Pazar "Kitabım müzik hastalarına"

"Kitabım müzik hastalarına"

28.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Müzik eleştirmeni Naim Dilmener'in beş yıl boyunca tuttuğu günlüğü kitap oldu. "Eleştirmenin Günlüğü"nde Dilmener'in müzik piyasası hakkındaki düşünceleri var. Dilmener bu kitabı, her şeyi şarkılarla yaşayanlar için yazdığını söylüyor

Kitabım müzik hastalarına

Dilmener şimdi de Everest Yayınları'ndan çıkan yeni kitabı "Eleştirmenin Günlüğü"nde 2001-2005 tarihleri arasında yazdıklarını okuyucuyla buluşturuyor. Pop müziğin Herodot'u", "pop müzik gurusu", "Türk popunun merkezdeki ismi"... Bunlar müzik eleştirmeni Naim Dilmener'e yapılan yakıştırmalardan birkaçı. Ama o en çok "pop müziğin delisi" benzetmesini seviyor. Dilmener kendine hediye gelen albümlere Radikal İki'deki köşesinde yer veremeyince kendini mahcup hissetmiş ve bir günlük tutmaya karar vermiş. Müziğin ağırlıkta olduğu bu günlük önce Picus dergisinde yayımlanmış. Bir süredir de "Müzikal Günce" adıyla Milliyet Sanat Dergisi'nde yer alıyor. Köşe yazmaya başlamadan kendim gibilerinin sayısını üç-dört kişi sanıyordum. Daha sonra anladım ki benim gibi binlerce müzik delisi var. Bu kitabı müzik hastaları için yazdım. Ünlü biri değilsiniz. İnsanlar neden Naim Dilmener'in günlüğünü merak etsin? Kazandığım paranın yarısı albüme gidiyor. Dört-beş yıl önce 10 binin üzerinde albüme sahiptim. Bu sayı şimdi birkaç bin daha artmıştır. Kitapta en çok postacının adı geçiyor. Sipariş ettiğiniz albümleri getirmek için her gün size uğruyor. Kaç albümünüz var? "Süperstarla dost olunmaz" Mor ve Ötesi'nin patlamasıyla oluşan yeni dönem olmasa pop çökmüş durumdaydı. Aynı melodiler ve sözler dönüp duruyordu. Duman'la birlikte gençler rock'a meyletti ve gerisini talep etti. Dönem Duman'ın, Gripin'in, Manga'nın, Mor ve Ötesi'nin dönemi. Pop yapacaksan Funda Arar veya Hande Yener gibi olmalı. Kitabın bir bölümünde son yıllardaki albümlerin birbirinin aynı olduğunu yazmışsınız. Starları onlara rağmen severiz. Hiçbir şey beni Ajda Pekkan şarkılarını sevmekten vazgeçiremez. Bir ara onunla dost olabileceğimizi sandım. Ama bu yanılsamaya bir tek ben kapılmadım. Benim dışımda bir sürü entelektüel de kapıldı. Mesela Perihan Mağden ve Lale Müldür. Çünkü ilk başlarda size bir dost gibi davranıyor. Ama sonra doğal olarak telefonlarınıza çıkmıyor, sizi unutuyor. Zaten bir süperstarla dost olmak mümkün değil. Ajda Pekkan fanı olduğunuzu biliyoruz. Ama kitapta Pekkan'la ilgili "Buralara galiba tesadüfen gelmiş", "Ajda Pekkan'dan dost olmaz" gibi cümleler var. "Ajda Pekkan'ı hem severim hem döverim" diyorsunuz galiba. Pekkan'a "Süperstarım kitabınızı yazmak istiyorum" dedim ve "Sevinirim. Ben de yardımcı olurum" cevabını aldım. Ancak "Hafif Türk Pop Tarihi" kitabım yayınlanınca onun hayatını yazmama karşı çıktı. Çünkü onun hakkında yazdıklarımı sevmedi. "Kitap için benim yardımımı sakın isteme" dedi. O gün bugündür konuşmuyoruz. İnşallah araştırma kitabım yıl sonu gelmeden çıkacak. Sizin yazacağınız, Pekkan'ın da onay verdiği ve hayatının anlatıldığı kitap projesi ne oldu? Rafa mı kalktı? En az 10 sefer. Albümü önce işyerimdeki müzik setinde, yolda ipod veya walkman'le, evde yine müzik setiyle dinlemem lazım. Ipod ve walkman şarkının tüm altyapısını, vokalin iniş çıkışını, detone varsa onu anlamamı sağlıyor. Bir albüm hakkında eleştiri yazmadan önce onu en az kaç kere dinliyorsunuz? Teoman, Nev, Gece Yolcuları, Sertab Erener ve Mahsun Kırmızıgül hayranları en fanatikleri. Bir yazım nedeniyle Kırmızıgül'ün hayranları ana avrat dümdüz gittiler. Bir eleştiri yazısı yazdıktan sonra şarkıcı hayranlarıyla başınız belaya giriyor mu? En eli maşalı hayranları olan şarkıcılar kimler? Teoman el attığı her eski şarkıyı yerlerde süründürdü. Cover, Mor ve Ötesi'nin "Sevda Çiçeği" gibi şarkıya yeni bir şey katmalı. MFÖ'nün "Sarı Laleler"i sound olarak "Güllerin İçinden" gibi. Her yanı sallayalım derken çok tasarlanmış bir albüm yapmışlar. Athena çıktığı ilk günden beri Madness'ı yarım yamalak taklit eden bir grup. Tarkan'ın son albümü çok yıpranmış, aşınmış bir sound'a sahip. Kendisi bile bunun âlâsını Türkçe olarak yaptı bize. İngilizcesini ne yapacağız? Eğer "Size değil, yurtdışındakilere yaptım" diyorsa yurtdışındaki bu kadar orient şarkıyı ne yapacak? Nilüfer'in son iki albümü kötüydü. Kayahan'dan ayrıldı. Düşmanları artık Nilüfer'i gömüyoruz diyordu. Ama o bu zor virajı da aldı. Bir 15 yıl daha müzik piyasasında olacağı kesin. "Karar Verdim" gerçekten çok iyi bir albüm. Hande Yener Türk popunun gelmiş geçmiş en komik, en şuursuz sözlere sahip şarkılarını söylüyor. Son albümünü sevdim ama. Sezen Aksu çok daha rafine, çok daha sofistike müzik yapıyor. O kadın eğer araya bir "Oh oh suyundan da koy, koy" daha sıkıştırmazsa ömrü billah söyler, biz de dinleriz.Biliyorsunuz Ajda Pekkan yakında çıkacak olan albümünde Sezen Aksu ile çalıştı. Aldığım duyumlara göre Ajda, şarkıları Sezen'e öykünerek söylüyormuş. Aksu, Ajda'nın şahsına kendini klonlamış. Çünkü albümde ancak Aksu'nun söyleyebileceği sözler ve melodiler varmış. Eğer öyle olmuşsa yazık. "Tarkan'ın sound'u aşınmış ve yıpranmış"