"Kızım kıyafet beğenemeyince DKNYı yarattım"

Şu an dünyada 100den fazla mağazası bulunan Donna Karan (56) yirmi yıllık başarısını kutluyor. Bu kutlama kapsamında, ilk moda koleksiyonunu lisedeyken tasarlayan Karanın hayatını ve kariyerini fotoğraflarla anlatan "The Journey of a Woman" (Bir Kadının Yolculuğu) adında çok özel bir kitap hazırlandı. Kitapta Karana ilham veren Isabella Rossellini, Milla Jovovich, Jeremy Irons gibi ünlü isimlerin yanı sıra Demi Moore, Barbra Streisand gibi hayranları ve arkadaşları da yer alıyor. Sorularımızı e-posta yoluyla cevaplandıran modacı, başarısının sırrını "Hayatı kadınlar için kolaylaştırmak adına problemleri çözmek" şeklinde özetliyor. Ünlü modacı Anne Klein öldüğünde markanın başına geçen ve tasarımları yapan iki kişiden biri Donna Karan adında bir kadındı. Bu kadın 10 yıl sonra, 1984te artık kendi ayaklarının üzerinde durmaya ve kendi markasını yaratmaya karar verdi. Bir yıl sonra ilk New York defilesinin ardından gelen tepkiler inanılmazdı. Herkes koleksiyonu çok beğenmiş ve basın, modada yeni bir yıldızın doğuşunu müjdelemişti. "Seven Easy Pieces" (Yedi Kolay Parça) adlı koleksiyondu. Bu tarz bir giysi sistemi yaratmakla direkt olarak kadınların ihtiyaçlarına cevap verdim. Sistemin ana parçası, tüm vücudu saran tek parça bir giysiydi. Diğerleri de buradan çıktı: Üste tam oturan pantolonlar, zarf etek, üste oturan ceket, kaşmir trikolar, düğmesiz palto ve bir gece elbisesi. Sizi üne kavuşturan ilk koleksiyonunuz hangisiydi? "Benim işim kadınların hayatını kolaylaştırmak" Sonuç olarak biz modacılar, kadınların hayatını daha güzel yapmak için uğraşıyoruz. Fark kafanızdaki fikri pratiğe dökmektedir ki bu noktada herkes birbirinden ayrılıyor. Mesela ben diğer modacılara göre beden konusunda daha takıntılıyımdır. Donna Karanı diğerlerinden farklı kılan özellik nedir? Tasarım yaptığım zaman hep yaratım, ifade ve amaç arasında bir denge ararım. Tüm kadınlar gündüz de, gece de giyebilecekleri rahat ve esnek kıyafetler ister. Benim de işim bu; hayatı kadınlar için kolaylaştırmak adına bu problemleri çözmek. 20 yıl boyunca başarılı bir modacı olmanın sırrı ne? "Kocam ölene dek her zaman bana ilham verdi" Yeni bir şeyler keşfederken, o görüntüyü yakalarken kendimi çok iyi hissederim. En korkunç kabusum aklıma yeni bir fikir gelmemesidir. Ama o yaratıcı fikirler her zaman bir anda aklıma geliverir. En değerli an o kısacık andır işte. Yanımda çalışan insanları mutlu görmek, tasarım odamda vakit geçirmek, kızımın beni arayıp torunumdan bahsetmesi beni mutlu eder. Bir kaşmiri defalarca boyadığımın ve sardığımın farkına varıp sonra da "Aman Tanrım, bu yeni!" diye düşenebildiğim anlar en güzel zamanlarım. Bir şeyler bana ilham verdiğinde hâlâ ürperirim. Kendinizi en iyi ve en kötü hissettiğiniz anlar ne zaman? Stephenın ölümünden sonra (2001 baharı) yaptığım ilk defile, onun işim üzerindeki etkisine ithafen yapılmış özel bir övgüydü. Stephenın heykel yeteneğine, spor ve bilim aşkına, her zaman daha ileriye gidebilmek için duyduğu arzuya... O bana her zaman ilham verdi. Stephenın bana öğrettiği şey hayatı takdir etmek ve onu tutkuyla yaşamak olmuştur. Kocanızın kaybı yaratıcılığınızı ne yönde etkiledi? Her şey ihtiyaçtan doğdu. Donna Karan koleksiyonunu güzel gözüken ama yine de vurguyu rahat ve seksi görünüme veren profesyonel iş kadınları için yarattım. Ne var ki ben de, kızım Gabby de tam istediğimiz gibi bir jean ve kıyafet bulamamaktan yakınıyorduk. Gabby sürekli benim giysilerimi ödünç alıyordu. Ben de bu durumu yeni bir marka yaratmak için şans olarak gördüm; böylece DKNY doğdu. Aksesuvarlar ve takılar giysileri tamamlamak için çıktı. DKNY Home yani dekorasyon markamız da yaşam tarzını tamamlamak için yaratıldı. İlk markanız DKden sonra neden DKNY (Donna Karan New York) gibi farklı alt markalar yarattınız? Sofistike ve "koşuşturan" şehirli kadınların tercihi Yaptıklarım kadınların ihtiyaç duyduğu giysiler. DK giyenler sofistike, genellikle oradan oraya koşan ve birçok parçaya bölünen şehir kadınlarıdır. İş, ev, aile arasında gidip gelirler. Hem düzgün gözükmek hem de kendilerini ifade etmek isterler. Nasıl insanlar DK giymekten hoşlanır? Ben Türkiyeyle 10 yıldır iş yapıyorum ve Türk müşterilerin ilgisi hep harika olmuştur. DKNY, New Yorkun hızlı, eğlenceli, gerçek enerjisini ve ruhunu temsil eder. Her şehir bu enerjiyi hissetmek ister. Bence sebep bu. DKNY Türkiyede çok ilgi görüyor. Sizce bunun sebebi nedir?