten aşinaydılar, zaten sevmişlerdi.

Bu yıl Eurovision Şarkı Yarışması'na 36 ülke katılacak. Ama biz 15 Mayıs'taki final akşamı bunların 24'ünü izleyeceğiz çünkü 12 tanesi 12 Mayıs'ta yapılacak olan yarı finalde elenmiş olacak. Katılım şöyle: Bu yarışmanın sahibi EBU (European Broadcasting Union / Avrupa Yayıncılar Birliği) kurucuları, dört asil üye; Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya zaten yarışmaya katılıyor. Geçen yılın ilk 10'u da. Geri kalan 10 ülke ise yarı finale katılan 22 ülke arasından seçiliyor.
Oylama sadece telefonla yapılacak.
Arabalar güvenlik nedeniyle salonun otoparkına sokulmayacak. Dışarıda bir otopark ayarlanacak. Konuklar biraz yürümek zorunda kalacaklar.
Özel bir acil durum ekibi oluşturuluyor. Belediyeden, itfaiyeden, gerekirse AKUT'tan destek alınacak.
Finalden sonra Abdi İpekçi Spor Salonu'nun karşısındaki tarihi surların içinde eğlence olacak.

Yazarlar