"Kültür bakanı şakayla karışık 'Ben bu oteli açmam' dedi"

Tanıtımı "Dünyanın en seksi oteli" sloganıyla yapılan Adam&Eve'in sahibi Talha Görgülü axpaz011.jpg Ankara'da bir gecekonduda başlayan hayat; tur operatörlüğü, havayolu şirketi ve Riva Otel zinciriyle büyüdü. Kayı Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü'den söz ediyoruz. Görgülü şimdi hayatının belki de en fiyakalı işine imza atmaya hazırlanıyor: Adam&Eve. Adem ve Havva dünyanın en seksi oteli sloganıyla tanınmaya başlandı. Görgülü'yle yükselişini ve anlatırken heyecanlandığı yeni oteli üzerine konuştuk. Bundan üç yıl önce, Erkan Mumcu bakanken "Hasan almaz, basan alır" adında bir tahsis açılmıştı. "Hep şaibe oluyor bu işlerde, tahsisleri paralı, ciddi bir iş yapın" dedim ben. O fikri, ben ve Rixos'ların yönetim kurulu başkanı (Fettah Tamince) vermiştik. Öyle bir ihale açtılar ki, o günkü parayla 10 milyon dolar verdim. Belek'te bir cennet yaratıyoruz şimdi. Der Spiegel'in "Adem'le Havva'nın Şanlıurfa'da Göbeklitepe'de bulunduğunu" yazması sipariş haber gibi oldu. Antalya'nın geleceğinden şüphem olsa böyle bir yatırım yapmazdım. Çok ciddi maliyetlere katlanıyorum. Adam & Eve fikri nasıl ortaya çıktı? Genelde otellerimin ismini ben seçiyorum. İlk başta adı Eva olsun, 7 yıldızlı bir otel yapalım dedim. Hemen mimari grubumu aldım. O zaman Rixos'ların çalıştığı grupla çalışıyorduk. Bütün düşüncelerimi söyledim. Projeler yapıldı. İnşaata başlamak için tahsis evrakını bekliyoruz. Bir gün bir arkadaşımın doğum günümdeyim. Rixos'ların sahibi Fettah'la aynı masadayız. Bana "Bak benim yeni otelin resimleri bunlar" dedi. Bir baktım, beynimden vurulmuşa döndüm. Tamamıyla benim projem. Hiçbir şey söylemedim, "Hayırlı olsun, çok mutlu oldum" dedim. Mimarlar, özellikle iç mimariyle ilgili yapılanlar hiç etik değildi. 630 bin doları çöpe attım. Adını siz mi koydunuz? "Projeleri ve 630 bin doları çöpe attım" Benim düşüncelerimin tamamı aynen oraya uygulanmış. Benim işim gecikince kırmızıyı yeşil yapmış, renkleri değiştirmiş. Hemen firmayı arayıp "Seninle çalışmıyorum" dedim. İç mimari için Philippe Starck'la çalışalım dedim, "İki yıldan önce yapamam" dedi. Burj Al Arab'ı yapan mimar, "2,5 yıl" dedi. Türkiye'ye döndük, Eren Talu'yu aradık. "Sadece içini yapmam" dedi, zorla oteli görmeye geldi. Orayı dolaşırken Rixos'un sahibi Fettah aradı. "Bizim otele de bakın" dedi. İçeriye girişten itibaren bir baktım, dış mimari de çok benziyor. İçinde benim düşündüğüm şeylerin birçoğu var. Eren'e "Tamam dışını da sen yapıyorsun" dedim. Mimarlara "Aynı şeyi niye uyguladınız?" diye kızdım. Çıktık, tekneyle Belek'ten Antalya'ya dönüyoruz. Ben kafamı ve gönlümü bir kenara koydum, 630 bin doları da attım çöpe, projeleri de denize attım. Dizayn oteli yapmaya karar verdik. Fikirleriniz çalınmış mı? Eren "Ajansı doğru düzgün olsun" dedi. Serdar Erener'le elektriğimiz uyuştu. Serdar dedi ki "Burası cennet gibi bir yer. Gel bunu Adam&Eve yapalım" dedi. Ben şok geçirdim. Bir-iki gün sonra geldi, logo örnekleriyle. Biz logoları görünce "Peki öyle olsun" dedik. Adı nasıl buldunuz? "Biraz daha radikal düşünelim" dedik. Dizaynını öyle bir yapalım ki, çok cazibeli bir otel olsun. Bunun da adını "sexiest" koyalım. İngilizcesi tam oturuyor da Türkçe söylediğin zaman "Ne oluyor, porno mu, seks falan" çıkıyor. Çizgileri de ona göre değişti. Şu anda bence dünyanın en seksi oteli çıkıyor ortaya. Dünyanın en seksi oteli fikri nasıl oluştu? "Dar gelirli bir aileydik, belediye dokuz defa evimizi yıktı" Ankaralıyım, 1959 doğumluyum. Ankara Gazi Lisesi'ni ve Zonguldak Ereğli'de Yabancı Diller Yüksek Okulu'nu bitirdim. Hem okudum hem çalıştım. Başka türlü okuma şansım yoktu, dar gelirli bir ailenin çocuğuydum. Nasıl bir aileniz vardı? Ankara Mamak'a giderken Esentepe diye yamaç bir yer vardı. Kuş bile zor uçuyor oraya. Ben ilkokul beşinci sınıfa kadar o evdeydim. Babam garsondu. Annem de bir ticaret lisesinde odacı olarak çalışıyordu. Beşinci sınıftayken Ufuktepe'ye taşındık. Beşinci sınıfta simit satmaya başladım. İlk bir cumartesi günü 50 simit aldım. En iyi sanayi sitesinde satılır diye