Gates özüne geri döndüMicrosoft’un kurucusu, dünyanın en pahalı beyni Bill Gates bir yıl kadar önce şirketinin yönetim kurulu başkanlığından istifa etti. ABD Adalet Bakanlığı ile mücadelesini yalnızca avukatlarının ellerine bıraktı ve üretken, hayalperest günlerine geri döndü. Artık yalnızca yazılım tasarımı ile uğraşıyor. Gates yeni hayatını anlatıyorAmerikan Adalet Bakanlığı, onun rekabet kurallarına uymadığına karar verdi. Federal bir yargıç, şirketi Microsoft’u ikiye bölmek istiyor. Şirket hisselerinin değeri geçen yıl
yüzde 40 düştü. "Dünyanın en pahalı beyni" Bill Gates olup bitenin ciddiyetinin gayet farkında. Ama Microsoft’un kurucusu ve "eski" yönetim kurulu başkanı William H. Gates bir yıl önce şirketinde üst kademe yöneticilik görevlerini bıraktı. İlk aşkı, büyük tutkusu yazılım geliştirme ve tasarım işine yani Amerikalılar’ın tabiriyle "nerd / inek öğrenci" günlerine geri döndü. Gates, Redmond, Washington’daki Microsoft merkezinde Talk dergisi muhabirine anti-tröst davası, yeni işi ve Microsoft için geliştirdiği yeni ürünleri anlattı.
Harcayabileceğinizden kat kat çok para kazandınız. Yine de bilgisayarlar için ana kart tasarladığınız ilk günlerinize dönebilir misiniz?
Evet. Bugünlerde köklerime geri dönüyorum. Şu anda yalnızca yazılımın (software) geleceğini düşünüyorum. Bu zaten işimin her zaman en sevdiğim bölümüydü.
Şu anda ne üzerinde çalışıyorsunuz?
Tablet PC adlı bir "şey" tasarlıyoruz. Bu aleti bir toplantıya götürebilir, onunla notlar alabilirsiniz. Alet sizin el yazınızı tanır. Ve bu alet aracılığıyla toplantı süresince dünyanın her yerinden insanlarla iletişim kurabilirsiniz. Bu bilgisayar sayesinde toplantının herhangi bir yerinde "Bilgisayarım masamda" demek durumunda kalmıyorsunuz. "Hayır bilgisayarım yanımda, notlarım da burada..." diyorsunuz. Kağıt kullandığınızda sınırlarınız vardır, o notları bilgisayarınıza taşımanız gerekir. Bunda öyle bir sorun yok. Bu alet yazılım konusunda yeni ufuklar açacak. Hep insanların nasıl not aldıklarına dikkat ediyorum. Listeler mi yapıyorlar? Neye dikkat ediyorlar? Bunun gibi şeyler...
Sadece fikirleri mi buluyorsunuz yoksa kodları da siz mi yazıyorsunuz?
Uğraşıyorum yazmaya. Bazen insanların nasıl yazacaklarını anlamaları için kod fragmanları yazıyorum. Şirketi ilk kurduğumda, yalnızca dört beş kişi çalıştığında tabii ki işler böyle yürümüyordu. O zaman kodları kendim yazıyordum. 20’li yaşlarımın sonlarında programcılardan oluşan bir takımımız oldu.
Microsoft’un her zaman pazarlama konusunda başarılı olduğu oysa yenilikçilik adına bir başarı göstermediği tartışmaları var...
İnsanlar
hisse senetleri ve politik çıkarları konusunda düşünmeye başladıklarında hedeflerinden uzaklaşırlar. Bu işi diğerlerinden farklı kılan şudur: İnsanların yaratıcılığını sonuna kadar artıracak bir alet, bir program yapabilirsiniz. Dünyada çok fazla alet vardır. Ama PC sizin düşünme yolunuzu, haberleşmenizi etkileyen ve dünya çapında kullanılan tek cihazdır.
Sizi asıl yönlendiren eğlence anlayışınız, öyle değil mi?
Tabii. İşimin en güzel tarafı kullanmak istediğim ürünler yapıyor olmam. Tek fark yüz milyonlarca insan kullanacağı için bu ürüne milyarlarca
dolar yatırmam! Mesela yeni projemiz olan Tablet PC’yi kullanmak istiyorum. 30 prototip yaptık ve biri benim için. Çok iyi çalışmayacak, pili bitecek, yüzlerce şey ters gidecek. Ama bu ürüne sahip olmak için ölüyorum. Bir toplantıya girdiğimde aklımdan hep "Bu toplantı nasıl kolaylaştırılır? Toplantıda konuşulanları öğrenmesi gereken ama toplantıda olmayan kim var? Şuradaki adam bu 60 dakikalık toplantının yalnızca beş dakikasında burada olsa yeter. Bunu bilmiyor mu?" gibi sorular geçiyor.
Bu anti-tröst davası yaratıcılığınızı ve pazarlama planlarınızı nasıl etkiledi?
