Hayaldi gerçek oldu

İlk önce 1991’de Disney’in animasyon filmiyle beyazperdede izlediğimiz “Güzel ve Çirkin / Beauty and The Beast” şimdi müzikal olarak İstanbul’da. Oscar ödüllü filmden yola çıkarak 1994’te Broadway’de sahnelenmeye başlayan müzikal bu yıl 20’nci yaşını kutluyor. Zaten bu ünlü müzikalin İstanbul’dan başlayacak ve yaklaşık 10 ay sürecek dünya turnesine çıkmasının nedeni de bu. Bu turne için 1994’teki “yaratıcı ekip” tekrar bir araya geldi. Müzikalin yönetmenliğini Rob Roth, koreografisini Matt West üstleniyor. Müzikler ise Oscar ödüllü Alan Menken’a ait.

Turne İstanbul’da başladı

Tuzağa düşürülerek büyü ile lanetlenen genç prens Beast ile güzel Belle’in aşk hikayesini anlatan film (ve müzikal)
Linda Woolverton’ın kitabından yazarın
kendisi tarafından uyarlanmıştı. “Aslan Kral / The Lion King” ve “Alis Harikalar Diyarında/ Alice in Wonderland” filmlerininde senaryosunu yazan Woolverton, “Güzel
ve Çirkin”le Amerika’nın prestijli sahne ödülleri Tony’ye de aday olmuştu.

“Güzel ve Çirkin” geçtiğimiz çarşamba günü Zorlu Center PSM’de sahnelenmeye başladı. Gösterimler 26 Ekim’e kadar devam edecek. Ardından da ekip Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, İtalya, Filipinler, Tayland ve Singapur’da devam edecek turnenin ikinci ayağı olan Abu Dabi’ye geçecek.

Müzikal Türkiye’ye geldikten sonra
iki başrol oyuncusu, Belle’i canlandıran Hilary Maiberger ve Beast’i canlandıran Darick Pead ile görüşme fırsatı yakaladık. İki oyuncu da hayallerindeki rolü kaptıkları için oldukça heyecanlı.

“580 parça kostüm var”

* “Güzel ve Çirkin”i şu ana kadar 35 milyon kişi seyretti.

* 22 ülkede sahnelendi.

* Sekiz dile çevrildi.

* Müzikal Broadway’de 13 yıl sahnede kaldı.

* Broadway tarihinin en uzun sekizinci müzikali.

* 30’u oyuncu olmak üzere “Güzel ve Çirkin” ekibi 59 kişiyle turnelere çıkıyor.

* Müzikalde 81 peruk kullanılıyor.

* Prodüksiyonda 580 parça kostüm var.

“Oyunu kusursuzlaştırmak için günlerce uğraştık”

HIlary MaIberger(Belle)

Hazırlıklar için İstanbul’a yaklaşık iki hafta önce geldiniz. Buradaki hazırlıklar nasıl geçti? Kendinize de zaman ayırabildiniz mi?

Açıkçası bu iki hafta boyunca neredeyse sürekli tiyatroda olduğumuzu söyleyebilirim. Oyuncular olarak biz her gün sabah 10.00’dan akşam 10.00’a kadar tiyatrodaydık. Seyirciler için şovu kusursuz hale getirebilmek amacıyla çok uğraştık. Bu nedenle
bu güzel şehri tam anlamıyla keşfedemedik.

“Bu bir rüya mı?”

Bir süre daha buradasınız, değil mi? Umarım fırsatınız olur.

Evet. 2.5 hafta daha burada olacağız.

“Güzel ve Çirkin” gibi büyük bir prodüksiyonun parçası olmak nasıl bir his?

İnanılmaz. Hayalimdeki rollerden biriydi bu. “Güzel ve Çirkin”i seyrederek büyüdüm. Hayatımda gördüğüm ilk Broadway gösterisiydi. Henüz 10 yaşındaydım. Bu nedenle şimdi bu şovun bir parçası olmak beni çok heyecanlandırıyor. Üstelik bu şov için turnedeyim. Her sabah uyanıp “Bu bir rüya mı? Şu an İstanbul’da turnedeyim” diye düşünüyorum.

Turneniz sanırım 10 ay sürecek. Bu kadar uzun bir süre ailenizden, evinizden uzak kalacak olmak sizi korkutuyor mu?

Evet, 10 ay kadar yollardayız. Güney Kaliforniya’dan, evimden çok uzakta olacağım. Evden uzakta olmak, özellikle tatil günlerinde daha da zorlaşıyor. Fakat bu şovun en güzel yanlarından biri tüm ekibin kocaman bir aile gibi olması. Üstelik ailem beni turnemde ziyaret edecek. Turnenin ikinci durağı olan Abu Dabi’ye gelecekler.

“Hayran olduğum şovun başrolü olmak çılgınca”

DarIck Pead(Beast)

“Güzel ve Çirkin” ilk kez gösterildiğinde kaç yaşındaydınız? Sinemada izleme şansı bulmuş muydunuz?

Sanırım 10 yaşındaydım. Belki de biraz daha genç... Gaston karakterini sevdiğimi hatırlıyorum. Fakat büyüdükçe Gaston olmak istemediğimi anladım. Sanırım Gaston’un iyi bir karakter olmadığının farkına biraz geç vardım. Zaten hikaye de “Gaston gibi olmayın” diyor izleyenlere.

Peki bu şovun bir parçası olmak nasıl bir his?

Bu şovun bir parçası olmak benim için çok değerli bir tecrübe. Özellikle de bu turne kapsamında böylesine güzel bir şehre gelebilmek... Bir seyirci olarak hayran kaldığım bir gösterinin başrollerinden biri olmak çılgınca.

Şovun “Güzel”i, Hilary Maiberger ile de konuştum, neredeyse İstanbul’daki tüm zamanınızın tiyatroda geçtiğini söyledi.

Gerçekten de öyle. Her gün provamız vardı. Fakat ben şehrin birkaç önemli noktasını görmeyi başardım. Şovun sahneleneceği Zorlu Center PSM’yi çok beğendim. Zaten çok yeniymiş. Ayrıca Sultanahmet Camisi’ne de gittim. Ne kadar eski olduğuna inanamıyorum bile... İstanbul’un tarihinden etkilenmemek mümkün değil zaten. Fakat açıkçası şimdiye kadar İstanbul’la ilgili en çok beğendim şey yemekleri. Bayıldım. Sanırım Amerikan mutfağından çok sıkıldığım için böyle hissediyorum.

“Biz dokuz kardeşiz, onlardan ayrılmak zor”

Temmuz 2015’e kadar turnede olacaksınız, programda 10 ülke var. Bu sizin açınızdan iyi bir şey mi yoksa kötü mü?

Hem iyi hem de kötü. Haberlerde duyduğum birçok şeye şimdi dünyayı gezerken tüm bunlara daha yakınım. Bu da her şeyi daha gerçekçi yapıyor. Daha önce hiç dikkat etmediğim şeylerin aslında ne kadar gerçek olduğunun farkına varıyorum. Bunlar işin iyi yanları. Kötü yanı ise şu: Büyük bir aileden geliyorum. Dokuz kardeşiz. Onlardan uzak kalmak biraz zor. Fakat zorlandığım zamanlarda sevdiğim işi yaptığımı düşünüyorum.