Pazar İstanbul Film Festivali için rezervasyon formlarını bu yazıyı okumadan sakın teslim etmeyin...

İstanbul Film Festivali için rezervasyon formlarını bu yazıyı okumadan sakın teslim etmeyin...

30.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

İstanbul Film Festivali için rezervasyon formlarını bu yazıyı okumadan sakın teslim etmeyin...

İstanbul Film Festivali için rezervasyon formlarını bu yazıyı okumadan sakın teslim etmeyin...



Rezervasyon vakti geldi çattı. Önünüzde çizelge, elinizde kitapçık, içinde 200 kadar film... Üstelik klasikler dışında ancak üç beş tanesi hakkında iki satır yazı okumuşsunuz bugüne kadar. Seçin seçebilirseniz! İsterseniz sizi internette nereye varacağı belirsiz bir yolculuğa çıkmaktan kurtaralım. Turizm acentanız olalım, size güzel bir film festivali programı yapalım biletleriniz doğru yere kesilsin. Rezervasyon formlarını festival filmlerinin gösterildiği salonlardan, AKM’den ve İKSV merkezinden edinebilirsiniz. Rezervasyonlar
1 Nisan’a kadar SESAM binasında yapılacak. Bilgi için tel: (0212) 334 07 00

Mundo Latino
Bu yıl ağırlığı Latin sinemasına verebilirsiniz. Yeni Brezilya filmleri bir zamanların Cinema Novo’sunu aratmıyor. Arjantinli genç yönetmenler Fernando Solanas’ın koltuklarını kabartıyor. Meksika’nın siesta’ya yatmayanları gözlerimizi faltaşı gibi açtırıyor. İşte size bir liste: "Tanrıkent", "Japonya", "Madame Sata", "Rahip Amaro’nun Günahı", "Aniden", "Şehvetli Bakire". Latin Amerika diktalarıyla mücadele edenlerin sesi Amerikalı-Kübalı Estela Bravo’nun belgeselleri de bugün yaşanan kritik politik gelişmelere ışık tutuyor.

Rus ruleti
Bizim önereceğimiz ruletin ucunda ölüm yok, en fazla sıkılma riski var. Ama bu riski almaya değer. Aleksandr Sokurov’un "Rus Hazine Sandığı" dijital kamerayla tek çekimde gerçekleştirilmiş eşsiz bir film. Aleksey Muradov’un "Uçurtma"sı soluk renkli bir durgun akan nehir. Öte yandan Aleksandr Roghozkin’in "Guguk Kuşu"nda asılın tetiğe, karşınızda kahkahalarla güleceğiniz, herkese hitap eden bir komedi var. Valeri Todorovski’nin "Aşık"ı Türk halkının pek meraklı olduğu "aldatma" temasını incelikle işleyen bir aşk filmi.

Çıtır çıtır kruvasanlar
Bazı Fransız filmleri çıtır çıtır kruvasanlar gibi insanın ağzında dağılıp gidiyor. Ustalara Saygı bölümünde Claude Chabrol burjuvaların çıtkırıldım hallerine takmış durumdaysa da filmlerinde tek kare banalleşmiyor... Baba-oğul Depardieu’ler, gerçek hayattaki rolleriyle "Babanı Sevöde. Fotoğrafçı Raymond Depardon, "Batının Dokunamadığı Adamöda siyah-beyazın tadını çıkarıyor. Julie Lopes-Curval "Sahil" ile Cannes’da Altın Kamera kazandı. Cedric Clapisch alıştığımız mizahını "İspanyol Pansiyonu"nda yineliyor. Robert Guedigian, iki erkek arasında sıkışan orta yaşlı kadını şefkatle sarmalıyor "Marie Jo ve İki Aşkı"nda.

Çin işi Japon işi
Öyküsünü dolaysız ve sade görüntülerle izleyiciye aktarmak gibi çok zor bir işin altından kalkan yönetmenlerden hoşlananlar Yasujiro Ozu retrospektifini bekliyordur, onlara iyi seyirler. Tayvanlı Edward Yang’ın hiçbir filmi daha sinemalarımıza düşmemişti. İşte fırsat, Bertrand Tavernier bile hayran ona! Takeşi Kitano’nun "Bebekler"i Japon tiyatro ve resim sanatlarından yararlanıyor. Görselliğiyle etkileyen bir başka Çin filmi öKüçük Bir Kasabada Bahar". Jia Zhangke’nin "Platform"unu keşfedenler "Bilinmeyen Zevkler"i de kaçırmasın. Çin’in en ünlü iki ustasından Chen Kaige’nin "Birlikte"si festivalin açılış filmi. Zhang Yimou "Mutlu Günler" ile karşımızda. Kore sinemasının ustası Im Kwon Taek "Ateşten Fırça Darbeleri" ile Cannes’da En İyi Yönetmen seçildi.

Ortadoğu ve Balkanlar’ın en iyileri
Ne yapalım dünyanın burasında ekonomilerimiz hep zorda, olanaklarımız hep kısıtlı... Tam da bu yüzden bireysel çıkışlarımız hep çarpıcı. Ortadoğu ve Balkan ülkeleri birer ikişer örnekle temsil ediliyor ama hepsi gayet iyi: Bulgaristan’dan "Beyaz Rapsodi", Romanya’dan "Her Gün Tanrı Dudaklarımızdan Öper" ve "Batı", Hırvatistan’dan "Fener Bekçisinin Oğlu", Suriye’den "Fedakarlıklar", Yunanistan’dan "Zor Vedalar: Babam" ve Abdi İpekçi ödüllü belgesel "Yolculuk". Necati Sönmez’in bitirmek için harıl harıl çalıştığı "Theo’nun Bakışı" ise uluslararası çapta bir yönetmen (Theo Angelopoulos) üzerine çekilmiş ilk Türk belgeseli. Nuri Bilge Ceylan’ın "Uzak"ı da yalnız Türk filmlerinin değil bütün festivalin en iyilerinden biri.