Karadeniz'in en korunaklı koyu: Kerpe

fturkmenoglu@milliyet.com.tr Öyle güzel bir yoldan gittik ki... "Hiç bitmese horoz şekerim" tadında, Kerpe'yi falan unutup iki yanı ormanlarla çevrili, dönemeçli yolda kendimi kaybettim. Bütün kat ettiğim mesafe 160 km., buna karşın dünya değişti, harika bir koy manzarasıyla, doğanın ortasında kalakaldım. Kerpe, İzmit'in Kandıra ilçesine bağlı bir köy. Ne İzmit'i severim ne de Kandıra'yı. Hal böyle olunca, Kerpe ve hemen yanı başındaki Kefken'i ziyaret etmek aklımda yoktu. Geçen günlerde bir dostum, Hasan Helvacı, ısrarla Kerpe resimleri yolladı. "Git, çok seveceksin" dedi. Pek kulak asmasam da, demek ki bilinçaltıma yerleşmiş, yola koyuldum. Kerpe'nin geçmişi Cenevizlilere kadar uzanıyor. Eski zaman ticaret gemisi kaptanlarının, Karadeniz'e açılmadan önce sığındıkları Karadeniz'in en korunaklı limanı. Deniz tertemiz görünüyor. Şansımıza çok sakin bir gün. Üç tane çocuk, bir cesaret, atlamışlar denize...Karnım acıktı. En havalı lokanta Karagöz. Önünde plajı da var, yaz aylarında belli ki bir "beach club" havasında. Nedense ayaklarım, çok daha sakin, mütevazı, hatta kıtıpiyos görünümlü Dostlar'a götürdü beni. Hilal şeklindeki kumsalı seyrederek çok taze balık yedim. İşletmeci Mahmut Uzun ve Uğur Özer'le sohbet ettim. "Sezon haziranda başlıyor, yazın burası çok kalabalık oluyor. Denizimiz çok güzeldir. Ama kış ayları bizim için zor, mağdur duruma düşüyoruz" diye anlattılar. Sezon haziranda başlıyor Sahilde, trafiğe kapalı caddede sıralanmış kahve ve lokantalar ve önlerindeki doğal plaj, Kerpe'de denize girmek için tek yer değil. Koyun iki tarafında bulunan kayalıklardan da denize girilebiliyor. Bu mevsimde hafif bir yürüyüş ve resim çekmek için ideal. Biraz fotoğraf çektikten sonra, Kerpe sokaklarında yürüdüm. Her yer yazlık dolmuş. Güzel evler yapmışlar ama fena görünenler de var. Sıvası eksik binalar, fazla özenilmiş malikâne bozuntuları; aslında yazlıkçıların sosyoekonomik seviyelerini gösteriyor. Arabaya atlayıp 13 km uzaklıktaki Kefken'e uğradım, ağlarını tamir eden balıkçıları seyrettim. Kefken'in görüntüsü, gelişmemiş, gri, karanlıktı. Sokaklar pis evler çok bakımsızdı. Arabadan hiç inmedim. Sonuçta bir gün güzel geçti. Yazın, Kerpe'ye yüzmeye gideceğim. O pek beğendiğim denize kendimi bırakacağım. Bu sefer Karagöz'de oturup yemeğimi yiyeceğim. Plajın cıvıltılı halini göreceğim. Hasan haklıymış, Kerpe kesinlikle güzelmiş... Kayalıklara mutlaka gidin Maslak'ta kilometre göstergesini sıfırladım, tam 160 km. sonra Kerpe'deydim. İstanbul-İzmit yolundan ilerleyin, "İzmit Doğu" çıkışından çıkın. Kandıra istikametine devam edin, tabelalar "Kerpe" diye de gösteriyor. Toplu taşıma araçlarını kullanacaksanız, yaz aylarında Harem'den Kerpe'ye saat başı otobüs varmış. Bu mevsimde, İzmit Otogarı'ndan kalkan Gürkan Turizm otobüsleri ile Kandıra'ya gelebilirsiniz. Kandıra-Kerpe arasında da minibüsler çalışıyor. Nasıl gidilir? Tekneyle Kerpe çevresinde dolaşmak mümkün. Özellikle önümüz yaz, arada denize de atlanır. Kerpe Burnu'nun arkasında kalan, Miço Burnu denen yerdeki anıt kayaları mutlaka görün. Kerpe'nin en özel karesi ise koyun hemen sonundaki Kerpe Kayaları.Kefken çok yakınlarda. Pembe kayalar enteresan. Ne yapılır? Mutlaka balık. Karagöz Restoran çok güzel görünüyor. Ben Dostlar'da yedim, çok memnun kaldım. Kandıra yoğurdunu mutlaka deneyin... Ömerağzı'nda, Kerpe'ye sadece birkaç kilometre uzakta, bir alabalık çiftliği de var. Bir de, özellikle yaz mevsiminde meyve-sebze pazarından hormonsuz ürünler almak mümkün oluyormuş. Ne yenir?