Koleksiyonerlerden yıldızlar geçidi...

Artam Antik A.Ş. klasik Türk resminin en önemli eserlerini bir araya getirdi. Erdoğan Demirören, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Demet-Cengiz Çetindoğan, Mustafa Taviloğlu, Berrak-Nezih Barut, Ender Mermerci, Ahu-Can Has, Sema Çağa, Lucien Arkas, Kemal Bilginsoy, Yalçın Ayaslı, Murat Ülker, Yücel Çelik, Numan Ceyhan, Cem Kalyoncu, İsmail Koçak, Hanna-Jak Darsa gibi Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerine ait eserlerden oluşan “Koleksiyonerlerden Başyapıtlar” sergisi 1 Şubat’a kadar sürecek. Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Süleyman Seyyid, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Hikmet Onat gibi usta isimlerin eserlerini Maçka’da bulunan Antik Palace’ta görebilirsiniz.

“Evlerinin en değerli eserlerini, gözdelerini teslim ettiler”

Turgay Artam (Antik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)

Nasıl karar verdiniz böyle bir sergi açmaya?

Klasik Türk resim sanatının ve sanatçısının hak ettiği değerlere ulaşmasını, yeni ve genç koleksiyonculara ışık tutmasını hedefledik. Bu doğrultuda görkemli eserleri bir araya getirmeye çalıştık. En büyük özveriyi değerli eserlerini sergiye vererek toplumla paylaşan koleksiyoncularımız gösterdi.

Sergide yer alacak eserleri nasıl belirlediniz?

Koleksiyonerlerin en gözde tablolarını seçmeye çalıştık. Sergimizden bahsettiğimizde hepsi eserlerini toplumla paylaşmaktan mutluluk duyacaklarını belirterek, yanıbaşlarında bulunan, karşılarında seyrettikleri, evlerinin en değerli eserlerini bize teslim ettiler. Onları yan yana asınca bugüne kadar görülmüş en özel sergi ortaya çıktı.

Sergideki eserler içinde sizin sattıklarınız da var...

Evet, bizim için hatıralarla dolu
bir sergi oldu. Her tablo bize bir müzayedemizi, bir sergimizi ve o günkü sanat dünyasını hatırlatıyor. Eserleri yan yana görünce 33 yıldır Türk sanat dünyasında kat ettiğimiz yolu da net bir şekilde görüyoruz. Sergide yer alan birçok eser müzayedelerimizde satıldığında o günün rekorlarını kırarak hafızalarda yer etmiş tablolar. Bugüne kadarki müzayedelerin ve sergilerin yıldızları bir araya geldi diyebiliriz.

Bu serginin devamı gelecek mi?

Koleksiyonların özel sergiler aracılığıyla toplumla paylaşılması, müze eksikliği olan İstanbul için büyük önem taşıyor. Benzerlerine yurt dışında sıklıkla rastlanan eğitici ve bilgilendirme amaçlı bu tür sergilerin Türkiye’de artacağına inanıyorum. Koleksiyonlar toplumla paylaşıldıkça değerleri artar. Böylelikle yayılacağını umduğumuz koleksiyonculuk ruhu sayesinde birçok yeni koleksiyonlar oluşacak. Ve tüm bu koleksiyonlar ileride açılacak özel müzelerin temelini oluşturacak.

Sergiye resim veren koleksiyonerler

“Eserlerimizin gün ışığına çıkması lazım”

Can Has
Sahip olduğumuz eserlerin bir şekilde gün ışığına çıkması lazım ki koleksiyoner sayısı artsın. Bugün dünyada sanat piyasası rakamlarına baktığınızda yıllık cironun 45 milyar avro civarında olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin yıllık sanata harcadığı ciro sadece 350-400 milyon dolar civarında... Müze sayımız çok az, müze kurmak teşvik edilmeli. Bunun için böyle sergiler çok önemli.

“Birbirimizin eserlerini görme fırsatını bulduk”

Demet Sabancı Çetindoğan
Türk sanatının tanıtılması için Antik A.Ş. önemli bir misyon yüklenmiş durumda. Bu sergiyle koleksiyoncular da birbirlerinin sahip olduğu eserleri görme fırsatını buldu. Çok güzel bir düşünce... Bizim de çok önemli eserlerimiz sergide yer alıyor.

“Keşke burası müze olsa, biz de eserlerimizi versek”

Ender Mermerci
Bu sergi, hakikaten, Türk resim sanatının en güzel parçalarının birleştiği bir sergi. Sanatçıların en karakteristik yapıtlarının bir araya gelmesi her zaman görebileceğimiz
bir şey değil. Bu güzel ve sanata faydalı düşünce için Antik A.Ş.’ye teşekkür etmek gerekli. Sergileme, ışıklandırma ve salonlar çok şık olmuş, keşke burayı müze yapsalar da biz de eserlerimizi sergilesek.

“Bu eserler bize ait değil ki, bizde emanet...”

Kemal Bilginsoy
Sergi için koleksiyonumdan Feyhaman Duran’ı seçtim. Feyhaman Duran Türk Cezanne’ıdır. Sergiden önce evimde duruyordu. 1999’da Antik Palace’tan 21 bin liraya (o zamanın 21 milyarı) almıştım. Hiçbir zaman bir Cezanne sahibi olamayacağım için hiç tereddüt etmeden aldım.
Bu eserler aslında bize ait değil, bizde emanet duruyor. Neticede hepsi topluma ait. İnsanlar bunları gelip seyretmekten mutlu oluyorsa
biz de her zaman seve seve veririz.