Pazar Kadınlar Pazarı’nda büryan kebabı

Kadınlar Pazarı’nda büryan kebabı

01.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Farklı bir çevrede farklı yemekler yemek istiyorsanız, Fatih’te küçük bir Siirt lokantası olan Bahçıvan’a uğrayın

Kadınlar Pazarı’nda büryan kebabı



Unkapanı’ndaki Sosyal Sigortalar Kurumu binalarının hemen arkasından yukarıya tırmanan yokuşun başında, kaldırımın üzerinde kocaman bir taş var. Bu taş sırt hamallarının dinlenme taşı. Yokuş çıkarken yorulan hamallar için yapılmış. O yokuştan ilerleyince Kadınlar Pazarı’na ulaşılıyor.
Kadınlar Pazarı’nın ismi ilginç... Beni Kadınlar Pazarı’na götüren arkadaşım Bülent Yardımcı’nın anlatımına göre esas Kadınlar Pazarı, Unkapanı’nda imiş. Toptancı hali Eminönü’nde, Haliç’in kıyısında iken, fakir kadınlar halcilerin attıkları sebzeleri ve meyveleri toplar, onların içinden pek kötü olmayanları ayırır ve de yolun karşısında az ve dar gelirlilere satarlarmış. Bunu yapan kadınların bulunduğu sokak ise Kadınlar Pazarı diye adlandırılırmış. Menderes, Eminönü’nü imar ederken hal yıkılınca kadınlara Fatih’te yer gösterilmiş. Şimdilerde Kadınlar Pazarı, "Siirt Pazarı" olarak biliniyor. Çünkü Fatih’in Unkapanı su kemerlerine yakın bölgesindeki Beyceğiz Mahallesi Nurettin Tekke Sokağı ile, bu sokağın arkasında bulunan ve ucu Fatih İtfaiyesi’nin önüne çıkan İtfaiye Caddesi’nin iki yanındaki dükkanlar Siirt’ten İstanbul’a göç edenlere ait. Ve de bu dükkanlarda Siirt malları, yöresel gıda maddeleri satılıyor.
Kadınlar Pazarı’nda dolanırken balcı Nihat İncel’e, "Buralarda nerede yemek yiyebiliriz?" diye sorduk. "Bahçıvan’a gidin. Büryan kebabı yiyin" dedi. Biz de dediğini yaptık.
Bahçıvan, İtfaiye Caddesi üzerinde küçük bir Siirt lokantası. Sokak üzerindeki camekanda "çiğ köfteler ve yeşillikler" duruyor. İçeride çengele asılı büryan kebapları dikkati çekiyor. Bülent Yardımcı ile birlikte, dükkanın önündeki yolun öte tarafında, kaldırımın üzerine dizilmiş "kürsü"lere çöktük. Kürsü, Doğu Anadolu’da kullanılan "rahle" benzeri, tahtadan yapılmış alçak oturaklar. Ama İstanbul kürsüleri tahtadan değil de plastikten yapılmış. Olacak o kadar. Önümüze de üzeri plastik alçak bir masa getirdiler.
Bahçıvan Lokantası’nın sahibi Beşir Bahçıvan, Siirtli. Babası Batman’da pideci imiş. Babasının yanında çalıştıktan sonra uzun süre Arap ülkelerinde kebapçılık yapmış. Daha sonra da İstanbul’a gelmiş. 1973 yılından bu yana Kadınlar Pazarı’nda büryan kebabı yapar satarmış. Oğlu Zübeyr de şimdilerde babasından "el" alıyor.
Büryan kebabı 1.5 metre derinliği olan kuyuda pişirilirmiş. Odun ateşi ile ısıtılan kuyuya kuzu etleri bütün halinde sarkıtılırmış.
Büryan kebabı tabii kuzu etinin kebap oluşu... Kilo ile satılıyor. Kilosu 40 milyon lira. Porsiyonu 4 milyon 500 bin lira... Pide, yeşillik ve de domates ile masaya getiriyorlar.
Ben kelle paça çorba istedim. Terbiyesi olmasın, sarmısaklı olmasın diye de tembih ettim. Çok lezzetli kelle paça çorba geldi. Çorbanın içindeki kelle etleri de paça etleri de nefisti.
Büryan kebabı daha önce Siirt’te yerinde yediğim kebaplar kadar iyi hazırlanmıştı.
Bahçıvan Lokantası’nın daha başka özel yemekleri de varmış. Perde pilavı meşhurmuş. Perde pilavının esası pilav tenceresini kaplayan hamur. Bu hamur susuz olacakmış. Yumurta ve yağ ile yoğrulacakmış. Lezzetin sırrı ise pilavın hazırlanışında imiş. Siirt’te keklik eti kullanılırmış. İstanbul’da tavuk eti ile pilav pişirilirmiş.
Yahni (zengerani) içli köfte hamurundan nohut ile hazırlanan ekşili bir yemekmiş.
Severbasal (taze soğan çorbası) mevsiminde çok beğenilirmiş. Nohutlu, sumaklı ıspanak çorbası pirtike ile lumbar dolması ginef Bahçıvan Lokantası’nın beğenilen yemekleriymiş.
Kelle paça çorbasına 2 milyon lira, büryan kebabına 4 milyon 500 bin lira ödedik. Tatlı yiyecek durumumuz yoktu. Tatlı yerine çay içtik.
Farklı bir çevrede farklı yemekler tatmak istiyorsanız, Fatih’te, Kadınlar Pazarı’ndaki Bahçıvan’a gidiniz. Telefonla da sipariş alıyorlarmış. n
Tel: (0212) 533 16 65