Pazar "Karşıladığım devlet başkanlarıyla politika konuşmayız"

"Karşıladığım devlet başkanlarıyla politika konuşmayız"

19.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Birkaç hafta önce göreve atanan ve ilk olarak Putini ağırlayan Türkiyenin ilk kadın protokol müdürü Oya İnkaya: "Devlet başkanlarıyla politika konuşmayız. Zaten çok kısa bir zaman oluyor. Onda da aramızda nezaket diyalogları geçiyor"

Karşıladığım devlet başkanlarıyla politika konuşmayız

axpaz021.jpg Türkiyeye gelen tüm devlet başkanlarını karşılamak ve ağırlamak, programlarını yapmak onun işi. İnkaya görevine atanışının ardından ilk röportajını Milliyet Pazara verdi. İnkaya ile konuştuktan sonra devlet başkanı olmanın hiç de zevkli bir iş olmadığına karar verebilirsiniz. Protokol heyetleri sizin ne yapacağınızı planlıyor. Olur da siz gıcıklık olsun diye "Benim canım bugün orada tavuk yemek istemiyor, balık istiyor, balık!" diyecek olursanız, "Biz sizin tavuk değil, balık isteme ihtimalinizi de düşünmüştük zaten" diye bir yanıt veriyorlar. Fakat İnkaya öyle güler yüzlü ve nazik ki, bütün devlet başkanlarına hiçbir disipline uymasalar da olurmuş edasıyla tüm protokolü uygulattığına eminim! Büyükelçi Oya İnkaya, Türkiyenin ilk kadın protokol genel müdürü. İlk görevi de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putini ağırlamaktı. Oysa genel müdürlüğe atanışının üzerinden henüz bir ay bile geçmedi. (Gülüyor) Önemsiz olur mu? Vermek istediğimiz bazı mesajlar var. O mesajları doğru kişilere iletebilmek için kimin kimin yanına, nasıl oturacağını planlarız. Çünkü çoğu kez gayriresmi görüşmelerde verilen mesajlar resmi görüşmelerden çok daha etkilidir. Protokol deyince Oya hanım, kimin nerede oturduğunun ne önemi var? Uçağın tekerlerinin yere değdiği andan havalandığı ana kadar dakika dakika programını yaparız. Hangi dakikada nerede olacak, havaalanından hangi dakikada ayrılacak? Görüşmeye kimler girecek, kim nereye oturacak? Bütün bunları programlarız. Türkiyeye gelen devlet başkanlarının programını siz mi yapıyorsunuz? Olmaz olur mu, tabii ki var. Ama biz onlara da her zaman hazırlıklıyız. Koskoca devlet liderinin "Canım balık çekti. Balık yiyelim" deme şansı yok mu? Biz onları düşünerek alternatif programlar da hazırlarız. Alternatif programları yapmış oluruz ve onları uygularız. Nasıl yani? Tabii. Dışişleri Bakanlığına bağlı protokol genel müdürüyüm ama sadece Dışişlerinin değil, cumhurbaşkanı ve başbakanın misafirlerini de ağırlıyorum. 30 yıllık diplomatım. Siz devletin protokol müdürüsünüz değil mi? 1 Aralıkta başladım. Hemen o hafta Putin geldi. İlk görevim Putini ağırlamak oldu. Sıcağı sıcağına kendisini karşıladım. Ne kadar oldu siz atanalı? Tabii ki öyle olmamıştır. Merkeze alınacak kadın büyükelçi olduğunda belki bu pozisyon boş değildi. Rastlantı olarak değerlendiriyorum ben. Niye bu zamana kadar Protokol Genel Müdürlüğüne kadın büyükelçi atanmamış. Bu işi yapabilecek ilk kadın siz mi oldunuz? Hayır. Zaten çok kısa bir zamanımız oluyor. Onda da daha farklı, nezaket diyalogları geçiyor aramızda. En azından şimdiye kadar böyle oldu. Belki bundan sonra değişir. Devlet başkanlarıyla politika konuşur musunuz? "Protokol müdürüyüm ama kendi programımdan haberim yok" İlk kadın protokol şefi olduğum için bu konuda kadınlar için hazırlanmış kurallar yok. Erkekler için koyu renk takım elbise denmiş ama kadınların nasıl giyineceği belirtilmemiş. Kadın olduğum için daha farklı bakılacak herhalde. Her sefer başka