PazarNostaljiye nokta konacak

Nostaljiye nokta konacak

31.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Paris-Strasbourg çok hızlı treni 10 Haziran'da hizmete girecek. Yani Orient Express nostaljisine son nokta konacak, Doğu Garı için yeni bir sayfa açılacak

Nostaljiye nokta konacak

Doğduğumda Pera Palas'ın tam karşısında, arka cephesinin bulunduğu Tozkoparan'dan Kasımpaşa'ya inen yokuşun başındaki bir apartmanda oturuyorduk. Nereden nereye? Şu günlerde sevgili tren garı tam bir şantiye. Paris-Strasbourg çok hızlı treni (TGV) iki hafta sonra hizmete girecek. Yani Orient Express nostaljisine son nokta konacak, Doğu Garı için yeni bir sayfa açılacak. Şimdi 4,5 saat süren Paris-Strasbourg arası tam 2 saat 20 dakikaya inecek. Paris'in Doğu Garı 1849'da hizmete açılmış. Hâlâ geçerliliğini koruyan kuruluşun amacı Paris'ten Strasbourg'a yolcu taşımak. Ve tabii o yıllarda Alman cephesine asker. Daha sonra İstanbul'un Tepebaşı semtindeki Pera Palas Oteli'ne zengin yolcu götüren meşhur Orient Express'in hareket noktası haline gelmiş. Şimdi evimin pencerelerinden Paris'in bu en eski garını ve rayları görebiliyorum. Batıl inanç konusunda dünyada benden "rasyonel" insan bulmak zordur. Öyle olmasına rağmen, mizah kabilinden de olsa "Kimi gider Mersin'e kimi gider tersine" diye düşünmeden edemiyorum. Zira bu Çok Hızlı Tren'in (TGV) öngörülen hizmete giriş tarihi 10 Haziran, aynı zamanda benim doğum günüm.Geçen gün sabah 06.30'da gazetelerimi almak üzere, kapı komşum bu gara indim. Gazete ve dergi satıcıları dükkanlarını yeni açıyor. Dilime Jacques Dutronc'un 1967'de, yani 1968'den bir yıl önce söylediği şarkı takıldı: "Sabahın beşi / Paris uyanıyor / Travestiler tıraş oluyor / Striptizciler giyiniyor / Yastıklar iyice ezilmiş / Sevgililer yorgun / Kahveler fincanda / Kahveciler cam siliyor / Montparnasse Bulvarı'nda / Gar bir iskelete dönmüş." Öleli bir yıl bile olmayan 1927 doğumlu yazar Jacques Lanzmann yazmış sözlerini. Lanzmann ünlü bir şarkı sözü, biyografi ve roman yazarı olduğu kadar ünlü bir gezgindi. Şarkı o yılların Fransa'sını derinden etkilemiş, şarkıcısı Jacques Dutronc'u zirveye çıkarmıştı. 1968'in aşırı özgürlükçü zihniyetini hazırlayan şarkılardan biri bile diyebilirim. Paris uyanıyor Montparnasse Garı, Paris'in altı büyük garından bir diğeri. Paris'in güneyindeki Montparnasse semti, o zamanlar belediye sınırlarının dışında sayıldığından 19'uncu yüzyıl ortalarından itibaren ve çok daha sonrasına kadar Pigalle öncesinin sefahat merkeziydi. Hatta Montparnasse ekolü ressamları diye bir ekol bile vardır. Şimdi semt kelimenin tam anlamıyla burjuvalaştı. 68'liler ihtiyarladı, evlerinden pek dışarı çıkmıyor. Montparnasse Bulvarı'nın keyfi de kaçtı. De Gaulle'lü 1967 Fransa'sında, Fransa'nın güneybatısına, Bröton Yarımadası'na açılan emektar Montparnasse Garı, Doğu Garı'nın şu günlerde geçirdiği dönüşümü geçiriyordu. Şarkının "İskelete döndü" dediği de bu. Yani şarkı, tam 40 yıl sonra aynen geçerli. Montparnasse parantezini böylece kapayıp Doğu Garı'na dönüyorum. Demek ki, Paris'in sabaha karşı uyanışını tam 1,5 saatle kaçırmışım. Garı çevreleyen onlarca bistronun nerdeyse tümü kapılarını çoktan açmış, ağzına kadar dolu. Doğu Garı'nda anons yapan bir kadın sesi, müzmin müzik yeteneksizliğim yüzünden ezgisini bir türlü tutturamadığım Dutronc'un şarkısını yarıda kesti: "Basel Ekspresi sosyal hareket (grevin kibarcası) nedeniyle yarım saat gecikmeli kalkacak. Yolcularımızdan özür dileriz!" Bu gar kaç grev görmüş kim bilir? Basel Ekspresi'nde grev 28 Nisan günü Paris'teki Bercy kapalı spor salonunda Nicolas Sarkozy'nin attığı nutuk geldi aklıma: "1968 sayfasını bir daha açılmamak üzere kapayacağım." Sarkozy ve çevresi, Mayıs 1968 gençlik olaylarıyla açılan özgürlükçü sürecin Fransa'ya çok zarar verdiği kanısında. Bu arada kamu sektöründe, tabii esas olarak metro, otobüs ve trenlerde grev hakkını sabah üç, akşam üç saat kısıtlayıp "asgari hizmet" kuralı getirmeyi vaat etti seçmene. Bakalım sözünü tutabilecek mi?Sarkozy'nin seçilmesiyle ülkenin yeni bir döneme girdiği hususunda destekçisi ve köstekçisiyle herkes hemfikir. Sabah gazetelerimi alırken matbaadan yeni çıkan Paris-Match dergisinin kapağına gözüm takıldı. Adeta Monaco prenslik ailesi Grimaldi'leri anımsatan bir aile fotoğrafı. Nicolas'nin iki, karısı Cecilia'nın iki olmak üzere önceki evliliklerden olma dört yetişkin çocuğu ve ortada çiftin tek biyolojik bakımdan ortak evladı 10 yaşındaki Louis Sarkozy. Le Point dergisinin kapağında ise kendinden bir yaş büyük başbakanı Francois Fillon'la beraber şortla jogging yapan, Sarkozy'nin Elysee Sarayı nizamiye kapısında çekilmiş fotoğrafı. Yani aşırı bir medyatizasyon, Özalvari bir komplekssizlik. Yüzde 70-80 arası oranlarda bu durumdan son derece memnun Fransızlar. Fransa'nın toplam 36 bin belediyesine asılacak yeni cumhurbaşkanı fotoğrafını Gökşin Sipahioğlu'nun kurduğu SİPA Press'in fotoğrafçısı çekmiş. Bunda ne var diyebilirsiniz? Şu var: Resimleri çekmek üzere seçilen fotoğrafçı Philippe Warrin, şov aleminin, mankenlerin, yıldızların resmini çekmesiyle bilinen bir isim. Asıl 1968 sayfaları böyle kapanıyor galiba... "Sabahın beşi / Paris uyanıyor" mu? 68 sayfası kapanıyor