Sonuçta işimizi yapmamıza izin verildi. Evet, benim makul ve adil olmadığını düşündüğüm kararlar alındı ama ben hâlâ burada oturup tüm zamanımı yazılım geliştirmeye harcıyorum. Yani aslında kimse şu anda Windows’un ve Office’in yeni versiyonlarını yapmamıza engel olmuyor. Bu ülkede Microsoft dahil tüm şirketler en yetenekli insanları işe almaya, riskli işler yapmaya, politikaya bulaşmadan pazarlara açılmaya teşvik ediliyor. Ama her şeyi doğru yapıp dev bir şirket olduğunuzda nedense frenleniyorsunuz!
"Ses tanıma teknolojisi, insanların bağırmasına ve kaosa neden olur"Yaratım süreciniz nasıl geçiyor? Yeni ürünleri tasarlamaya nasıl karar veriyorsunuz?
Kendime her zaman mutlaka şu soruları soruyorum: Bu yazılımın kullanımı olması gerektiği kadar kolay mı? Kendisini otomatik olarak güncelleyebiliyor mu? İlgilendiğiniz bilgiler siz daha istemeden size ulaşıyor mu? Arandığınızda ya da çağrıldığınızda bilgiyi gidip kendiniz almak zorunda mısınız? Yoksa başka insanlarla koordinasyon halinde mi çalışıyorsunuz? Hakkında konuştuğumuz bu dijital dünyanın anlamadığı, üzerinde düşünmediği o kadar çok şey var ki... Bir problemi önceki tecrübelerimize göre tanımladığımızı söylerler. Bence asıl enteresan olan -ve gözden kaçan- en iyi yazılımın siz bir şey yapmak zorunda olmadan size bilgiyi ulaştıran olduğu gerçeği...
Ne tür yeni teknolojiler tasarlıyorsunuz?
Elle yazma, okuma, ses ve konuşma tanıma teknolojisi ve çok kısa bir süre içinde de görsel tanımlama... TV setinizin olduğu odaya gireceksiniz ve o set odada kimin olduğunu anlayarak, o kullanıcının sevdiği TV programlarını gösterecek. Biz şu anda Microsoft Reader yazılımı ile işin "okuma" kısmıyla ilgileniyoruz. İnsanlara "Neler sizi bilgisayardan okumaya teşvik eder?" diye soruyoruz. Bu zor bir iş. Mesela sabit ekran insanları çekmez. Çünkü kaslarınız çok yorulur. Ve ayrıca doğru ölçüleri ve ekran çözünürlüğünü bulmak gerekiyor. Bir şeyi okunabilir yapmak için bir sürü yazılım hilesi vardır. Bugün uzunca bir e-posta aldığınızda ya onu ekrandan okumaya karar verirsiniz ya da bir çıkış alıp kağıttan okursunuz. Ve mesela çıkış aldığınızda kağıt üzerine notlar alabilirsiniz. Ama sonra bu notlu yazıyı tekrar sisteme girmek gereği duyarsınız ve çıktı kağıtlarıyla, ekran arasında gidip gelip durursunuz. Bu git-gelden kurtulmak asıl en büyük adımlardan biridir.
Peki ses tanıma büyük bir adım değil mi?
El yazısı konusunda, ses tanıma konusunda olduğumdan çok daha iyimserim. Ses tanıma çok daha karışık bir sistem... Bilgisayar sesinizi tanımadığında ve sizi anlamadığında bu çok can sıkıcı olur. Mesela insanlar yüksek sesle konuşma eğiliminde olur. Sanki bilgisayarla normal konuştuğunuzda anlamayacakmış gibi gelir. Ve tabii ki bilgisayarınız yüksek sesle konuşmayı da anlamayabilir. Garip bir durum olur! Herkes normal halinden çıkar, kaos olur.
"Param, çocuğuma fazla"Servetinizin büyük bir kısmını, çocuklarınıza bırakmaktansa yardım kurumlarına vereceğinizi açıklamıştınız. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?
Melinda (Gates’in karısı) ve ben onlara bakmakla, onların kendi kendileri için bir şeyler yapması arasındaki dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Ama hâlâ etraflarında bir emniyet ağı örülü. Her anne-baba çocuğunun güvence içinde yetişmesini ister. Çocuklarınız belki yardım kuruluşlarında gönüllü olmaya karar verirler. Bu konuda onlara destek olmak zorundasınız. Ama bu arada bu "güvenlik ağı"nın onları demotive etmesine, çalışmaktan, üretmekten alıkoymasına nasıl engel olacaksınız? Aslında tam bir çözümüm yok bunun için. Ama ellerine yüz milyonlarca dolar vermenin çözüm olmadığını da biliyorum!
Her şeye ilk başladığınız zamanki coşkunuzu koruyor gibisiniz. "Yaratmanın" heyacanını geri kazanabilir misiniz?
Evet. Şu anda uğraştıklarım iki-üç yıl içinde ürün olarak piyasaya çıkacak. Ve sanırım bu ürünlerden çok memnun kalacaksınız. Ama şimdi bu zor bir dönem. Nasıl ki insanlar bir animasyon filmini yaparken harika bir şey yaptıklarını bilirler ama tamamını görme zevkine erişmek için bitene kadar beklemek zorundadırlar. Bu da onun gibi...
PAZAR