Pazar Marks&Spencer'ı kurtaran kadın

Marks&Spencer'ı kurtaran kadın

02.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mağazalar zinciri Marks&Spencer geçmişte kaldığı için zor duruma düşünce Yasmin Yusuf'u işin başına getirdi. Onun özelliği de modada geleceği görebilmesiydi

Marks&Spencerı kurtaran kadın





Marks&Spencerı kurtaran kadın
Yasmin Yusuf iki yıl önce, ünlü giyim mağazaları zinciri Marks&Spencer'da "yaratıcı direktör" olarak işe başladığında, moda dünyasının ünlülerinden biri ona şöyle yazmıştı: "Bu işi başarman çok önemli. İngiliz ekonomisi buna bağlı."
Yazdığı da doğruydu hani. Marks&Spencer kapılarından her hafta 10 milyon müşteri giriyor ve Yusuf böylece ülkeyi giydiren neredeyse tek kadın olma yolunda. İşi beceremeseydi, sadece M&S'den çıkartılan yöneticiler listesine ismini yazdıracak ve unutulacaktı. Üstelik çağı yakalayamadığı için ekonomik krize giren dünyaca ünlü marka da tarih olacaktı.
Ama Yasmin'in, işin üstesinden gelememesi söz konusu değildi. Daha önce de batmakta olan ya da silik birkaç firmayı sihirli değnek değmiş gibi bir anda altın yumurtlayan tavuklara çevirmişti. 43 yaşındaki moda kahini, İngiliz kadınının ruhunun en ince noktalarına kadar girebiliyor.
Yusuf geleceğin modasını da belirleme gibi bir kabiliyete sahip. İki sene önce M&S'yi terk eden kadınlar -ben de dahil olmak üzere- asker gibi "marş marş" geri döndük mağazalara. Yıllardır iç çamaşırları ile modern kadının kitabında baş sıralarda yer alan zincir, şimdi her giyim dalında modanın öncüsü oldu. Üstelik de çok uygun fiyatlarla...
Peki Yusuf, İngiliz ve Avrupalı kadının iki yıl sonra ne giymek isteyeceğini nasıl tahmin ediyor? Kendisine göre bu bir içgüdü: "İnsanları, yerleri, durumları seyretmeye bayılırım. Sokaklar, parklar, tren istasyonları, Oxford Caddesi gerçek insanların ne giydiklerini anlatır bana. İlham her yerden gelebilir."
Yusuf dünya çapında daha yeni yeni filizlenmeye başlayan moda trendlerini algılamada çok yetenekli. Milano, Paris, Los Angeles, New York ve Tokyo'da "trend belirleyenleri" var. Bunlar sokakta yürüyen kadınları polaroid fotoğraf makineleri ile resimliyorlar. Yusuf da yardımcılarını her sene şık giysileri görmeleri için Royal Ascot yarışlarına, deniz kıyafetlerini görmeleri için St. Tropez'ye gönderiyor. Londra'daki ofisinin duvarları Castro öncesi Küba kadınlarının giysilerini sergileyen mankenlerin resimleriyle dolu. Bunlar yeni sonbahar 2003 / ilkbahar 2004 koleksiyonunun ilham kaynakları...
New York'un şu anda kendinden en çok bahsettiren yeni "hippi otelinde" günlerce kalmıştı. Üstelik daha otel açılmadan! Bu, otelin ilk günlerden itibaren sansasyon yaratacağını tahmin ettiğini gösteriyor. Gözünden hiçbir detayın kaçmadığı belli. İnsanların sosyal yaşantılarını etkileyecek yerleri, tarihleri, olayları kolaylıkla algılayabiliyor.
Ama Yusuf'un en önemli yeteneği İngiliz kadınının ruhunu okuyabilmesi ve "bizim hanımlar" (our ladies) dediği kadınların M&S'den ne beklediğini bilmesi. "Trend belirleyici olmak istemiyorlar ama modaya uygun giyinmek onlar için önemli çünkü zamanın gerisinde kalmaktan hoşlanmıyorlar. Her şey beş sene öncesine göre çok farklı. İnsanlar modanın medyadaki görünümüne artık çok açıklar. Modaya uygunluk belli bir derecede özgüven ister. Bizim hanımlar artık bu özgüvene sahipler. Kadınlar daha uzun zaman genç görünümlerini koruyabilirler. Gençler için dizayn edilmiş bilgisayar oyunları şimdilerde 45 yaşındakilere satılıyor. Çocuklarını büyütmüş orta yaşlı kadının kendine ayıracak vakti var artık. Kendini iyi hissetmek ve iyi görünmek istiyor. Bu genç tutum veya gençliğe yatkınlık, günümüz modasının anahtarı" diyor Yusuf.
Her şeyi okuyor. İngiltere, Kıta Avrupası, Japonya, Amerika'dan moda dergilerini takip ediyor. İlgisini çeken bir şey gördüğünde, o sayfayı yırtıp masanın üzerinde düzenli ve her biri bir başlık altında gruplanmış halde dizili duran kağıt tepeciklerinin birinin üstüne ilave ediyor. "Tanımadığım insanların okudukları dergilerden bana sayfaları yırtıp vermelerini rica ettiğim bile oluyor" diyor.
Jet sosyeteden bir arkadaşı kendisine "Kadınlarımız artık Avrupa'da çok seyahat ediyorlar ve giysilerinin modaya uygunlukları açısından kendilerini ünlü Avrupalı hemcinslerinden daha aşağı hissetmiyorlar" demiş. İngiltere'de bir kurum haline gelmiş M&S'yi kurtaran ve ülke kadınlarını giydiren Yasmin için bundan büyük kompliman olabilir mi?



Yazarlar