Pazar İlk tüp bebekler 15 yaşına giriyor

İlk tüp bebekler 15 yaşına giriyor

20.04.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yaklaşık 350 çocuk katılacak

İlk tüp bebekler 15 yaşına giriyor



     

     Türkiye’de tüp bebek uygulamalarının ilk kez başladığı günden bugüne tam 15 yıl geçti. Ege Üniversitesi’nde Prof. Dr. Refik Çapanoğlu tarafından başlatılan tüp bebek uygulaması, ilk meyvelerini 1989’un nisan ve mayıs aylarında verdi. İlk tüp bebek Ece’nin doğumundan itibaren Türkiye’de binlerce tüp bebek dünyaya geldi. Ece’nin iki hafta ardından dünyaya gelen ilk tüp ikizler Aykut ve Kudret de bugünlerde 15’inci yaşlarını kutlamaya hazırlanıyor.
     Tüp bebek uygulaması Nermin-Münir Vatan çiftinin tam 13 yıl süren bebek özlemine son vererek onları, Türkiye’nin tüp bebekle çocuk sahibi olan ikinci şanslı çifti yaptı. Geçirdiği bir ameliyat sonucu tüpleri tıkanan Nermin Vatan’a doktorlar çocuğunun olmayacağını söyledi. Yıllar sonra gittiği başka bir doktor ise Vatan’a Ege Üniversitesi’nde tüp bebek merkezi açıldığını müjdeledi. 1989’un haziran ayında İzmir’de tedaviye başlayan Nermin Vatan ilk denemede hamile kaldı.
     2 Mayıs’ta ise Türkiye’nin ilk tüp ikizlerini dünyaya getirdi. Vatan çifti o günün parasıyla tüp bebek için 8 milyon lira harcadı. Nermin hanım işçi olarak 600 bin liraya çalıştığı Bayer’den 2 milyon lira kredi aldı, bileziklerini de yine bu uğurda sattı.
     
     Göbek adları Kenan ve Evren
     O dönemde Kudret ve Aykut’un doğumunu sadece Vatan çifti değil, tüm Türkiye sabırsızlıkla bekledi. Doğduklarında göbek adlarını dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Cumhuriyet altını hediye ederek verdiği ikizler, bugün Gümüşpala İlköğretim Okulu son sınıfta okuyan iki delikanlı. 3 kilo 450 gram doğan Aykut 1.78, 2 kilo 950 gram doğan Kudret ise 1.72 boyunda.
     Fen Lisesi’ne hazırlanan Kudret ve Aykut da pek çok ikiz gibi benzerlikten çok zıtlıklarıyla göze çarpıyor. Kudret 0, Aykut B Rh pozitif kan grubuna sahip. Sarışın ve mavi gözlü Kudret’e karşılık Aykut kahverengi, çekik gözlü ve siyah saçlı. Farklılıkları sadece görüntüleriyle sınırlı değil. Karakterleri ve pek çok huyu birbirinden farklı olan ikizlerden Kudret daha duygusal ve ciddi, Aykut ise asabi ve vurdumduymaz.
     Kudret matematik ve sayısal derslerde daha başarılı, Aykut ise İngilizce ve sözel derslere meraklı. Kudret fanatik Galatasaraylı, Aykut Beşiktaşlı... Şu günlerde sık sık şampiyonluk üzerine tartışıyorlar. Aykut boş zamanlarını müzikle, Kudret futbolla geçiriyor.
     Nermin hanıma ilk başlarda yöneltilen "Bebeklerinizi evde tüp içinde mi büyütüyorsunuz?" gibi soruların benzerlerine şimdi ikizler muhatap oluyor. Kudret arkadaşlarının "Tüp bebek nasıl oluyor?" gibi sorularını bıkmadan yanıtladıklarını belirtiyor.
     
     Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Tavmergen düzenleyecekleri etkinliği şöyle anlatıyor: "23 Nisan’da bugüne kadar dünyaya getirdiğimiz çocuklarla 15’inci yılımızı kutlayacağız. Yaklaşık 350 çocuğun gelmesini bekliyoruz. İlk tüp bebeğimiz Ece, ilk ikizler Aykut ve Kudret, Erzurum’dan ilk mikroenjeksiyon bebeğimiz de katılacak. Özel animasyonlar, oyun grupları ve oyuncaklar hazırlattık. Bundan sonra da geleneksel hale getirmek istiyoruz."
     
     "Başarı oranımız dünya seviyesinde"
     Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci ve Embriyoloji Laboratuvarı Şefi Dr. Levent Karagenç, dünden bugüne tüp bebekteki gelişmeleri değerlendirdi
     
     İnfertilite (kısırlık), bir yıl korunmaksızın düzenli bir ilişkide bulunmalarına karşın çiftlerin gebelik elde edememesidir. Her yedi çiftten biri kısırlıkla karşı karşıya.
     
     Tüm dünyada bu yöntemle dünyaya gelen bebek sayısı bir milyona yaklaştı. İlk olarak 1969’da baba adayından elde edilen spermlerle anne adayından alınan yumurta hücreleri laboratuvar koşullarında döllendi. Bu şekilde elde edilen embriyoların anne rahmine transferi 1978’de gerçekleştirildi. İlk tüp bebek Louise Brown idi. Türkiye’de ise ilk bebek 1989’da Ege Üniversitesi’nde dünyaya geldi. 1985’te tüp bebek yöntemiyle elde edilen embriyolar dondurularak laboratuvar koşullarında uzun süre saklanmaya başladı. 1990’dan itibaren elde edilen embriyolar anne rahmine transfer edilmeden önce belirli genetik hastalıklar yönünden test edilmeye başlandı. 1992’de mikroenjeksiyon yöntemi geliştirildi. Bu yöntemle baba adayından elde edilen tek spermle hatta menide hiç sperm bulunmasa bile döllenme gerçekleşebiliyor.
     
     Artık embriyolar anne karnındaki gelişmesine başlamadan çok daha önce belirli genetik hastalıklar (Akdeniz anemisi vb.) yönünden test edilebiliyor. Bu teknikle kromozomlarında bir bozukluğa sahip olabilecek embriyolar saptanıyor. PGT normal gebelikte yüzde 23 olan düşük riskini yüzde 9’lara düşürüyor, embriyonun anne rahminde tutunma şansını iki kat artırıyor.
     
     Gebelik ve tutunma oranları açısından değerlendirildiğinde belirli tüp bebek merkezlerimizde elde edilen başarı oranları ABD ve Avrupa’dakilere çok yakın. Bugün ABD’de önde gelen merkezlerde gebelik ve tutunma oranları sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 30 dolayında. Son bir yılda merkezimizde ortalama gebelik oranı yüzde 61, tutunma oranı ise yüzde 30.