Her şeyleri aynı, Erdem’in gözleri daha bozuk!

Her cuma saat 20.00’de Fox TV’de yayımlanan “Popstar Alaturka”da 111 numarayla yarışan ikizler, Kürşat ve Erdem Çömlekçi sempatik tavırlarıyla beğeni topluyor. Bursa’da yaşayan ve burada çeşitli mekanlarda sahneye çıkan ikizlerle İstanbul’da konakladıkları Akgün Otel’de buluştuk. Hayat hikayelerini, yarışmaya katılma maceralarını ve kurdukları hayalleri konuştuk.

Kendinizi kısaca anlatabilir misiniz?
Erdem Çömlekli: 1991 Samsun doğumluyuz. 99 depremine kadar İzmit’de yaşıyorduk, sonra Bursa’ya yerleştik.
Kürşat Çömlekli: Yarışmada Armağan bey depremde evimizin yıkılıp yıkılmadığını sormuştu, biz de heyecandan “Evet” demiştik. Öyle bir şey yok. Buradan düzeltelim: Evimiz yıkılmadı, hasar gördü ve satmak zorunda kaldık. Sonra da babamızın geçirdiği kaza yüzünden Bursa’nın Yıldırım ilçesine taşınıp hayata sıfırdan başladık.

Nasıl bir kazaydı bu?
Kürşat Ç.: Babamla annem komşuya gitmişler. Dönüşte arabayı annem kullanıyormuş, karşıdan gelen araçla çarpışmış.
Erdem Ç.: Arabada altı tane sarhoş varmış. Kavga çıkmış ve babam kafasını kaldırıma vurmuş. Beyin sarsıntısı geçirdi ve
40 gün yoğun bakımda kaldı. Uzun müddet konuşamadı, yürüyemedi. Şimdi yeni yeni toparlıyor. Yürümeye de başladı.

Evin geçimini siz mi sağlıyorsunuz?
Erdem Ç.: Kazadan sonra okulu bırakmak zorunda kaldık. Dört kardeşiz. İki ablamız var. Biri çalışıyor ama bir yandan da evlilik hazırlığında. Evlenince evin tüm yükü bize kalacak.
Kürşat Ç.: İlkokulda defterlerin üzerinde org resimleri falan olur ya, onları alıp çalıyor gibi yapardık. Kazadan sonra para gerekince de en sevdiğimiz işi yapmak istedik ve sahneye çıkmaya başladık.

Pat diye sahneye mi çıktınız? Müzik eğitimi almadınız mı?
Kürşat Ç.: Okuldayken müzik kolundaydık. Bir hocamızın vasıtasıyla bağlama almıştık. Özel ders almasak da teneffüslerde hocanın başının etini yiye yiye çalmayı öğrendik.
Erdem Ç.: Sonra “Madem sahneye çıkacağız, bir de org alalım” dedik. Solist olarak beğenilmezsek birimiz org birimiz bağlama çalar para kazanırız diye. Orgu da etraftan gördüklerimizle, ona buna sorarak öğrendik.
Erdem Ç.: Yarışmaya katılmadan önce haftanın her günü sabaha kadar sahnedeydik. Gazinolarda, türkü barlarda çıkıyor, ekstra olarak da düğünlere gidiyorduk.

“Yarışmadan önce haftanın her günü sahnedeydik”
Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
Erdem Ç.: Katılmayı başından beri istiyorduk. Önceki elemeleri sağa sola borcumuz var diye ertelemek zorunda kalmıştık.

Elemeler nasıl geçti?
Erdem Ç.: Armağan bey bizi görünce “İkiz misiniz? İsimleriniz ne?” dedi. Biz de panikten her şeyi karıştırdık. Ben elimle Kürşat’ı gösteriyorum o eliyle beni gösteriyor. Kimin kim olduğu belli değil. Çok heyecanlandık.
Kürşat Ç.: Aradıklarında da inanmadık. Bizim teyze kızı çok şakacıdır. Telefonda “Fox TV’den arıyoruz” diyorlar, ben “Haydi oradan Cansu! Getirtme beni oraya!” diyorum. Karşıdaki yemin etti de öyle inandım.

“En çok korktuğumuz isim Bülent Ersoy”
İkizler aynı anda aynı şeyleri hissedebilir derler. Sizde var mı bu bir durum?
Kürşat Ç.: Bir keresinde farklı odalarda otururken aynı anda aynı şarkıyı söylemeye başladık. Hastanede tansiyonumuzu ölçtürüyoruz, o bile aynı çıkıyor.

Programda aynı kıyafetleri giyiyorsunuz. Özel hayatınızda da böyle mi?
Erdem Ç.: Evet, annemiz bizi çocukluğumuzdan beri aynı giydirir.
Kürşat Ç.: Gözlüklerimiz bile aynı. Tek fark ben 5 Erdem 3 yaşında gözlük takmaya başladık. Onun gözleri daha bozuk. Benimkiler 4, onunkiler 5 numara.

Şarkı söylerken biriniz detone olduğunda öteki ne yapıyor?
Erdem Ç.: Böyle durumlarda sahnede göz göze geliyoruz ve otomatik olarak detone olan sesini kısıyor, öteki de bastırmaya başlıyor.

Beraber söylemekten en çok keyif aldığınız şarkı hangisi?
Erdem Ç.: Favorimiz Mehmet Akyıldız’ın “Bu Mezarda Sevdiğim Var” parçası.
Kürşat Ç.: Elemelerde de ilk onu söylemiştik. Fazla bunalım geldi heralde ki Armağan bey “Değiştirin” dedi. Biz de “Evlerinin Önü Boyalı Direk”i söyledik.

Jüride en çok kimin eleştirilerinden ürküyorsunuz?
Erdem Ç.: Gülben Ergen’i zaten çok beğeniyorduk. Düğünlerde hep onun parçalarını çalardık. En çok korktuğumuz isim Bülent Ersoy. O, Türkiye’nin divası.
Kürşat Ç.: Bülent hocanın eleştirileri çok önemli. Hatta bir kere biraz sert eleştirmişti. Odaya gittiğimizde gözlerimiz dolu doluydu.

Tek yumurta ikizisiniz. İnsanlar sizi karıştırıyor mu?
Kürşat Ç.: Annem bile karıştırıyor bazen.
Erdem Ç.: Çocukken bir keresinde bizi yıkamak için banyoya soktu. Beni yıkadı sonra tam kurulanmaya gidiyorum, aldı bir daha yıkadı. Dedim “Anne beni demin yıkadın ya”
O da “Aaa Erdem sen miydin o?” dedi.