Pazar Noel endüstrisi

Noel endüstrisi

28.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir kere "Merhaba" dediğim kişi Noel hediyesi verince, ben de her gördüğüme hediye alır oldum. Siz siz olun sakın Londra'da alışveriş için bugünleri seçmeyin, yoksa ezilirsiniz

Noel endüstrisi





Bu yıl da Noel yine tüm ihtişamıyla Büyük Britanya'ya geldi. Londra yine süslendi, çam ağaçları evlerde yerini buldu. Pencerelerin önünde görülen sülün boylu çam ağaçları, üzerlerinde yanıp sönen ışıklar sanki gökyüzünde yürüyüşe çıkmış hissini veriyor insana.
Tabii ağaçların altında duran pırıltılı kağıtlara sarılı hediye paketleri de mıknatıs gibi çekiyor. Bu görüntüleri görmek güzel de, bu kutlamalara hazırlanmak için insanlar neler çekiyor? Hele o bir hafta boyunca yenilen hindiye ne buyurmalı? İçim dışım hindi oldu bu hafta.
Görmemişler gibi iki aydır ben de dahil olmak üzere bütün ev halkı, mutfağı-kileri tıka basa dolduruyoruz. Sanki savaşa giriyoruz. İş çevrelerinde ise bir aydır devamlı Noel partileri veriliyor.
Siz bu satırları okurken ben hindiyi kafamdan çıkarmak için her çareye başvuruyor olacağım. Bir yıl herhalde ne tavuk ne de hindi etine el süreceğim. Ya deliler gibi bir haftadır yaptığım alışverişe ne buyurmalı? Bir kere "Merhaba" dediğim kişi Noel hediyesi verince, ben de her gülümsediğime hediye alır oldum. Türklük gururu değil mi? Hediye al, paketle, üzerine isim yaz, evlere dağıt. Ama ne fırtına! Siz siz olun sakın Londra'da alışveriş için bu tarihleri seçmeyin, yoksa yollarda ezilirsiniz. Herkes alışveriş yapıyor, herkes içiyor. Her yıl "Bu yıl İngiltere'de olmayacağım" diye kendi kendime söz veriyorum ama bu sözü tutmak ne mümkün, bir sihir var yaratılan, insanı içine çekiveriyor. (Kaç yabancı bizim bayramları bu kadar yaşayabiliyor dersiniz?)
Ne var ki İngiliz, Noel'e aşık. Onun için Noel tüm ailenin bir araya gelmesi demek. Çocuğu, genci, yaşlısı bugünü bekliyor. Noel tatilinde seyahate giden İngilize de pek rastlayamazsınız çünkü o örf ve adetlerini yerine getirmek için programlanmıştır. Onun için bugünlerde evi bırakıp gitmesi ihtimal dışı. Belki de İngilizi bu kadar güçlü kılan, geleneklerine olan bu sadakati. Kim bilir?
Öyle her Noel'de değil ama bazen günün havasına kapılıp çağrıldığımda kabul edip gittiğim Noel öncesi davetler olur. Bu yılki de öyle bir akşam davetiydi. Davet sahibi İngiliz arkadaşımın tüm mutfak hünerlerini sergilediği yemeğin kutsallığı, İsa'nın doğum günü oluşundan kaynaklanıyor elbette.

Noel endüstrisi
Hediye için harcanan para 2 milyon sterlin
Sofraya oturduğumuzda koskoca bir tarihe "kaşık" salladığım aklıma gelince tuhaf oldum doğrusu. Düşünsenize, ilk Hıristiyanlar İsa'nın tam olarak ne zaman doğduğunu bilmezlerdi bile. Öyle ki kimi din tarihçileri şu kutlanan 24 Aralık günü yerine, İsa'nın doğum gününün belki de yaz aylarına denk gelebileceğini iddia ediyor. Öyle ya da böyle tüm Hıristiyan dünyası, İsa'nın doğum gününü MS 440 yılından beri 24 Aralık'ta kutluyor. Tersi kanıtlansa ne olacak sanki? Bugün dolayısıyla öyle bir pazar oluşturulmuş ki kolay kolay "Yanlış yapmışız, hadi şu günü değiştirelim" demez kimse. Öyle ki bu yıl alınan ıvır zıvır hediyelerin yani çöpe gidecek olanların tutarı 2 milyon sterlinmiş. Davetli olduğum evde yemek yediğimiz masanın tam karşısındaki çam ağacından, tam tamına 34 ya da 36 milyon tane satıldığı söyleniyor Noel boyunca. Böyle bir ticaret unsuru yani. Çam ağacı ne zaman ve ne vesileyle bir ticaret metaı haline gelmiş bilemesem de ağacı popüler kılanın Kraliçe Viktorya'nın eşi Prens Albert olduğunu biliyorum.
Henüz çorbamı yudumlamıştım ki, sözünü ettiğim çam ağacının üzerine iliştirilmiş, rengarenk küçük ampullere takıldı gözüm. Thomas Edison'un ampulü icadının üzerinden henüz üç yıl geçmişken, aklı evvelin biri ağaca ampul takmış. Yani 1882'den beri Hıristiyanlar Noel ağacı olan çamlara ampul takıyorlar.
Geleneksel yemek hindiye uzandığımda da İngilizlerin Fransızlara ne kadar çok şey borçlu olduğunu düşündüm. Fransızlar hindiyi Cizvitlerden görüp tanıdılar ve İngilizlerin sofrasına onlar getirdiler. Sesimi çıkarmadım elbette, "Fransızlar değil biz getirdik" türünden bir muhabbetin ortasında kalmaya niyetim yoktu.

Noel kutlamaları bir zamanlar yasakmış
Ara sıra elime geçince okuduğum tarih kitaplarından aklımda kalmış bazı bilgiler vardır ve olmadık yerlerde hatırlarım onları. Noel'le ilgili olanını hiç unutmadım. Bu nedenle yemekte arkadaşlarıma da söyleyiverdim ama "Aaaa sahi mi, bilmiyorduk" gibi hayret ifade eden cümlelerle karşılaşmadım. Noel kutlamalarının yasaklandığı uzunca bir dönem vardır İngiltere tarihinde. Büyük İngiliz reformisti Oliver Cromwell çok yiyip içmenin Hıristiyanlık anlayışına uymadığı gerekçesiyle, iktidarda olduğu 1647 yılından devrildiği yıla kadar Noel kutlamalarını yasaklamış. Çok sayıda insanın gözaltına alındığından söz eder tarih kitapları.
Bu bilgiyi verip de yemeklerine çeşni katayım dediğim sofradaki arkadaşlarımın sözlerime aldırmadığını görünce, Noel'in geleneksel tatlısı olan Noel pudinginin çok çok eskiden üzümlü, şaraplı bir çorba olduğunu söylemedim ben de.
Her şeye rağmen erken Noel yemeği güzel geçti. Masadakiler artık yaşını başını almış insanlardık ama elimize hediyeler sıkıştıracak bir Noel Baba'nın gelmesini beklemedik değil.
Gelmedi tabii. Hani küçük çocuklar olsak hediyelerimizi mektup yazarak isteyebilirdik ondan. Bunun için Noel Baba'ya ait olduğu bilinen iki adres var; Edinburgh ve North Pole... Benim hiç hayal kırıklığım olmadı Noel Baba'dan çünkü hiç mektup yazmadım. Mutlu yıllar hepinize.