Pazar Madrid'de lezzet turu

Madrid'de lezzet turu

18.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

İspanya'nın başkentinde hem çok pahalı olmayan hem de son derece lezzetli yemekler sunan lokantalar var

Madridde lezzet turu

vmilorster@gmail.com Bence dört insan tipi var: 1) Doğa ve özgün mimari meraklısı. 2) Alışveriş delisi. 3) Tarihi eserler görme tutkunu. 4) Boğaz ve mide kurbanı (kibarcası yemeksever, züppecesi gurme).Peki, kabul ediyorum. Her insanda dördünden de biraz var. Mesele, var ya da yoktan çok, öncelikler sorunu. Siz yurtdışında seyahate çıkarken ve bu iş için belli bir para ayrılmışken, gideceğiniz yeri neye göre seçersiniz sevgili okuyucular? İspanya'nın başkenti Madrid'e giderseniz bilin ki, doğal güzellik açısından bir Barselona ya da San Sebastien ile boy ölçüşemez. Ama kültür ve tarih mirası söz konusu olunca, Madrid ve çevresi inanılmaz zengin. Ben bu zenginliğin ucunu araladığım an bile karnım acıkmaya, romantik duygularım depreşmeye başlıyor. Örneğin Madrid'deki kraliyet sarayı, Palacio Real. Bu muhteşem sarayı ziyaret ettiğiniz zaman kraliyet ailesinin yemek salonunu görüp neler yiyip içtiklerini öğreniyor ve yaşam şartları, çeşitli tutkuları hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Dekoratif Sanatlar Müzesi'ne giderseniz, İspanyol soylularının konaklarında en önem verdikleri kısmın mutfak ve yemek odası olduğunu görüyorsunuz. Dünyanın önde gelen müzelerinden Prado'ya ciddi zaman ayırıp Hieronymus Bosch'un "Dünyevi Zevkler Bahçesi" adlı başyapıtını incelediğinizde, yeme ve içme zevki ile aşk-meşk gibi uğraşların tarih boyunca kutsal bir birliktelik oluşturmuş olduğunu fark ediyorsunuz.Madrid'de harika ve çok pahalı olmayan lokantalar var. İşte birkaç öneri size.Madrid'de ilk gecenizse, 40 yıllık Madridli gibi, turistlerin bilmediği bir meyhaneye gidin: Casa Lucio. Bizdeki Yakup ya da Refik türü bir yer burası. 80'indeki sinyor Lucio dinç ve işinin başında. Mahdumları Xavier İngilizce konuşuyor. Rica edin, Sibirya'ya sürgün yerine hatırlı müşterilere ayrılan yukarı kata oturtsun sizi. Penelope Cruz yanınızdaki masada olmasa bile etrafınız ona benzeyen hatunlarla çevrili olacaktır. Bu hurilerin yanında da kerli ferli, biraz da göbekli beyler. Hayır, baba ve kız değiller. Her neyse. Bu detaylar dışında, meşhur Madrid tipi işkembe yemeği (Callos Madrilenos) burada hakkını vererek yapılıyor. Gerçek deniz mercanı olan balık (Besugo a la plancha) da nefis. Üstüne de iki kişilik koca bir biftek (Churrasco). Bizdeki sütlaç gibi olan "Arroz con leche" de ısmarlamanız gereken tatlı. Casa Lucio'nun sudan ucuz ama sudan çok daha lezzetli, bir de "ev şarabı" var. Kendi adlarını taşıyor. Afiyet şeker olsun.Bundan sonra gittiğiniz her yerde Casa Lucio'da yediğinizi söyleyin. Hiç kimse size turist muamelesi yapmaz artık ve itibar görürsünüz. Bu Casa Lucio'da karşılaştığınız ve her türlü güzelliğe karşı sonsuz saygısı olan İspanyol beylerin günah çıkarma babına eşlerini nereye götürdüğünü merak ediyor musunuz?Zalacain lokantasına tabii. Klasik mutfağın önde gelen temsilcisi. Ucuz değil ama bizdeki Sunset ve Ulus 29 tipi yerlerden de pahalı değil. Yemekler muhteşem. Başgarson, sinyor Jimenez, bu işin tam sarrafı. Yüzünüze bakıp ne yemek istediğinizi anlıyor. Bize tavsiye ettiği ıstakoz salatası, kaz ciğeri ve yaban mantarlı lazanya, Bask usulü kalkan balığı ve ızgara süt kuzusu pirzolası, hepsi harikaydi. Harika derken pişirme tekniği kadar malzeme kalitesinden de bahsediyorum. Bu kadar lezzetli kuzu pirzolayı ülkemizde artık bulamadığımı belirtmeliyim. Kültür ve tarih şehri Zalacain'den sonra illa da "yaratıcı" İspanyol mutfağını mı merak ediyorsunuz? La Broche adlı, iki Michelin yıldızlı lokantayı tavsiye etmem. Hem pahalı hem de yemekler sadece sunum açısından ilginç. Bunun yerine yarı fiyatına ve gerçeküstücü ünlü yönetmen Louis Bunuel'in aynı adlı filminden esinlenen Viridiana lokantasını öneririm. Ortadoğu mutfağından da esinlenen şef Abraham Garcia'nın her gün değişen tadım mönüsü yaratıcı ama daha da önemlisi, çok lezzetli.Sırada deniz ürünleri var. Size iki öneri: Çok taze ve tavada kızartılmış, fiyatı makul balık istiyorsanız gideceğiniz yer Alboran. İspanya'nın güneyindeki Andalusya bölgesi nefis balık tavalarıyla ünlü ve Alboran bu geleneğin İspanyol başkentindeki önde gelen temsilcisi. İspanya'nın en kaliteli deniz ürünleri, Atlantik Okyanusu'na kıyısı olan Galiçya bölgesinden geliyor. Başta kalkan (rodaballo), her türlü balık, kerevit, ıstakoz, karavida, özel küçük karides (camarones), inanılmaz lezzetli tarak (vieras) ve bizde bulunmayan persebes. Bunların hepsi günlük olarak Combarro adlı, Galiçya bölgesinin temsilcisi lokantaya geliyor. Dekor ve servis mükemmel, fiyatlar kaliteye göre makul. Deniz ürünleri çok lezzetli