“İmkansız olanı başarmak zevkli”

Manga’nın solisti Ferman Akgül, geçtiğimiz hafta yeni single’ı “Dırdır”ı yayınladı; klibi dönmeye başladı. Şarkı bir düet, Akgül’e eşlik eden isim ise Pascal Nouma. “İlk defa bir düet yapıyorum. Şimdi daha fazlasını istiyorum çünkü daha iyisini yapabileceğimi biliyorum” diyen Nouma’dan dinliyoruz şarkının Fransızca kısımlarını. “Dırdır nereden çıktı?” dediğim Akgül ise “Hayata dair hepimizin yaptığı bir şey. Çok söyleniyoruz ama akabinde bir şey yapmıyoruz. Kadına söylenmiş bir şey değil, sözlerdeki kocakarılar da ‘Kocakarı gibi dırdır etme’ deyiminden hareketle” diye açıklayarak başlıyor sohbete...

- Pascal Nouma ile düet yapmaya nasıl karar verdiniz?

Pascal Nouma: Evet, neden ben Ferman?

Ferman Akgül: Çünkü iyi bir kulağın var, çalışması kolay birisin arkadaşım olmandan öte. Ortak arkadaşlarımız vardı, Manga’nın stüdyosunda yaklaşık iki yıl önce tanıştık. Çok farklı şarkılar dinledik. Sonra bir şarkı seçtim, kaydetsene dedim. Çoğu şarkıcının yapamayacağı zor ritimleri yaptığını görünce “Kesin bir şey yapmamız lazım” dedim.

Pascal N.: “Stüdyoya gelsene” diye aradı, sohbet ederiz falan diye gittiğimde bana şu ritmi yapabilir misin?” diye sordu. Öyle devam etti. Sesimin güzel olduğunu söyleyince şaka yapıyorsun demiştim. Bir de “Kaç kişi orada olacak?” dedim çünkü şarkıcı değilim ve insanlar dinleyip yargılayacak. Futbol oynarken stadyumda seni 20-30 bin kişi izliyor ama yüzüne karşı kötü oynuyorsun demiyorlar. Stüdyoda dört-beş kişi vardı, sonra Ferman da “Pascal biz komşuyuz. Evimde de stüdyo var, oraya gel” deyince ikimiz çalıştık. Öyle olunca benim için daha az stresli oldu, kolaylaştı.

- İskender Paydaş prodüktörünüz.

Ferman A.: Bir usta dokunuşuna ihtiyaç var gibi hissediyordum. Hem Türkiye’yi hem Batı’yı çok iyi anlayan hem de iyi anlaşabileceğimiz biri olarak İskender’i aradım, ona dinlettim. “Çok güzel olmuş” deyip işlemeye başladı.

- Sözleri de Pascal’la birlikte yazmışsınız.

Ferman A.: Türkçelerini yazmaya başlamıştım. Bodrum uçağında İngilizceye çevirip Pascal’a gösterdim. Sanırım uçuş boyunca düşündü ki İskender’in yanına gittiğimizde kendi sözlerini yazmaya başladı hemen. Çok kısa sürdü.

- İlk düetiniz. Gerildiniz mi?

Pascal N.: Tabii ki. Normalde duşta ya da arabadayken şarkı söylerdim. Stüdyoda çalışırken başta Ferman ritmi kaçırmamı, erken ya da geç başlamamı bekliyordu ama hiç kaçırmadım. Kendimi bildim bileli müzik dinliyorum, müziksiz yaşayamam. Tabii ki mükemmel değilim ama müzik kulağım var.

"Çocuklar barometre gibi"

- Çalışmalar nasıl geçti?

Pascal N.: Bazen Ferman eşinden çok beni gördü, ben sevgilimden çok Ferman’la vakit geçirdim. Gece yarısından sabah 6’ya kadar evde laptop başında müzikle ilgilendiğimiz oldu. Bir de ikimiz görünürsek proje olduğu anlaşılabilir diye gizli tuttuk.

- Şimdi memnun musunuz sonuçtan?

Pascal N.: Tabii. Kızım 16 aylık şu an. Yemek yemek istemediğinde annesi bizim videomuzu telefonda açıyor, o zaman yemeye başlıyor. Öteki türlü yemiyor. Dinlerken dans ediyor bir yandan.

