Pazar Pafuli'ye gitmenin iki nedeni

Pafuli'ye gitmenin iki nedeni

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kuruçeşme'deki Pafuli en iyi Karadeniz lokantalarından biri. Buraya sadece mıhlama ve mısır ununa bulanmış hamsi tava yemek için bile gidilir

Pafuliye gitmenin iki nedeni

vmilorster@gmail.com Peru fahri konsolosu orada yemek yiyip "Yahu bu Peru'dan çok Patagonya mutfağı" diyene ve daha otantik Peru lokantaları İstanbul'da açılana kadar senden iyisi yoktur. Bu arada köşeyi de birkaç kez dönersin tabii.Peki ya kötü Karadeniz lokantası olur mu İstanbul'da? Olur herhalde ama yürümez. Allah Karadenizlileri başımızdan eksik etmesin ve bizi Temel fıkralarından mahrum bırakmasın, herhalde İstanbul nüfusunun dörtte biri falan Karadeniz kökenli. Hele hele Boğaz nüfusu. Artık ben, diyelim İstinye'de duraktan taksiye binince, şoföre "Nerelisin?" diye sormuyorum. "Trabzon'un içinden misin?" diye soruyorum. Eğer adam Oflu çıkarsa her dediğine "Haklısın abi" diyerek, bir maraza çıkmasını önlemeye çalışıyorum. Diyelim şoförün önündeki hanım sürücüye kafası bozuldu çünkü hatun bir yayaya çarpmamak için frene basma gafletinde bulundu. Şoförden evvel ben davranıyorum: "Karılardan sürücü olur mu yahu? Böyle giderse başımıza taş ya da hava kirliliğinden kurbağa yağacak!" İstanbul'da kötü bir Peru lokantası olabilir mi? Hiç Peru lokantasında yemediğim için bilmiyorum ama olabilir herhalde. Kaçımız Peru'da yedik, kaçımız bu işin aslını biliyoruz? Açarsın lokantanı, getirirsin Peru'dan "Ben mutfaktan anlarım" diyen herhangi bir vatandaşı, "Peru mutfağı işte budur" dersin, olur biter. Şaka bir yana, ağız tadı olan insanlardır Karadenizliler. Karadenizli şoförlerle hep yemekten konuşur, nerede ne yeneceğini tartışırız. Maço diye bilinmelerine rağmen Karadenizli birçok erkek mutfağa girer ve enfes yemekler hazırlar. Gelir düzeyi ne olursa olsun, iş yemeğe gelince ailesi için her zaman cömert ve ailesine düşkün insanlardır Karadenizliler.Eh, tabii ki bu tip insanların devamlı müşterisi olduğu Karadeniz lokantalarının da belli bir düzeyin altına inmesi mümkün değil.Pafuli bu lokantaların önde gelenlerinden. Yıllardır Kuruçeşme'de, modaya falan aldırmadan, ne "in", yeni trendler ne falan, hiçbirinin farkında olmadan çizgisini sürdüren bir yer burası.Tabii böyle bir lokantada hele 40 yıllık Sultanili arkadaşlarla yemenin zevki büyük. Aralarından biri, hiçbirimiz nedenini bilmemesine rağmen, "Ben artık içki içmiyorum" diye tutturup o "kola" denen hem tentürdiyot renginde, gazı insanın midesini delen, tatlımsı ve metalik lezzeti adamın dilinde pas gibi bir tat bırakan garip mahlukatı içse bile (sonradan fark ettik, içine çaktırmadan gizli matarasından votka döküyor)... Diğer arkadaş da "Bu kolesterol ilacından iyidir, ayrıca iştah azaltıyor" falan diyerek garip bir tozu yemek öncesi bir bardak suda eritip aperitif niyetine mideye indirse bile. Neyse ki bu arkadaşların eşleri akıllarını daha peynir ekmekle yemedikleri için denge sağlanıyor. Pafuli'de yemek klasik soğuk mezelerle başlıyor. Patlıcan salata. Marine soğanlı levrek. Yoğurtlu semizotu. Kavun. Beyazpeynir. Sürümü olan, müşterisi bol bir yer olduğu için mezeleri çabuk tükeniyor. Belli bir düzeyi tutturmuşlar. Ancak hazır mayonezle yapılan ve limonu çok kaçmış marine levrek ısmarlanmasa da olur. Sıcaklar daha ilginç. Örneğin, karalahana dolması. İçinde bazı yerlerin kolaya kaçıp yaptığı gibi kıyma değil, minik kuşbaşı et var. Güzel.Pazı kavurma ve karalahana kavurma da lezzetli. İlki soğan ve barbunya ile. İkincisinde ise pirinç ve barbunya var. Arkadaşım, "doğal ilaç uzmanı" Taci Baba'nın eşi Ayşe, Karadenizli. İtiraz ediyor: "Güzel ama aslında karalahana kavurmada bulgur kullanılır, pirinç değil."Ben "Turşu kavurmayı nasıl buldun?" diye soruyorum. Soğanlı fasulye turşusu. Taci cevap veriyor: "Hanım daha iyisini yapar ama bu da fena değil." Kanımca da iyi ve rakıyla muhteşem birlik sağlıyor. Bu arada aklımdan geçiyor: Yahu, neden ben Karadenizli bir hatun almadım? Bence Pafuli'yi ziyaret etmenin illa da bir nedeni olması gerekirse o da mıhlama. Özel mısır unu, Trabzon peyniri ve tereyağıyla yapılan bu lezzetli ama ağır yemek Pafuli'de çok iyi. Hemen herkes ısmarlıyor ve insanların mısır ekmeğine bulayıp mıhlamayı yeme şeklinden Karadenizli olup olmadıkları hemen anlaşılıyor. Belli bir düzeyi tutturmuş Bendeniz büyük bir iştahla mıhlamaya saldırıp ikincisini ısmarlarken o kadar büyük bir beceri gösteriyorum ki biri filmimi çekse, bunu seyreden en çatık kaşlı Karadenizli bile kasıkları çatlayana kadar güler.İkinci bir ziyaret nedeni de mısır ununa bulanmış hamsi tava olabilir. Ne kadar un kullanacaklarını bildiklerinden ve Şile'den getirdikleri un ince olduğundan hamsinin tadını alabiliyorsunuz.Yemeğin üstüne Ayşe "Laz böreğini bir dene" diyor. Yufkayla hazırlanmış; nişastası, yumurtası, tereyağı, zeytinyağı ve fındığı bol, ağır ama lezzetli bir tatlı bu. "Atın ölümü arpadan olsun" deyip onu da mideye indiriyoruz.Hesap adam başı 50 YTL. Yarım küçük rakı ve bir şişe Çankaya dahil. Hatta iki bardak kola da dahil! nTel: (0212) 263 66 38 Ağır ama lezzetli bir tatlı DEĞERLENDİRME: * * * Değerlendirme yapılırken, sadece ve sadece yemeğin kalitesi notlanıyor. Mekanlar bir ile beş yıldız arası değerlendiriliyor. * Kötü** Vasat*** İyi**** Çok iyi***** Türünün en iyisi YILDIZLAR