Pazar Mükemmel değil, mükemmele yakın

Mükemmel değil, mükemmele yakın

28.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Red Hot Chili Peppers'ın yeni albümü "Stadium Arcadium", topluluğun her döneminden renkler taşıyan, onları oluşturan her şeyin birleşimi gibi. Mükemmel değil ama mükemmele yakın bir albüm

Mükemmel değil, mükemmele yakın

MÜZİK "Stadium Arcadium" topluluğun dokuzuncu stüdyo çalışması. Albümdeki CD'lerden birinin adı Jupiter, diğerinin Mars. Toplam 28 şarkının ortak paydası bağımlılık yapıcı oluşu. Albümde kesinlikle kötü parça yok; sadece bazıları biraz daha fazla dikkat çekiyor. Görülüyor ki, bu topluluk halen yaratıcı bir enerji ile dolup taşıyor."Stadium Arcadium" oldukça hırslı, kariyerlerinin her döneminden renkler taşıyan, onları oluşturan her şeyin birleşimi gibi. Mükemmel değil ama mükemmele yakın bir albüm. Büyük topluluktan büyük albüm. Red Hot Chili Peppers (RHCP) 1991 tarihli efsane albümü "Blood Sugar Sex Magik"ten bu yana ikili çalışma yapmamıştı. Havalarına kapıldığınızda sanırsınız ki, gökten zembille inmiş bir topluluk RHCP. Tanrıların, tanrıçaların, meleklerin ve tüm semavilerin mesajlarını onların albümleri aracılığıyla verdiğinin ima edilmesi bu sanıyı güçlendiriyor. Bu ruhani illüzyon onların müziğini gizli tapınak, sığınacak bir yer arayan ruhlar için barınak haline getiriyor. Işığı ve karanlığı, gürültüyü ve sessizliği, havayı, suyu ve toprağı; hepsini bir arada çalıyorlar. RHCP ve rock gurusu yapımcıları Rick Rubin birlikte kutsal suyu soluyor, temiz havayı içiyor, bulutların üzerinde uyuyor, ilahi ışık huzmesinin içinde yürüyorlar. Ancak bir de madalyonun diğer yüzünde, toplum karşısında ayıbın ötesine geçen şarkılar yazan, yasaklı şarkılarla sahneye cinsel organlarına uzun renkli genç kız çorabı takarak çıplak çıkan bir topluluk var. Yer ve gök arasında İlk dinleyişte şarkıcı Anthony Kiedis'in akılda kalıcı melodileriyle tanışıyor; sonra teker teker şarkıların güzelliklerine kapılıyorsunuz. Albümün en güzel şarkısı kesinlikle "Charlie". "Torture Me", "Warlocks", "Hump de Bump" ve deneysel gitar solosuyla döşenmiş "Tell Me Baby", "Californication" albümünün reçetesi ile hazırlanmış. Funk tınılarının melodik pasajlara bağlandığı bir formül bu. Duygusal eşiği düşük, ağır parçalar bile dikkat çekiyor bu ihtişam arasında. RHCP'nin çok malzemesi yok ama monoton da değiller; işte maharet de burada. John Frusciante'nin sonsuz riff ve kontrpuanlar üzerine kurulu gitar patchwork tekniği çeşitliliğin garantisi. Açılıştaki "Dani California", Frusciante'nin nasıl bir Hendrix hayranı olduğunu ispatlıyor. Eski usul rock müziği severler için içinden bal damlıyor bu albümün.Basçı Flea'nın tonu, patlayan gitarvari varyeteleri büyük varsıllık. Davulcu Chad Smith ise, ilerde daha da açılıp saçılacağının işaretlerini veren müthiş groove'lar çalıyor. Topluluğun bir dil tiki var; sonu "ication" ile biten sözcükler gırla gidiyor; yanı sıra Kaliforniya muhabbeti hiç bitmiyor. Ama mahzuru yok; bestelerin ana kaygısı yine kulağa hoş gelen melodiler, akışkan şarkılar, güzel sololar. İyimser biçimde eskinin rock değerlerini ileriye götürmek için çalışıyorlar. İyimser eskiciler Bruce Springsteen'in yeni albümü "We Shall Overcome", geleneksel folk müziği şarkılarının içindeki doğruların ve insani mesajların geçerliliğini koruduğunu gösteriyor. Savaşlar, dökülen kanlar, yakılan yıkılan şehirler, anaların gözyaşları; gerçekten ne değişti o şarkıların yazıldığı günlerden bugünlere insanlığın acıları konusunda. Springsteen'in 14 kişilik folk orkestrası ile yaptığı canlı kayıtlardan oluşan şarkılar, Amerikan folkunun en saygın muhaliflerinden Pete Seeger'a saygı çerçevesinde icra edilmiş. Springsteen'in pütürlü bariton sesi şarkılara cuk oturmuş.John Steinbeck'in toplumcu gerçekçiliği kokuyor şarkıların atmosferlerinde. İşçi ile "Patron" el ele Redd'in ikinci stüdyo albümü "Kirli Suyunda Parıltılar", nadir görülen bir ilişki cinsi teklif ediyor dinleyicisine; biraz miskin, biraz iğneyle kuyu kazıcı. Oysa pop rock tüketicilerinin kılı kırk yaracak ne zamanı ne de niyeti var; onları bir şarkıyla yakaladın, yakaladın...İddiasız insanlara benziyor Redd; bir hedef ve enerji eksikliği var. Kısa kesik cümleler, soluksuz ifadeler, sonunu getiremeyen yarım istekler; kaçan, yorulan, tükenen, sıkılan, isteksiz, mutsuz, umutsuz insanın şarkıları. Umursamaz, önemsemez hallerinin kendilerini içermemesi de tuhaf bir görüntü veriyor. Bülent Ortaçgil'in "Çığlık Çığlığa" yorumu fena değil ama yüz çizgileri aşağı değil, yukarı baktığında daha iyi olacak galiba. Reddi miras değil Sevinin küçükler, öğünün büyükler; artık Ankara'nın da taş gibi bir rock müzik festivali var. Hem de bugün başlıyor: Anki Rock Fest 2006. 3 Haziran'a dek başkentte şenlik havası estirecek bu festival, zengin sanatçı listesi ile kucaklayacak misafirlerini. Anima, Aydilge, Aylin Aslım, Çilekeş, Deja-Vu, Demir Demirkan, Derin6, Direc-t, Duman, Grizu, Haluk Levent, Karakedi, Kargo, Manga, Metropolis, Moğollar, Nem, Ogün Sanlısoy, Özlem Tekin, Pamela Spence, Serdar Öztop, Şarap, Teoman, Yakup ve Yüksek Sadakat Ankaralı müzikseverlerle buluşacak. Festival, Bahçelievler'deki Anatolia Gösteri Merkezi'nde gerçekleşecek. Ayrıntılı bilgi için internet adresi: www.ankirockfest.com Başkentin festivali: Anki Rock