Pazar Gözleme ve şarap kalesi

Gözleme ve şarap kalesi

19.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sevda Cenap And Vakfı, Ankara Kalesinde eski bir evi satın alıp onarmış ve turistik hizmete açmış

Gözleme ve şarap kalesi

170 çeşme vardır.Kale kapısının önünde altı yaşlarında sevimli bir erkek çocuk yaklaştı, "Size İngilizce veya Fransızca olarak kale hakkında bilgi verebilirim" dedi. O kadar sevimliydi ki "İngilizce bilgi ver bakalım" dedik. Başladı ezber İngilizcesiyle bir şeyler anlatmaya. "Fransızca da anlatırım ama onun daha yarısını ezberleyebildim" dedi.İlkokul birinci sınıf öğrencisi rehberimiz bizi kalenin içinde dolaştırdı... Daha önceki gezilerimizde kalenin içinde Kale Washington, Boyacızade Konağı, Zenger Paşa Konağı ve de Kınacı Konağı adlarında dört lokanta olduğunu öğrenmiştik. Bu lokantaların bazıları kapanmış. Bir otel yapılmış. O da kış mevsimi nedeniyle kapalı.Sokak aralarında dolanırken Ankarada değil de, yıllar öncesinin fakir bir köyünde dolanıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Çünkü harap evlerde yaşayanlar da alt gelir grubundan kimseler.Onarılmış bir ev gördük. Kapısında Ceritoğlu Konağı yazılıydı. İçeri girdik. Avluda dizi dizi ayakkabılar. Konağa girerken ya ayakkabınıza galoş geçireceksiniz ya da ayakkabınızı çıkaracaksınız. Odaları eski Anadolu evi görünümünde döşemişler. Alt kattaki odada hanımlar gözleme açıyor. Geçen pazar Ankarada hava güneşli ama soğuktu... Yürüye yürüye Ankara Kalesine çıktık. Ankara Kalesi Hititliler zamanından kalma bir kaledir. Bizanslılar zamanında büyütülmüş, onarılmıştır. 1073 yılında Selçukluların eline geçmiştir. Son onarımın 1832 yılında İbrahim Paşa tarafından yapıldığı söylenir. Kalenin içinde 60 kadar ev, su sarnıçları, üç cami ve de (inanılamaz) Niğdenin Borundan Fahrettin Deniz, 1966 yılında Ankaraya halı satmaya gelmiş. Değişik yerlerde halı sattıktan sonra kaledeki eski bir evi onarıp işletmeye açmış. Giriş katında bir odada da halı satıyor. Ailece konakta çalışıyorlar. Yeğenleri ona yardımcı oluyor. Birer çay içtik. Çayın bardağı 500 bin liraydı.Kalenin burçlarına doğru yürüdük. İç kale kapılarının arasında sur duvarlarına yaslanmış bir bina dikkatimizi çekti. Kapısında And Cafe yazılıydı. İçeri girince şaşırdık. Bilinçli ve dikkatli bir onarım ile eski bir Ankara evi ortaya çıkarılmış. Alt katta sanat galerisi, üst katta kahve salonu var. Kahve salonunun önündeki veranda surların üzerinden Ankaraya hakim...Ankarada Kavaklıdere Şaraplarının sahibi olan ailenin kurup yaşattığı Sevda Cenap And Vakfı kalede eski bir evi satın alıp onarmış. Turistik hizmete açmış.Ailenin iki becerikli gelini Elif Başman ve Nazan Başman vakıf işleriyle uğraşıyor. Nazan Başman bu işletmenin sorumluluğunu almış. Sadece çay, kahve, pasta yok. Şarap çeşitleri ile hafif yiyecekler de var. Salatalar ve ızgara çeşitleri 7 milyon lira, çay-kahve 2 milyon lira.Ankaraya yolu düşenlere mutlaka uğramalarını tavsiye ederim. Sur duvarlarına yaslanmış bir binada Ankara manzarasına hakim And Cafe açılmış Kaleden çıktık. Kalenin karşısındaki Çengelhanın onarımı bitmek üzere... Bu eski hanı Vakıflardan kiralayan Rahmi Koç, burada Rahmi Koç Müzesinin Ankara şubesini açacak. Onun yanındaki Çukurhan, sahiplenecek bir hayır sahibini bekliyor.Çengelhanın önünden Samanpazarına doğru yokuş aşağı yürüdük. Ankaraya her gidişimizde Pirinç Hana uğramadan edemeyiz. Pirinç Hanın girişinde Han Antikte Halil Gürel ile sohbet ettik. Halil Gürelin ve kardeşinin dükkanlarındaki güzel eşyalara hayran olduk.Dostlarımız, "Hilton Otelinin lobisinde müzik yapan bir ikili var. Beğeneceksiniz. Otele giderek çay içelim" teklifinde bulundu. İyi ki gitmişiz. Ayça Dönmez isminde üniversite mezunu cici bir genç kızımız Türkçe ve yabancı dilde şarkıları o kadar yumuşak ve tatlı bir sesle söylüyor ki... Dinlemeyene anlatılamaz. Ona refakat eden Gürbüz Sertdemir hem saksofonda hem klavyede çok başarılı... Geçen pazarın kısa hikayesi böyle... Rahmi Koç Müzesinin Ankara şubesi de Çengelhanda açılacak

Yazarlar