giysi giyebilecek bir gardırobum yok tabiatıyla. Aslında sizinki de ilginç bir durum, sabah giyinirken, "Ah bugün bilmem nerenin devlet başkanını karşılayacağım, şunu giyeyim bari" diyorsunuz... Pek vakit bulamıyorum. Bizim gece, gündüz, tatil günü gibi bir ayrımımız yok. Pazar günü de ziyarete gelen olabilir, gece de olabilir. Ancak evdeyken spor giyinebiliyorum. Ne zaman jean giyiyorsunuz? Evet, gerçekten öyle. Protokol müdürüsünüz ama kendi programınızdan haberiniz yok! Tam tersine ben 30 yıldır çok severek yaptım mesleğimi, çok da tavsiye ediyorum. Tabii şu anki pozisyonum dışarıda büyükelçilik yapmaktan çok daha yoğun. Merkez görevler hep daha yoğundur zaten. O zaman pek tavsiye etmiyorsunuzdur mesleğinizi! Özel sorulara yanıt vermek istemiyorum. Evli misiniz? Hayır, ben asker kızıyım. Belirli bir disiplinle yetişmiş olmanın da çok faydasını gördüm. Meslektaşlarım arasında büyükelçi çocuğu olanlar da var fakat büyük oranda değil. Hatta pek çok kişi de sürekli yer değiştirmekten yorulup yerleşmeyi tercih edebiliyor. Örneğin benim kızım diplomat olmak istemedi. Belli bir yere yerleşmek, öyle yaşamak istedi. Hep diplomatların çocukları diplomat olur derler. Siz de diplomat kızı mısınız? Hiç o gözle bakmadım. Türkiyeye yeni döndüğüm için bazı konulardan uzak kalmış olabilirim. Bunu da duymamıştım. Duymadığım için de o gözle bakıp bunu değerlendirme olanağım olmadı. Bakanlık mesaisi içerisinde herhalde farklı açıdan bakıyoruz birbirimize. Dışişleri Bakanlığına bağlısınız. Abdullah Gülü Amerikalı aktör George Clooneye benzetiyorlar. Siz de benzetiyor musunuz? "Putin için tuzlama yapmıştık ama yönünü değiştirince düşecek diye çok korktuk" Bazen beklemediğimiz durumlar olabiliyor. Bazı hazırlıklar boşuna yapılmış olabiliyor. Örneğin, Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Semra Sezer, Vladimir Putinin eşi Ludmilla Putinayı ağırlıyordu. Sezer, kendisine Olgunlaşma Enstitüsünün defilesini gösterebilmeyi çok arzu etmişti. Fakat konuk hanımefendi bunu arzu etmediğini söyledi. Sadece çay davetini kabul etti. Kuraldışı girişimler bile programlı öyle mi! Olur mu, bunlar özellikle eş programları zaten. Ama böyle fırsat yakalanmışken Sayın Sezer de gösterebilmeyi çok arzu etmişti. Diplomatik kriz yaşanmadı değil mi? Gerekçe göstermedi. Konuya ilgi duymadığını, sadece görüşmek, sohbet etmek istediğini söyledi. Fakat Sezer hanımefendinin çay daveti sırasında anlaşılan daha çok anlatıldı kendisine. Ne de olsa bire bir konuşma daha farklı oluyor. Hemen iki saat içinde kendisine defile düzenlendi. Putin de programın dışına çıkmıştı bu ziyarette. Nasıl reddetti öneriyi? Hangi gerekçeyle? Anıtkabire gittiğimizde programın dışında bir ilgi gösterdi. Ankara manzarasını görmek istediğini söyledi, birdenbire batı tarafına doğru yöneldi. Halbuki biz daha önceden Putinin geçeceği yolları tuzlatmıştık. Hava nedeniyle endişelendik. Her tarafta buzlanma vardı. Gerçi Anıtkabirdeki görevliler hazırlıklıydı ama hesaba katılmayan Putinin batı tarafına yönelebileceğiydi. Düşer, kayar diye çok ürktüm. Neyse kazasız belasız atlattık. Öyle mi? O ne yapmıştı? Oya İnkaya, TED Ankara Kolejli. Mülkiyeyi bitirdikten sonra Dışişleri Bakanlığında Brüksel, Şam ve Berlinde dış görevlerde bulundu. 1999da büyükelçi unvanını alarak Kanadada Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) nezdindeki daimi temsilci oldu. 2002de Katar Büyükelçiliğine atandı. 1 Aralıkta ise protokol genel müdürü olarak göreve başladı. Kimdir?