Pazar Hariçten gazeller ve derin mevzular

Hariçten gazeller ve derin mevzular

14.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hariçten Gazelciler'in Türkçeyle argonun flört ettiği şarkıları öyle söylenmiş, çalınmış olsun diye yapılmamış. Hepsinin tek tek kelamı var

Hariçten gazeller ve derin mevzular

MÜZİK Kapağı gibi içi de canti. Turgay davulu, Murat bası, Ömür ise mucidi olduğu çağlamayı, gitarı, bir de "affınıza sığınarak" diyerek bağlamayı çalıyor. Ayak yapmıyorlar, havalı müzisyenlermiş ayağına yatmıyorlar. Bir bakışta entel dantel gibi göründüklerine de aldırmayın; alelade, bildiğiniz düzgün herifler işte. Mala mülke, kariyere, takım elbiseye yok itibarları. Kıymetlileri, sokakta yürüyen, kahvede, bankta oturan adam. Gazellerin hariçten olduğuna bakmayın, mevzular gayet deruni burada. Elimizdeki fiyakalı kapaklı albüm, bizzat isimlerini verdikleri ilk çalışmalarıyla Hariçten Gazelciler. Şarkıları öyle söylenmiş, çalınmış olsun diye yapılmamış. Tek tek hepsinin kelamı var. Bir dolu meseleye ayar oluyorlar, bir kısmına boş koyuyorlar; ama sonunda inceden de olsa taşı meşrebince gediğine yerleştiriyorlar. Hariçten Gazelciler'i dinlerken akla gelen ilk soru, şarkılarda katır yüküyle melodi ve soloyu sırtlayan bu çağlamanın ne menem bir şey olduğu oluyor. Bağlamaya göre en önemli farkı üzerinde gitar tellerinin bulunuşu. Çağlamanın telleri gitarınki kadar gergin ve sapın kırılmaması için de içine çelik çubuk yerleştirilmiş. Gitara göre farklılığı ise sapının bağlama perdelerine göre yapılmış olması. Bu özellik çağlamanın halk müziğindeki komalı sesleri çıkarabilmesini sağlıyor. Ömür'ün mazisi gitarla yoğrulmuş. Çağlamayı yapana kadar Şahtahmasp, Derviş gibi topluluklarda bulunduğu İzmit yıllarında bolca mezbelelik barların tozunu yutmuş, köpek öldüreni çekmiş. Barlarda çalmakla bir halt edemeyeceklerini çaktığında ekibi dağıtmış, atmış kendini gurbete.1998 yılında İzmit'te kurulmuş Hariçten Gazelciler. Avrupa rock sound'unun içine girdiği Anadolu rock kültüründen uzak durmayı becermiş olsalar da, çağlamanın icadına kadar nafile ne kişilikli bir ses örgüsü ne de tarz tutturabilmişler. Bağlama değil çağlama Öyle "Tarzı ne bunun?" diye kafaya takmamışlar aslında. Sorulduğunda "Alışıldık olduğu kadar değişik, değişik olduğu kadar alışıldık" diyorlar. Etiket olsun diye "nev-i şahsına münhasır müzik" yapışkanlı kağıdını kullanıyorlar.Türkçe ile argonun flört ettiği şarkıları semt kıraathanesinde karşısında tavla attığı arkadaşına anlatırcasına külhani, dost meclisinde sohbet edercesine gevrek okuyor Ömür. Melodiyi takmadan, konuşur gibi. İngilizce aksanla şarkı söyleme gayreti içinde olanlara göre daha takdire şayan bir durum bu. "Ne Hususta" adlı şarkıda bu hassasiyeti kinayeli biçimde dile getiriyor. Ekibin bu huyu, bazı açılardan kısa bir süre dağılan Çamur topluluğundan mündemiç. Keyifli sokak lügatı, kıraathane ağzı ve semt delikanlıları raconuyla "Ne Hususta", Hariçten Gazelciler tayfasının kişiliğini en fazla yansıtan parçalardan. 100 kelimeyle konuşmuyorlar ama yine de minimal bir dile ve kodlanmış ifadelere sahipler. Türkçeyi, Divan edebiyatı, Farsça, Arapça ve Osmanlı kültüründen itibaren sevdikleri anlaşılıyor. Bir elde sigara, diğerinde şarabın düşmediği Ömer Hayyam ruhu iliklerine kadar işlemiş. "Çığrık" ile "Drama Köprüsü"nü çok kıyak çalıyorlar.Semtin köşe başında yuvalanmış, sokak aralarında büyümüş harbi delikanlılar topluluğu, yaşayarak süzdüğü alaycı ve eğlenceli şarkılarını, değerleri bozulan ve giderek kirlenen dünyaya karşı direnmek maksadıyla söylüyor. Biz albüme, alemdeki arkadaşlara bittik. Ne diyelim? Hayırlısı neyse o olsun be kankalar! Hayırlısı neyse o olsun!