İyi bayramlar!

BİR NEO-LEVANTENİN NOT DEFTERİNDEN Hem sonra bu dönem kaçırmamam gereken pek çok enteresan olay var: Halloween (Umarım birileri bir sürü cadılı maskeli balo düzenler!)... Seçimler... Ben de valizlerimi hazırladım ve döndüm!Bu dönemde İtalyada da bayramlar var. Mesela Azizler Bayramı (Aman Allahım ne çok aziz var! Senenin her günü için bir aziz) ve 1 Kasım Ölüler Bayramı. Yollarda kurulan çiçek barakalarından kocaman krizantemler taşıyor. Ne ilginçtir ki krizantem Türkiyede yemek davetleri veren bayanlara ya da geçmiş olsuna giderken götürülür. İtalyada ise biraz hüzünlü, Ölüler Bayramı sembolüdür. Bu bayramda herkesin, bizden önce gidenleri "hatırlamak, kutlamak, selamlamak" amacıyla ziyaret etmek zorunda olduğu mezarlıklara götürülmek üzere yetiştirilir.Bununla birlikte İtalya "büyük bir olaya" daha hazırlanıyor. Savoia soyundan gelen Vittorio Emanuele, karısı Marina Doria, oğulları Emanuele Filiberto yasaklı oldukları İtalyaya dönecekler!13 Haziran 1946da kralımız Umberto II ailesiyle beraber, o zamanlarda moda olan faşist marşlar eşliğinde ve dünyayı değiştirmeye hazırlanan komünistlerin lanetleriyle, cebinde yüklü miktar para ve hanedan soyundan gelen erkek çocukların bir daha bizim "çizmemize" ayak basmamaları koşuluyla Portekize sürülmüştü.Zamanla her şeyin unutulduğu bilinen bir gerçek. Savaş, idealler, marşlar, hatalar... Artık demokrasi Avrupanın bir parçası olan ülkemize yerleşti ve "yöneticiler" kral imajının tehdit olmadığına karar verdiler. Birçok dayatmadan, istekten, sözden, hükümdarlarımızın yalvarmalarından sonra 11 Temmuz 2002de resmi olarak, tarihi Savoia kraliyet ailesinin İtalyaya girebilmesini sağlayan yasa kabul edildi. Birçokları karşı çıkıyorlar: "Onlara ihtiyacımız yok. Aramızda bir kralımız eksik. Hem yakışıklı mı yakışıklı oğulları Emanuele Filiberto tüm tatillerini Sardegnada geçiriyor ve biz onu görmezden geliyoruz. Daha ne istiyorlar ki?"Şık kral ve güzel eşi verdikleri bazı röportajlarda tüm "masumiyetleriyle" hiçbir talepleri olmadığını, ülkelerine karşı büyük özlem duyduklarını ve tek isteklerinin son yıllarını dünyanın en güzel ülkesinde geçirmek olduğunu belirtiyorlar. Ama her şeye burunlarını sokmaktan hiç vazgeçmeyen gazeteciler şimdiden Savoia ailesinin, haklarının ihlal edilmesi (buna mal varlıkları da dahil) ve savaş sebebiyle el konulan özel mallarının yeniden iadesi üzerine İtalyan devletine karşı Aja mahkemesine açtıkları davadan haberdar olmuşlar. Dahası gizemli "prensçik" bir röportaj sırasında şoförlü özel araba, koruma ve genelde sadece bay Berlusconi tarafından kullanılan devletin özel uçağını da kullanmak istediğini ağzından kaçırıvermiş. Artık siz düşünün!Eski İtalyan solunun politikacıları "Arkası yarın tarzı istekler" diye bağırıyorlar ama neredeyse, ne aziz ne Ölüler Bayramını bilen bu insanların hepsinin ismi, eski komünist ülkelerden kaçan 18lik küçük fahişelerle skandallara karışmış.Evet, gerçekten çok eğlenceli benim iki ülkemi izlemek. Demokrat olmak isteyen prensler ve krallar, sultanlığa dönmek isteyen demokratlar, diktatörlük yapan liberal başkanlar, ne için ve kim için grev yaptıklarının farkında olmayan komünistler, asker müzikleriyle kutlanan cumhuriyet bayramları, rejimler, hanedanlar, papalık hiç değişmediği halde göbek delikleri dışarıda profesyonel hayata devam eden, yollarında ilerleyen genç kadınlar...Herkese iyi bayramlar! Yazara e-mail Yıllardan beri hep aynı hikaye. Burada olduğum zamanlar ülkemin özlemi, oradayken de İstanbul özlemi doluyor içime. Zaten artık dönmek zorundaydım. Tüm öğrencilerim sabırsızca beni beklediklerini "Özlediiiiikk, dön artık!" mesajlarıyla sık sık hatırlatıyorlardı.