Ferman A.: Benim oğlum Aaron da ben müzikle meşgulken hep yanımdaydı. Ben de onun tepkilerini test ediyordum ara ara.

Pascal N.: Çocuklar barometre gibi yani.

- Pascal’ın şarkıcılığını beğendiniz mi?

Ferman A.: Süperdi. Pascal neleri başarabileceğinin bilincinde değil. Ben kolayca söz yazıp şarkı söyleyebileceğini biliyordum. Demoyu yaptıktan sonra İskender’i arayıp “Gerçek kayıta ne zaman başlıyoruz?” dediğimde “Ne gerçek kaydı? Dün yaptınız ya, o tamam” dedi.

“Tamamen Türkçe şarkı söylemek isterim”

- Başka şarkılar da gelecek gibi...

Ferman A.: Kısa vadeli hedefimiz konserler vermek. Ayarlamaları yapıyoruz. Sevdi bence şarkı söylemeyi Pascal. Belki Manga’yla ya da daha hiphop bir şey yaparız.

Pascal N.: Bu ilk ve son şarkım demiştim ama o artık ömür boyu kardeşim, yeni şarkılar olabilir. Hayalim bir gün sahnede Ferman’la o kalabalığın karşısında olmak. Eminim çok harika bir histir. Ceza’yı seviyorum. Onunla rap yapmak isterim.

- Türkçe şarkı söyler misiniz?

Pascal N.: Daha çok Türkçe şarkı olsun istiyorum zaten, tamamen Türkçe bir şarkı söylersem çok daha iyi olabilir. Çalışıyoruz.

- Nasıl yorumlar geliyor?

Ferman A.: Müzik kulağına güvendiğim sektörden insanlara dinlettim. EMI Universal Music Türkiye başından beri çok inandı. Yüzde 90 olumlu eleştiri var. Diğer kesim biraz önyargılı çünkü benden çok beklenmeyen bir şarkı. Daha önce bu kadar popa yakın şarkı yapmamıştım. Biz çok pozitif olmak istedik, şu dönemde çok pozitif olmalı, gülümsemeli, “dırdır” yapmamalıyız. İnsanlar stresli, gergin, bu negatif enerjiyi bırakmalıyız. Ülkemiz için, insanlar için en iyisini istiyoruz.

Pascal N.: Pek çok yabancı gidiyor, ben burada kalıyorum. Çünkü bu ülkeyi çok seviyorum, burada ölmek istiyorum. Arkadaşlarım arıyor, Fransa’ya geri dön diyorlar. “Dünyanın en güzel ülkesindeyim ve siz benden dönmemi istiyorsunuz” diyorum. Böyle şarkılar insanları rahatlatıyor, güzel enerji veriyor.

“Kapasitemi zorlamayı seviyorum”

- Kimleri dinlemeyi seversiniz? Manga dinler miydiniz?

Pascal N.: Her tarz dinliyorum. Türkçe, Fransızca, hiphop, pop, rock... Ama eğer çok stresliysem ya da bana enerji versin istiyorsam o zaman Amerikan hiphop dinlerim. Tupac, The Notorious B.I.G, Nas... Manga’yı dinlerim tabii. Stüdyolarına gittim, bütün üyelerini tanıyorum zaten. Kenan Doğulu’yu çok seviyorum. Tarkan’ın “Yakalarsam Muck Muck” şarkısını daha Fransa’dayken biliyordum. Kimse Türkçe müzik bilmezdi ama o şarkıyı bilir, severdi.

- Hiç aklınıza gelir miydi Ferman’la bir şarkıda düet yapacağınız?

Pascal N.: Asla. Ferman’a “Ben şarkıcı değilim, sesim korkunçtur” dediğimde yapabilirsin demişti. Ve yaptım da. Kendimi şaşırtmayı, kapasitemi zorlamayı seviyorum. Normalde futbolcuysan aynı alanda ilerlersin, teknik direktör olursun.
O da kolay değil ama senin alanın. Ben bambaşka şeyler yaptım. Kolay yolu seçmek istemiyorum, böylesi çok güzel. “Yok Böyle Dans”ın öncesinde de dans etmeyi bilmezdim, Rock’n roll, paso doble falanı sadece TV’de görmüştüm ama ikinci bitirdim yarışmayı.