Pazar Kalp sağlığı ve beslenme

Kalp sağlığı ve beslenme

24.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Beslenme tarzıyla kalp hastalıkları arasında yakın bir ilişki var. Yanlış beslenen bir kişinin kalbi iyi çalışmaz ve ciddi sorunlara yol açar

Kalp sağlığı ve beslenme

tkumeli@milliyet.com.tr Metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan artık ürünlerin de vücuttan atılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormon ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gerekir. Bütün bu işi kalp ve damarlardan oluşan dolaşım sistemi yapar. Kalp bu sistem içinde motor görevi yapar. Kalp dakikada 60-80 vuruş arasında değişen bir hızla günde 9 bin litre kanı vücudumuza pompalar. Yaşam süresince hiçbir dinlenme dönemi yoktur. Bu nedenle kalbin düzgün çalışması için gerekli olan tüm maddeler tam ve zamanında alınmalıdır. Kalp kasının normal fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için kalp kasının yeterli oksijeni ve besinleri alması yetmez. Damarların da sağlıklı, esnek ve doğru fonksiyon görür durumda olması gerekmektedir. Yaşayan her canlıdaki dokuların, organların ve hücrelerin; oksijen, karbondioksit, yağlar, vitaminler ve mineraller gibi madde ve besinlere gereksinimi vardır. Yaşla birlikte damarlarda yer yer yağ (kolesterol) birikimi olur. Erken dönemde damarlardaki daralma (darlık derecesi yüzde 30-40) kan akımına önemli engel oluşturmadığı için hiçbir şikayete yol açmaz ve bulgu vermez. Darlık derecesi yüzde 70-80'i geçtiği zaman hiç beklenmedik bir anda damar pıhtıyla tıkanır. Daralan damar akciğerlerdeyse solunum yetmezliğine, beyindeyse felce, kalpteyse kalp krizine neden olabilir. İstatistiklere göre ülkemizde ölüm nedenlerinin yüzde 47'si kalp ve damar hastalıklarına bağlıdır. Sigara içenlerin damarlarında daha çok yağ tutulurÖlümlerin yüzde 47'si kalp ve damar hastalıklarından Kalp hastalıklarında ileri yaş, erkek cinsiyeti ya da aile hikayesinde kalp-damar hastalığı geçmişi değiştirilemeyecek faktörlerdir. Genler: Kalıtım kolesterol seviyeleri üzerinde önemli bir etkendir. Araştırmacılar aile ile ilişkili yüksek kolesterol ve diğer ailevi kolesterol bozukluklarından dolayı tüm dünyada her yıl 10 milyon orta yaşlı insanın öldüğüne inanıyor. Bazı kişiler karaciğerde LDL alıcılarının eksikliği ile doğar. Bu yüzden karaciğerin filtre kapasitesi sınırlıdır. Başka karaciğer bozuklukları da kolesterol seviyelerini etkiler.Tiroid hastalıkları, diabet gibi bazı genetik faktörler de kolesterol seviyelerini artırıcı etki gösterebilir. Bu sebeple ailenin tıbbi öyküsünün bilinmesi önemlidir. Ailede erken yaşlarda geçirilmiş kalp krizi veya kalp krizine bağlı ölüm öyküsü varsa koroner arter hastalığı veya yüksek kolesterol riski ailevi olarak artmaktadır. Yağlı yiyecekler: Eğer yağlı yiyecekleri çok fazla tüketiyorsanız, kanınızdaki LDL seviyeleri yükselecektir. Kolesterol et, peynir gibi hayvansal gıdalarda ve hazır gıdalarda çokça bulunur. Bunları tükettiğinizde vücudunuz daha çok sature yağ ve kolesterol emer. Hareketsiz yaşam tarzı: Diyet kadar önemli bir risk faktörüdür. İstatistikler fiziksel aktivite ile kolesterol düzeyleri arasında direkt ilişki