Pazar Metroda şarkı söylediler, hayatları değişti

Metroda şarkı söylediler, hayatları değişti

12.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Sponsorların dikkatini çekebilmek için metroda şarkı söyleyen Boğaziçili gençlerin videosu internette patladı. Şimdi hangi teklifi seçeceklerini bilemiyorlar

Metroda şarkı söylediler, hayatları değişti

Boğaziçi Üniversitesi Caz Korosu mayıs ayında mutlu haberi aldı. Dünyanın önemli organizasyonlarından,
93 ülkeden sanatçıların katılacağı Avusturya Dünya Koro Şampiyonası’na kabul edilmişlerdi. Ama önlerinde bir engel vardı. Yarışma masraflarını karşılamak için 60 bin avro gerekiyordu. Sponsorların dikkatini çekebilmek için ilginç bir yöntem buldular. Normal seferini yapmakta olan İstanbul metrosuna sıradan yolcular gibi bindiler. Sonra birden “The Battle of Jericho”yu söylemeye başladılar.
Metro yolcularının şaşkın bakışları arasında kaydettikleri bu gösterinin videosu internette tıklanma rekoru kırıyor. Videodan önce basın ve sponsor desteği bulamayan koro, şimdilerde susmak bilmeyen telefonlara yanıt vermekle meşgul. Bir anda tüm Türkiye’nin dikkatini çeken koronun şefi, Masis Aram Gözbek’le müzikal geçmişini ve bir videoyla değişen yaşamlarını konuştuk.

Haberin Devamı



* Metroda böyle bir gösteri yapma fikri nasıl oluştu?
Şampiyonaya gidebilmek için sponsorluk dosyası ve basın bülteni hazırladık. 4 bine yakın yere gönderdik. Tek bir cevap dahi alamadık. Çok da az vaktimiz vardı. Neler yapabiliriz diye düşünürken bu fikir aklımıza geldi.

* Nasıl planladınız? Çekim anında neler yaşandı?
Profesyonel olarak fotoğraf ve video çalışmaları olan arkadaşımız Deniz Özgün’le paylaştık fikri, çok heyecanlandı. Hemen bir araya geldik. O gün toplu taşıma araçları başta olmak üzere pek çok yerde böyle videolar kaydettik. İlk durağımız, Kadıköy Evlendirme Dairesi’ydi. Halkın arasında şarkı söylemek çok da yabancı olduğumuz bir duygu değil. Çekim yapmasak da biz bir araya geldiğimizde zaten yüksek sesle şarkılar söylüyoruz ve insanların dikkatini çekiyoruz. Bizi en çok şaşırtan, insanların belli etmeden şaşırma çabalarıydı. Onun dışında gülenler, alkışlayanlar, ıslık çalanlar oldu.

* Videoyu internette paylaştıktan sonra ne gibi yorumlar geldi?
Çok farklı kesimlerden çok farklı tepkiler alıyoruz. “Çok beğendik” diyen de var, “Neden bir Hristiyan ilahisi söylediniz?” diyen de. Olumlu olumsuz çok sayıda tepki aldık. Bizim için önemli olan da buydu. Bir de değer verdiğimiz bir isimden albüm teklifi aldık. Çok heyecanlıyız.

“Videoyu ne zaman nereye koyacağımıza dikkat ettik”

* Böyle büyük bir etki yaratacağını tahmin ediyor muydunuz?
Ben tahmin ediyordum. O yüzden ses kalitesinin iyi olmasına dikkat etmeye çalıştım. Ama ekipteki arkadaşlarımızın çoğu tahmin etmedikleri için bazı videolarda çok ciddi söylemediler. Epey kızdığımı hatırlıyorum. Video yayımlandıktan sonra sosyal medyanın gücünü de görmüş olduk. Facebook’ta paylaştığımız bir video, bize Milliyet’in kapılarını açtı örneğin. Ödülle yaratamadığımız etkinin birkaç katını bu video sayesinde yarattık. Video çok doğal ama arkasında bir strateji var aslında. Oltayı atıp balığın gelmesini beklemedik. Hangi gün, hangi saatte, nereye, nasıl yüklediğimize dikkat ettik. PR anlamında Zeynep Gabralı’nın da desteğini aldık.

