Pazar Jennifer Lawrence’ı sevmek için 10 neden

Jennifer Lawrence’ı sevmek için 10 neden

29.12.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Henüz 24 yaşında ama bir elinde Oscar, diğerinde Altın Küre var. Basın ona bayılıyor, hayranları onu görünce gerçekten bayılıyor. Hem güzel hem yetenekli, üstelik komik de... Jennifer Lawrence’ı sevmek için neden çok...

Jennifer Lawrence’ı sevmek için 10  neden

1- Hollywood’un pompaladığı, televizyondan ve dergilerden dayatılan güzellik anlayışına karşı. O kalıplara girmeyi reddediyor: “Eğer biri diyet kelimesini fısıldamaya bile kalkışırsa çok sinirleniyorum. Cevabım ‘Defol git’ olur.”
2- Konuk olarak katıldığı Jimmy Kimmel Show’da, doktor macerasını anlatıyor kahkahalarla: “Bugün doktora gittim ve göğüs röntgenim çekildi. Öğrendim ki iki göğsüm eşit değilmiş.”
3- Bir etkinlik öncesi ayaküstü verdiği bir röportajın başında kendisine “Nasılsınız?” diye soran muhabire cevabı “Çok iyiyim, az önce cebimde iki tane naneli şeker buldum” oluyor.
4- “Açlık Oyunları-Ateşi Yakalamak” filminin okyanus kıyısındaki çekimlerinin en güzel yanının rol arkadaşı Josh Hutcherson ile okyanusa girip birlikte çiş yapabilmek olduğunu söylüyor.
5- Filminin tanıtım çalışmaları sırasında hayranlarıyla bir soru-cevap etkinliği için bir araya geldiğinde bir hayranı klasik soruyu patlatıveriyor: “Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?” Elbette JLaw (hayranları ona böyle seslenmeyi seviyor) klişe bir cevap vermiyor bu soruya. Otelde çalşan bir temizlik görevlisi olmak istermiş çünkü temizlik yapmayı ve insanların eşyalarını kurcalamayı seviyormuş.
6- Kendisi de Hollywood’un en ünlü isimlerinden biri olmasına rağmen bir başka meslektaşını gördüğünde hâlâ çok heyecanlanıyor. Bir davette Catherine Zeta Jones ve Michael Douglas’ın onun masasına doğru geldiğini görünce heyecandan koltuğuna mıhlanıp kalışını anlatıyor. Sonra yanlış masa deyip başka yöne doğru giden çiftin bu davranışının sebebini “Ağzımdan salyalar aktığını gördüler” herhalde diye açıklıyor.

“Pedikürüm çok fena, ayağımı çekme”
7- Kırmızı halıda gerçeküstü prensesler gibi arzı endam eden meslektaşlarından çok farklı. Dior’un yüzü olduğundan beri belki o da prensesler gibi görünüyor Dior kıyafetleri içinde ama kesinlikle öyle davranmıyor. Oscar töreni öncesi kırmızı halıda kendisine yönetilen soruları cevaplarken “Bütün gün yemek yeme fırsatım olmadı. Şu an gerçekten çok açım. Konuştuğunu görüyorum ama tek duyduğum patates kızartması, patates kızartması, patates kızartması. Sanırım köşede bir McDonald’s görmüştüm”
deyip iştahla dudaklarını yalayıveriyor.
8- Altın Küre Ödülleri töreninde ne giydiğini soran muhabire “Dior
haute couture” cevabını veriyor vermesine ama “Haute ne demek bilmiyorum ama böyle söylemek zorundayım” demeden de edemiyor.
9- Yine başka bir kırmızı halıda ayakkabılarını Jimmy Choo diye anlatırken, ayaklarına doğru zoom yapan kameramana “Pedikürüm çok fena, ayağım çekme” diyebiliyor.
10- En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kabul etmek üzere sahneye çıkarken Dior Couture’ü içinde yere kapaklanıp belki de bir başkası için felaket olabilecek bu durumu toparlamayı başarıyor. Sonrasında düşmesiyle ilgili “O an aklınızdan ne geçti?” sorusuna “Şu an size söyleyemeyeceğim F ile başlayan bir kelime” diye cevap veriyor.