Güzelleşmeye giderken eldeki dokulardan olmayın

Avrupada liposuctionın en çok yapılan ameliyatların başında gelmesinin sebebi Avrupalıların şişmanlığından çok, bu ameliyatı yapan doktorların sayısının fazla olmasıdır. Zira asıl uzmanlık alanlarından (Dermatoloji, genel cerrahi, kulak-burun-boğaz, kadın doğum gibi) geçimlerini sağlayamayan birçok doktor hafta sonu kurslarından elde ettikleri tecrübelere dayanarak plastik cerrahi gibi kendilerine yabancı bir dalda sanki uzmanmış gibi çalışıyor. Oysa ancak vücudun formunu düzeltmede kullanılan bütün tedavi yöntemlerinin hepsini uygulamada tecrübesi olan bir doktor hastası için ideal metodu bulabilir. Türkiyede en sık yapılan estetik ameliyat sıralamasında burun ameliyatları önde gelirken, Avrupada başı liposuction denilen yağ emme işlemi çekiyor. Günümüzde liposuction, lipoliz, liposculpture, liposhaping, bodycontouring, bodyarchitecture gibi ilgi çekici birçok isimle anılan bu metot aslında yağ emerek vücudun orantısız yağ dağılımı olan bölgelerini düzeltmeyi, düzgün vücut ölçülerine kavuşmayı sağlar. İsimlerin değişik olmasının nedeni bu tedavi yönteminin hastanın gözünde daha ilgi uyandıracak bir şekilde canlandırılmasını sağlamak veya hastada sanki bu bir ameliyat değil de bir yenilikmiş duygusunu uyandırmaktır. Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi burada en büyük eksiklik liposuction işlemi yapan, plastik cerrah olmayan bu doktorların vücut germe ameliyatlarındaki tecrübesizlikleridir. Ben bodylifting denilen vücut germe ameliyatlarını eskiden sadece çok kilo vermiş hastalarda sıkça uygulardım. Günümüzde ise bu endikasyona, yanlış kararlarla ve yanlış yerlere yapılan liposuctionların sebep olduğu doku gevşemeleri, sarkmaları ve dalgalanmalarının ortaya çıkardığı rahatsız edici estetik vücut deformasyonları da eklendi.Bu konu üzerinde durmamın kişisel bir sebebi var. Liposuction metodunu bulan ve bunu ilk defa 1982de Brezilyadaki bir kongrede sunan Prof. Dr. Joseph Schrudde, Köln Üniversitesinde plastik cerrahide yetişmemde büyük payı olan ilk hocamdı. Kendisi geçen hafta 85 yaşında vefat etti. Onun liposuction metodunun bütün dünyada yayıldıktan seneler sonra söylediği cümleyi hâlâ hatırlıyorum: "Bu kadar değerli ve faydalı bir metodun işinin ehli olmayan kimseler tarafından gelişigüzel kullanılacağını bilseydim, hiçbir şekilde bu metodu duyurmazdım." Yanlış yerlere yapılan liposuction sorun yaratır Evet, küçücük bir delikten girerek geniş bir alandaki yağ tabakasını inceltmek özellikle fazla kilolu kişileri heveslendiren bir işlem. Ama bunun bir ameliyat olduğu da unutulmamalı: Sonunda dışarıdan küçük gibi görünen bir ameliyat yarası deri altında geniş bir alandaki dokuya tahribat verir.İşte liposuction konusundaki doğrular... Doğru hasta: Kilosu normal fakat vücudunda yağ dağılımı orantısız olan, çok şişmanlayıp zayıflamış olmayan, doğum yapmamış olan, spor yapan, istikrarlı psikolojik yapıda olan, ameliyat neticesi hakkında gerçekçi beklentileri olan hastadır. Doğru zaman: Hastanın iç dünyasının sakin olduğu zamandır. Eğer hasta ameliyattan önce beslenme düzenini bulmuş ve uzun süredir istikrarlı biçimde ideal kilosunu korumuşsa o zaman onu ameliyat etmek uygundur. Doğru doktor: Vücut deformasyonlarının tedavisinde her türlü metodu uygulayabilen, sonuçları ve komplikasyonları üzerinde kişisel tecrübeleri olan, sadece plastik cerrahi dalında uzmanlaşmış doktordur. Şişmanlara değil yağ dağılımı orantısızlara liposuction Botoksun enjeksiyon doğru noktaya yapılmadığı takdirde bazı riskleri var. Yanlış adalenin paralize edilmesi sonucu yüzde çarpılmış gibi asimetrik bir görüntü, hatta bazen geçici görme bozuklukları oluşabiliyor. Bu tür komplikasyonlar geçici olsa bile, Hamburgdaki Falkenried Kliniğinde elektromyografi yardımıyla artık paralize edilecek doğru adaleyi tespit etmek mümkün. Geliştirilen yeni alet akustik bir sinyal vererek enjeksiyon yapılacak adalenin yerini tam olarak gösterebiliyor.Estetik cerrahi hastalarında 20 yaşın altında olanların oranı yüzde 10. Bu yüksek bir oran. Bu yüzden Avrupa Birliği cerrahlara, 18 yaşının altındakilere çok ağır doğumsal anormalliklerin dışında meme büyütme ameliyatının uygulanmamasını önerdi. Amerikada Philedelphia Graduate Hospitalda voice lifting denilen ve sesi de gençleştiren bir ameliyat yapılıyor. Anti aging ve estetik ameliyatlar sonucu kavuşulan dinamik ve genç dış görünüme sesin uymadığını belirten doktorlar 15 bin dolar karşılığında yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan titreyen çatlak sesleri de artık gençleştiriyor.Duke Üniversitesi Medical Center doktorları akupunkturun ameliyat sonrasında bazen görülen ve anesteziden kaynaklanan kusmayı azalttığını, hatta ortadan kaldırdığını tespit etti. Avrupada en çok yapılan estetik ameliyatların sıralaması şöyle: Liposuction, yüz kırışıklıklarının tedavisi, facelifting, gözkapağı ameliyatları ve meme büyütme.Estetik ameliyat sayısının en yüksek olduğu ülkeler: Amerika, Meksika, Brezilya, Japonya, İspanya, Almanya. dr-eren@dr-eren.de Artık ses de gençleştirilebiliyor