* Amacınıza ulaştınız mı? Nasıl gidiyor sponsorluk görüşmeleri?
İlgilenen birçok şirket var. Henüz kesin bir sonuç yok ama en kısa sürede bir orta noktada buluşacağımızı düşünüyorum. n

Haberin Devamı

Müzik “Sen hayatın boyunca benimle yürüyeceksin” dedi

* Müzikle ilgilenmeye çok küçük yaşlarda başlamışsınız. Sonra kilise koroları ve lisede amatör müzik grupları gelmiş... Ama üniversiteye dek düzenli bir müzik eğitimi almamışsınız.

Kendimi bildim bileli müzik hep vardı. Ama çok küçük yaşta okuyup yazmaya başlamışım. Derslerim de hep iyi gitti. Dolayısıyla kimsenin aklına bana müzik eğitimi aldırmak gelmedi. Yarı zamanlı konservatuvar diye bir şey olduğunu ilk öğrendiğimde çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Hâlâ kendimi bu açıdan eksik hissederim, bu hiçbir zaman geçmeyecek. Üniversite tercih döneminde müzik hayatımda bu kadar baskın değildi ama Boğaziçi’nde Matematik okurken bütün enerjimi ayırmak istediğim şeyin müzik olduğunu fark ettim. Müzik resmen “Sen hayatın boyunca benimle yürüyeceksin” dedi. İkinci sınıfın sonunda bölümümü bırakmaya karar verdim. Üniversite sınavına tekrar girerek Yıldız Teknik’e başladım. Oradan bir hocamın yönlendirmesiyle de bir kez daha sınava girerek Mimar Sinan’da Kompoziyon ve Orkestra Şefliği okumaya başladım.

“Babam öldüğü gün acımı seyircilerle paylaştım”

* Babanız öldüğü gün de sahneye çıkmışsınız. Ne olursa olsun şov devam etmeli diye mi düşünüyorsunuz?
O katı prensibe çok inanmıyorum. Babamı akciğer kanseri yüzünden kaybettiğim gün sahneye çıktım çünkü o duygusal yoğunlukla yapabileceğim daha iyi bir şey yoktu. Konsere çıkmadan önce duşta hüngür hüngür ağladım. Konserden önce sadece bir kişiye falan söyledim. Hiç kimseyle hiçbir şey konuşmadan, beni seven insanlarla, sevdiğim işi yaparak paylaşmak istedim yaşadığım acıyı.

* Masis, Ağrı’nın büyük zirvesine verilen isim. İsimlerin insanın karakterini etkilediği düşünüyor musunuz?
İsimlerin insanların karakterini ve kaderini etkilediğine inanacak kadar deneyim sahibi oldum. Ama kendi adım üzerine bu anlamda çok düşünmedim. Annem de babam da Ermeni. Asırlardır Anadolu’da yaşayan, birlikte yaşama güzelliğini tarih boyunca deneyimlemiş bir milletin bugünkü nesliyiz. Ermeni asıllı biri olarak çoksesli müziği bu kadar sevmem, sahiplenmem ve bu alanda Türkiye’yi temsil ediyor olmam belki de asıl olması gereken şey. Bu, cehaletin neden olduğu pek çok yarayı tedavi edebilir.

“Altın Diploma” kazandılar
* Boğaziçi Üniversitesi Caz Korosu, 1994’te kuruldu.
* Koro da çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan 35 öğrenci bulunuyor.
* 2001 yılından itibaren akapella (enstrüman eşliği olmadan) caz söylüyorlar.
* Koro, 2010’da, Çin’de düzenlenen, 400’ün üzerinde koro katılımıyla gerçekleşen, en prestijli koral müzik etkinliği olarak gösterilen Dünya Koro Olimpiyatı’nda “üç altın diploma” aldılar.
* Temmuz 2011’de, Avusturya’da gerçekleşecek olan Dünya Koro Şampiyonası’ndan da kabul aldılar.
* Avusturya’daki yarışmada Muammer Sun’la Erdal Tuğcular’ın türkü düzenlemeleri ile Hasan Uçarsu’nun “Yeniden” ve “Güzelleme” isimli bestelerini seslendirecekler.

Yazarlar