oraya gittim. Halbuki sanayi sitesi öğlene kadar çalışırmış o gün. 16 simit satabildim, geri kalanını bir hafta yedik. Ortaokulda bakkal çıraklığı yaptım. Lise yıllarında arada işportacılık yaptım. Kadın, erkek, çocuk iç çamaşırları sattım. Babam bir yer aldı Ufuktepe'den. Tapusuz yer o dönemlerde. Belediye tam dokuz defa yıktı. Aile boyu ağladık. Belediyeciler acıdılar, dokuzuncusundan sonra bir daha yıkılmadı. O hayat o kadar çok şey kattı ki bana... O dönemi yaşamış olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. O dönemi yaşamasam bu kadar hırslı olmazdım belki. Gençliğinizde zorluklar çekmişsiniz. Şimdi dönüp baktığınızda neler hissediyorsunuz? 13 Eylül 1980'de Antalya'ya yerleştim. Büro mekanları işinde çalışan bir şirkete girdim. 1984'te o iş kolunda kendi işimi kurdum. Dört yıl sonra Kayı Tur olarak turizm işine girdim. Bu yıl 18'inci yılımızı doldurduk. Büyük bir grubumuz oldu. Bizim ana işimiz tur operatörlüğü. İlk işe Almanya'da başladık. German Travel International'ı (GTI) kurduk. GTI şimdi Polonya, Hollanda ve Rusya'da da kuruldu. Türkiye'ye turist getiriyoruz. Mısır ve Tunus'a da götürüyoruz. 2000 krizinde yolcu sayımız yükseldi ancak uçak bulamıyorduk. Havayolu şirketi kurmaya karar verdim. Sky Havayolları uçmaya Nisan 2001'de başladı. Şu an uçan yedi uçağımız var. Bugün üç Boeing satın aldık. 2000 yılının sonunda otelciliğe başladık. Şimdi yedi otelimiz var. Dördü kendimizin, üçü kira. Hepsi beş yıldızlı. Toplam 12-13 şirketimiz var. İş hayatınız nasıl başladı? "Seksle ilgili bir sorununuz mu var?" Tabii ki kasıldım. Ciddi bir sapma oldu. Çok tepki aldık. Hatta "Seksle ilgili sorununuz mu var?" diye soranlar bile oldu. Fakat sonra şöyle düşündük, hepimiz konuşmaktan kaçınırız ama dünya cinsiyet üzerine kurulmamış mı? Kadın ve erkek üzerine kurulmuş. Adem elmayı almış Havva'dan. İyi ki de almış. Biz dünyaya gelmişiz, yaşıyoruz. "Sexiest" lafını gerçekten "cazibeli" yapalım. Her şeyi iki kişilik düşündük orada. Deniz, kum, güneş her yerde var. 88 metrelik bir bar yaptık. Adını "Bluetooth Bar" yaptık. İnsanlar sosyal ilişkiye girsinler orada. Herkes çift gitmiyor ki. Kendinizi merkez sağda görüyorsunuz. Biraz kasılmadınız mı "Dünyanın en seksi oteli" denince? O otelin ilk tanıtımı Rusların bir atölye çalışmasında olmuştu. Otel daha tam tanıtılmadan Atilla bey "Talha bu otelin açılışını bana yaptırmayı düşünmüyorsun değil mi? Ben gelmem bu otele oğlum. Sayın Başbakan'a da açtırmayı düşünmüyorsun değil mi? Gelmez. Sakın böyle bir şey yapma" dedi. Sonra oteli anlattıktan sonra "Yok gelinebilirmiş ama bekar gelemem. Eşimle beraber gelirim" dedi. Ben "Peki Tayyip bey gelir mi açmaya?" diye sordum. "Valla pek sanmıyorum, şansını zorlama" dedi. Biz davet edeceğiz, inşallah gelirler, onur duyarız. Açılışında çok özel bir parti yapılacak. İsimlerini şu an veremeyeceğim yabancı sanatçılar, siyasetçiler geliyor. Ağustostaki açılışı kim yapacak? Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç galiba "Bana açtırmayacaksın herhalde" demiş size... "Uçağı siyah-beyaz boyadım, adını da Kara Kartal koydum" Dünyadaki ilk siyah-beyaz uçak. Siyah uçakta çok kullanılmaz. Beşiktaş sevgim o kadar ki uçağı siyah-beyaz boyadım. Adı da zaten "Black Eagle" (Kara Kartal). Motorlarında çok büyük kartal resimlerimiz var. Antalya'da, uçuyor. Siz koyu bir Beşiktaş taraftarıymışsınız. Bir uçağınız varmış ve kuyruğunda büyük kara kartal resmi varmış. Doğru mu? Antalya Belek'in çam ormanları arasında toplam 93 bin metrekarelik alana inşa edilen Adam&Eve'de, kişisel saunalı 27 suit ile birlikte 500 oda, müstakil bahçeli ve havuzlu 24 villa yer alıyor. Ayrıca özel olarak tasarlanmış 6 engelli odasında da hayatı kolaylaştıracak her ayrıntı düşünülmüş. Balili kızların ayak masajı, Rus saunası, 30'a yakın terapi odası ve güzellik kürlerinin yer aldığı, toplam 4 bin metrekarelik alanda spa hizmeti verilecek. Otelde ayrıca ikisi olimpik olmak üzere 40 havuz, balo ve konferans salonları, business center, amfitiyatro, tenis kortu, basketbol, voleybol, hentbol ve mini futbol sahası da bulunuyor. Balili kızların ayak masajı