İstanbullu kadınlar Feldenkrais öğretisiyle mutluluğun peşinde

İstanbullu kadınlar Feldenkrais öğretisiyle mutluluğun peşinde
KAYNAMA NOKTASI
Genç yaşta kaybettiğimiz Türk edebiyatının en parlak isimlerinden Oğuz Atay "Demiryolu Hikayecileri" öyküsünde tren yolcularına hikayelerini satan üç kişiyi anlatır. Öykü şu sözlerle biter: "Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumu bildirmek istiyorum. Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?"
Yarın internette yayına geçecek olan gazetem.net adlı sitenin bana bu öyküyü hatırlatma nedeni kesinlikle sitenin koordinatörü Pakize Barışta’nın Oğuz Atay’ın eski eşi olması değil. Sitenin yazarlarının sık sık sansüre uğrayıp, inatla yeniden ve yeniden okurla buluşmaları benziyor Demiryolu Hikayecileri’nin öyküsüne. gazetem.net’te Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ali Bayramoğlu, Ferhat Kentel, Alev Er, Ahmet İnsel, Etyen Mahçupyan, Eser Karakaş, Erol Katırcıoğlu, Yiğiter Uluğ, Sevin Okyay yazacak da, bu demokrasi sevdalısı sitede neden Ahmet Altan’ın fotoğrafı diğerlerinden daha büyük?
Şu sıralar İstanbul’da Feldenkrais akımı hızla yayılıyor. Fizikçi, mühendis ve judocu, Moshe Feldenkrais adlı İsraillinin geliştirdiği beden hareketlerine dayalı öğretiyle İstanbul’un ünlü kadınları İngiliz vatandaşı Sally Bradbrook’un öncülüğünde gençliklerini korumaya çalışıyorlar. Feldenkrais Tekniği’ni, Alexander Tekniği ile birleştirerek sunan Bradbrook, derslerini ya müşterilerinin evlerinde veriyor ya da Nişantaşı’ndaki Yoga Sala adlı mekanda. (Sezen Aksu bir süre önce sesini kaybeder gibi olduğunda Ahmet Altan ona "Alexander Tekniği" kitabını vermiş, Aksu da kitabı Sevin Okyay’a tercüme ettirip kendi dediğine göre sesini geri kazanmıştı.) "Freedom through movement (Hareket yoluyla özgürlük)" adlı derslerin müdavimleri arasında Güliz Hasman, Şebnem Çapa, Çiğdem Kayalı sayılıyor.
Beden hareketleri deyince: Yerleştiği Avustralya’dan bir ameliyat için Türkiye’ye gelen dansöz Tanyeli’nin ne zaman tekrar gurbet ellere gideceği merak konusuydu. Bir başka merak konusu da Tanyeli’nin hastane odasına binlerce gül gönderen beyefendinin kimliği. Tanyeli’ye bu cömert jesti yapan gizli sevgili, kısa süre önce Türkiye’de peydahlanan Almancı işadamı Arif Duman, Boğaz’a nazır otellerimizden birinin en pahalı dairesini geçen hafta geceliği 400 dolardan bir yıllığına kiraladı. İlk gece oda servisine 1 milyar lira hesap ödeyen Duman ile Tanyeli, Sibel Barış, Fatih Ürek gibi dostlarını otelde ağırlıyorlar.
Hem sakatlığı hem de transfer meselesi ile iyice bunaldığı belli olan Sergen Yalçın geçen salı akşamı futbol çevrelerinin pek sevdiği Akmerkez S Cafe’de sigara içiyordu. Yan masada da Mustafa Denizli dostlarıyla sohbetteydi. Ve Sergen’den yana bakmamayı tercih ediyordu.
İki kültür sanat haberi daha verelim: Ahmet Ümit’in yeni romanı nisanda piyasada. Ümit yeni romanında Susurluk sürecini anlatıyormuş.
Yüksel Arslan’ın, Karl Marx’ın "Das Kapital"ini resimleyerek ürettiği tablolardan bir bölümü geçen perşembe Drimart galerisinde sergilenmeye başlandı. Eşi ağır hasta olduğu için Arslan’ın açılışına katılamadığı "Le Capital" adlı sergide işçi sınıfının ekmek ve özgürlük mücadelesini anlatan tabloların her biri ortalama 20 bin dolara satılıyor.






PAZAR