olduğunu gösteriyor. Fiziksel aktivitesi az olan kişilerde HDL düşük, LDL yüksektir ve koroner arterlerde plaklar oluşmaktadır. Sigara içenlerin damarlarında daha çok yağ tutulurKalp hastalığı ve kalp krizine yol açan risk faktörleri Aşırı kilo: Ciddi derecede şişman kişilerin kanlarında kolesterol ve trigliserid miktarları oldukça yüksektir. Amerikan Kalp Birliği aşırı şişmanlığı kalp-damar hastalıkları açısından büyük risk faktör olarak kabul ediyor. Çünkü aşırı şişman kişiler hareketsizdirler ve beslenme alışkanlıklarında yağlı yiyeceklerin payı çok yüksektir. Bu da arterlerde plaklar oluşumunu hemen hemen garantilemektedir. Sigara: Sigara içenler yüksek kolesterol seviyeleri açısından risk grubundadır. Sigara içenlerin arterlerinin iç duvarlarının yüzeylerinde düzensizlikler oluşur ve bu düzensiz yüzey daha çok yağ tutulumuna sebep olur. Sigara içenlerde HDL miktarları yaklaşık yüzde 15 azalmaktadır. Genellikle hareketsiz yaşam tarzına eğilimlidirler. Düşük HDL düzeyleri ile tütünün toksik etkileri bir araya geldiğinde kalp krizi riskinin arttığı görülmektedir. Aşırı alkol tüketimi: Ilımlı miktarlarda tüketilen alkolün (özellikle günde bir-iki bardak kırmızı şarabın) yararı, aşırı tüketilen alkolün ise karaciğere zararı, kolesterol ve trigliserid düzeylerini yükseltici etkisi vardır. Yaşlanma: Yaşla beraber genellikle kolesterol düzeylerinde de artış görülür. 45 yaş ve daha üstündeki erkekler, 55 yaş ve daha üstündeki kadınlar her yıl kolesterol seviyelerini ölçtürmelidirler. Ayrıca sigara ve hareketsizlik gibi diğer risk faktörlerinden mümkün olduğunca uzak durmalıdırlar. Cinsiyet: Erkeklerde 45 yaş ve üzerinde yüksek LDL düzeyleri görülme sıklığı artar. Kadınlarda ise menopozu izleyen dönemlerde kolesterol seviyesinde belirgin artış görülür. Ancak hormon replasman tedavisi yapılan kadınlarda kolesterol düzeyleri azalmaktadır. Sigara içenlerin damarlarında daha çok yağ tutulur Uzun süreli hastalıklar: Kronik hastalıklar yüksek kolesterole neden olabilir. Çalışmalar diyabet, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve hipotiroidizmin kandaki lipoprotein dengesini değiştirdiğini ve kardiyovasküler hastalık riskini artırdığını göstermiştir. Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon): Damar yapılarında değişiklikler oluşmuştur ve risk artmıştır. Bazı tansiyon ilaçları LDL ve trigliseridleri artırıp HDL'yi düşürebilir. Kontrollere önem vermek gereklidir. Stres: Stres ve yüksek kolesterol düzeyleri arasındaki ilişki henüz kanıtlanmış değildir. Ancak bazı araştırmacılar stres altındaki insanların kendilerini daha çok yiyerek veya alkol ve tütün tüketimini artırarak teselli ettiklerini, bunun da kolesterol düzeylerini olumsuz etkilediğini savunmaktadır. Yanlış beslenme: Fazla yağlı yiyecek yemek gibi çok az yağlı yiyecekleri yemek de kolesterolü yükseltir. Uzun süreli uygulanan yetersiz ve dengesiz diyetler kalbi zayıflatır. Tansiyonu bozabilir, böbrek ve kalpte bozukluklara sebep olabilir. Bol lif, iyi yağ asidi, sebze, meyve ve rafine edilmemiş tahıllardan oluşan dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Yetersiz ve dengesiz diyetler kalpte bozukluklara neden olur