Pazar "Gençlerden çok şey öğrendim"

"Gençlerden çok şey öğrendim"

13.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Johnnie Walker Efsanesi

Gençlerden çok şey öğrendim



     

     Tiyatro oyunculuğu ve yönetmenliğinde 50 yılı geride bırakan Haldun Dormen Türk tiyatro tarihine ışık tutan "Sürç-ü Lisan Ettikse" adlı otobiyografik kitabını 30 yıl aradan sonra tekrar yayımladı. "Ben kitaplarımda kusurlarımı da yazan biriyim" diyen Dormen’in şimdiki hedefi genç oyunculara şans tanıyacak bir cep tiyatrosu kurmak.
     
     "Sürç-ü Lisan Ettikse" benim ilk otobiyografi kitabımdı. Ardından çıkan ikinci kitabım "Antrakt" daha önce yayımlanmıştı. "İkinci Perde" adlı üçüncü otobiyografi kitabım ise birkaç ay önce çıktı. Epsilon Yayınevi "Bu çok iyi kitaptı. Tekrar yayımlayalım" dedi. Kitap bazı gençler tarafından aranıyor fakat bulunamıyordu. Biraz düzeltme yaparak tekrar çıkardık. Genç bir adamın tutkularını ve o tutkuların bir yere varmasını anlatan bir çalışma bu. Biyografi kitabında olması gereken şeylerden biri, insanın kendi kusurlarını da yazabilmesi. Ben kitaplarımda kusurlarımı da yazan biriyim.
     
     Yale Üniversitesi’nde iki yıl tiyatro mastırı yaptım. 1954’te Türkiye’ye döndüm. O tarihten beri tiyatroyla haşır neşirim. Elbette birçok defa sürç-ü lisan ettim. Ama sürç-ü lisan etmekten fazla bir şey yapmışım ki bugün buradayım.
     
     Hem sosyal hem de ekonomik nedenlerden ötürü tiyatro geçmişe nazaran seyirci kaybetti. Ancak tiyatronun yine eski haline döneceğinden hiç kuşkum yok. Oyunculuk kalitesi de giderek yükseliyor. Günümüzün tiyatro oyuncuları da gayet iyi. Çok iyi genç oyuncularımız, yönetmenlerimiz var. Ancak tiyatroda gerektiği kadar iş olmadığı için televizyona iş yapmak zorunda kalıyorlar.
     
     Ben kafasının dikine giden bir insanım. Dünyada da ünlü bir oyuncu olabilirdim. Ancak Türkiye’deki kadar saygın bir ismim olabilir miydi, bilmiyorum. İnsan bu saygınlığı kolay elde edemiyor çünkü. Tiyatroda çok para kaybettim. İki defa tiyatrom kapandı ama hiçbir zaman pişman olmadım.
     
     Bu filmler ödüller kazandı, beğenildi ama para kaybettirdi. Dünya tarihinde belki de ilk defa bir tiyatro, sinema filminin borçlarını ödedi. Sinema yönetmenliği konusunda tatmin oldum. Bu yaştan sonra yönetmen olarak sinema için bir şey yapmak istemiyorum. Oyuncu olarak yapabilirim ama.
     
     Pertev’in ikiz kardeşini oynayacağım"
     Yönetmen olarak görüyorum. Oyunculukta da zaman zaman iyi oluyorum galiba.
     
     Çok umut verici olanlar da var, aralarında tiyatro ve tiyatro oyunculuğu nasıl bu hale gelmiş diye düşünmeyenler de var.
     
     Beni hiç sahnede görmeyen yepyeni bir nesil Pertev sayesinde beni tanıdı. Bu dizinin bana bu fırsatı vermesi beni çok mutlu etti. Hala sevildiğimi ve sayıldığımı gösteren bir şey bu. Galiba yeni bir TV dizisinde de Pertev’in ikiz kardeşini oynayacağım. Bununla ilgili hazırlığımız sürüyor.
     
     Komedi rollerinde daha çok oynadığım için komedi oyuncusu olarak tanınıyorum. Ancak pek çok dramda da oynadım. Ben aslında hem komedisi hem dramı olan modern oyunları seviyorum.
     
     İstediğim gibi bir tiyatro binam hiçbir zaman olmadı. Kendime ait doğru dürüst sahnesi, kulisi, salonu olan bir tiyatro sahibi olamamak içimde ukde kalmıştır.
     
     Ben işimi hâlâ çok ciddiye alıyorum. İşimi çok seviyorum ve hobi olarak yapıyorum. İşinizi hobi olarak yapmanız, ondan para kazanmanız ve başarılı olmanız büyük bir şans.
     
     Kendime en çok "Sokak Kızı İrma"yı yaptıktan sonra güvendim. Çünkü bu oyunu yapmak için hiçbir olanak yoktu. Herkes beni vazgeçirmeye çalıştı. Ama oyun inanılmaz bir başarı kazandı. O zaman kendime dedim ki, "Sen bu işi başarılı bir şekilde yapabilirsin". Ancak ardından bir fiyasko oldu. O zaman da dedim ki, "Başarının ardından her zaman bir fiyasko da gelebilir".
     
     Meraklı bir insanım. Devamlı okurum, müzik dinlerim. Gençler benden çok şey öğreniyor, ben de onlardan. Dünyada her şey o kadar çabuk değişiyor ki, onları dinlemek beni çağdaş biri yapıyor. Gençlerin fikirlerine saygı göstermek bence çok önemli.
     
     Vakıf tiyatrosu olarak bir cep tiyatrosu kurmayı hedefliyorum. Genç oyunculara orada fırsat vermek istiyorum.
     
     Haldun Dormen’nin favorileri
•   En beğendiği oyuncular: Müşfik Kenter, Yıldız Kenter, Haluk Bilginer, Macide Tanır.
•   En beğendiği tiyatro yazarı: Tenesee Williams.
•   En beğendiği üç film: "Bisiklet Hırsızları", "Büyük Aldanış", "Sunset Bulvarı".
•   En son okuduğu kitap: "Frida".
•   En son dinlediği albüm: "Dudu", Tarkan.
•   En son izlediği film: "Saatler".
•   Parfümünün markası: Grey Flanel.
•   Arabasının markası: Hyundai.     
     
     "Yürüyen Adam"ın zaman içindeki yolculuğu I. Dünya Savaşı'nda da devam etti. Savaş başladığında reklam kampanyalarını yürüten Leo Chiney, hatlarına esneklik katarak bu figürü daha hareketli ve daha sosyal bir hale getirmiştir.
     Tüm Britanya'nın savaşı kazanmak için kenetlendiği ve seferberlik ilan edildiği bir dönemde Walker Ailesi, markalarını bu toplumsal güç ve kazanma arzusuyla özdeşleştirmiştir. "Yürüyen Adam", Britanya ordusundaki askerleri cesaretlendirerek bu mücadeleye destek vermiş, ilanlarda onlarla konuşurken resimlenmiştir. Savaşın devam etmesi ve daha çok ülkenin savaşa katılmasıyla birlikte bu dönemdeki reklamlarda "Yürüyen Adam", dünyanın dört bir yanından, Johnnie Walker markasını bilen ve seven askerlerle sohbet ederken çizilmiştir.
     Bu başarılı destek kampanyası, Johnnie Walker'a uluslararası boyutta bir saygınlık kazandırmış ve dünya markası olma yolunda atılan ilk adımlardan biri olmuştur.