Plaklar tekrar dönmeye başladı

Plakları şu an sadece bir müzik şirketi, EMI Müzik Türkiye getiriyor. Şirket bu işe girmeden önce iki yıl boyunca piyasa araştırması yaptı. Ocak ayından itibaren 120 grup ve şarkıcının albümünü plak olarak ithal etti. İstanbul ve Ankarada 15 noktaya yaklaşık 5 bin plak sattı. Bu albümler arasında eski ve yeni isimlere rastlamak mümkün. Deep Purple, Beatles, Rolling Stones, Pink Floyd, Ray Charles, Massive Attack, Coldplay, Radiohead, Robbie Williams, Placebo, Norah Jones gibi. Kasetler müzik piyasasına hakim olana kadar şarkıları plaklardan dinlerdik. 80lerin ortalarında plakların üretimleri durduruldu. Çünkü devir değişmiş, müzik önce kaset daha sonra da CDlere girmişti. Kuşkusuz meraklıları için plak hiçbir zaman ölmedi. Onlar sevdikleri grupların, müzisyenlerin plaklarının izini sahaflarda, eski plakları satan müzik marketlerde sürdüler. Her ne kadar DJler kulüplerde, konserlerde kullansa da plaklar, nostalji öğesi olarak kaldı derken yeniden karşımıza çıktı. Artık rocktan popa, elektronik müzikten caza kadar ünlü birçok yabancı grup ve şarkıcının uzunçaları (long play) geniş kitlelerle buluşuyor. EMI Müzik Türkiye Satış Müdürü Mehmet Portakal "Aldığımız kararın doğru olduğunu gelen tepkilerden anladık. Artık yeni çıkan her albümün CDsinin yanında mutlaka uzunçalarını da yayınlamayı düşünüyoruz" diyor. Avrupada yılda 3 milyon plağın satıldığını söyleyen Portakal, satışların giderek yükseleceğine inanıyor: "Ben plakla büyüdüm. Evde 5 bin CDlik bir koleksiyonum olmasına rağmen hâlâ plağı CDye tercih ediyorum. Plağın törensel bir yönü vardır. Plağı elinize alıp kapağını çıkarmak, pikaba yerleştirmek ve CDlerde duyamadığınız cızırtılar... Plak müziğe saygınlık katar, müzikten aldığınız haz artar."EMI Müzik Türkiye Genel Müdürü Hakan Kurşun da plakların aslında hiç ölmediğini düşünenlerden: "Aynı parçayı bir CDde bir de plakta dinleyin. Aradaki farkı anlayacaksınız. Türkiyede birçok evde pikabın olduğunu biliyoruz. Yavaş yavaş bu pazar da hareketlenecektir." "Plağın törensel bir yönü vardır, müziğe saygınlık katar, dinlediğiniz şeyden aldığınız haz artar" "Ondan çıkan sesin ayrı bir lezzeti var" Öyle bir yere gelindi ki müzik, internet ortamında alınıp satılmaya başladı. Bu, CD satışlarını da çok etkileyecek hale geldi. Plak şirketleri belki de kendilerine yeni bir yön bulmak için eskiye dönmeye başladı. Bence müzik dünyasına yeni bir renk gelecek. Plak eski ama yeni bir kan olacaktır. Ben plak dinlemekten hiçbir zaman vazgeçmedim çünkü bu benim için bir tutku. Evimin üst katını plak katı olarak kullanıyorum. Plaktan çıkan sesin çok ayrı bir lezzeti var. Sayısını bilmediğim plaklar arasında çok özelleri de var. Mesela Jethro Tullın tüm albümleri imzalı olarak duruyor. Ben verdiğiniz bu habere çok mutlu oldum çünkü yeni plakları da almak isterim. İzzet Öz (Prodüktör) "Plak son güne kadar duracak, asıl CD gidecek" Plak hastasıyım ama arşivimin büyük bir kısmı CD. Her şey plak olarak basılamıyor zaten. Bunun dışında da, CDyi almak, taşımak, saklamak çok daha kolay. Arşivimdeki albüm ve single toplamı 20 bini aşıyor. Bunların hepsi plak olsaydı hiçbir yere sığdıramazdım. Hem sevdiğim şarkıcı ve grup çoktur hem de bazen aynı albüm veya singleın her farklı baskısını alırım. Bu nedenle arşivimde lüzumlu-lüzumsuz ne ararsanız var. Plak, müzik endüstrisinin en uzun soluklu formatı. Günümüz kuşağı için CD ne demekse, bizim kuşak için de plak o demekti. Müziği satın almak için uzun bir süre tek yoldu plak. Bu nedenle, o zamanlar, özel olarak "plak sevmek" diye bir şey söz konusu değildi. Müziği seviyordunuz ve alıp evinizde dinlemek için de plak almak durumundaydınız. Plakla büyüyenlerin bir bölümü, daha sonraki gelişmelere rağmen plaktan vazgeçmedi. Beklenen olmadı işte. Plak çoktan tarihe karışmalıydı, direndi. Asıl CD gidici gibi. Audio, DVD yükselişte, bu olmazsa başka şeyler çıkacak. Ayrıca herkes şundan da emin: En fazla 20 yıl içinde, müziği satın almanın yolu değişecek ve ortada hiç format mormat kalmayacak. Ama plak, o "son gün"e kadar da duruyor olacak. Ondan sonrası için elinden bir şey gelmez. Naim Dilmener (Müzik eleştirmeni) "Sayısını bilmiyorum ama bir evin iki-üç odasını dolduracak kadar plağa sahibim" Plak almak hayatımın bir parçası. 1984ten beri plak alıyorum. Hâlâ internet sayesinde müzik dünyasında yeni çıkanları dinliyor ve takip ediyorum. Kaç plağım olduğunu inanın ben bile bilmiyorum ama bir evin iki-üç odasını dolduracak kadar çok olduğunu söyleyebilirim. İlgilendiğim müzik türlerinin Türkiyede plak olarak satılacağına pek inanmıyorum. EMIın vermiş olduğu karar hakkında pek bir bilgim yok. Ama popüler isimlerin albümlerini getirtmeyi düşünüyorlarsa aldıkları bu karardan hemen vazgeçmelerini tavsiye ederim çünkü başarılı DJler toplum için ticari olarak kabul edilebilecek bir müzik yapmıyor. Ayrıca geçmiş katalogları Türkiyede piyasaya plak olarak çıkarmak onlar için çok büyük bir risk olabilir çünkü gençler ve toplum artık CDyi tercih ediyor. Ali Şahinbaş (DJ Fuchs-Dinamo 103.8 FM) "Piyasada pikap sıkıntısı var" Biz dört yıldır plak satıyoruz. Elimizde ikinci ellerle birlikte 5 bine yakın plak var. Kemikleşmiş bir plak müşterimiz oluşmaya başladı. Belki abarttığımı düşüneceksiniz ama CDlerden bile daha çok satmaya başladım. Çünkü plak insanların ilk göz ağrısı ve ses kalitesi ortada. Bizde şu sıralar punk, rock, DJlerin yaptığı albümler çok satılıyor. Ama en çok Radiohead, Coldplay ve Pink Floydun "Dark Side of The Moon" albümü çok gidiyor. Ben gerçekten insanların yavaş yavaş plağa döneceğine inanıyorum. Ancak işin ilginç yanı piyasada çok sayıda plak olmasına karşın pikaplarda bir sıkıntı çekiliyor. Her gün beş-altı kişi bana nerede pikap bulabileceğini soruyor. İkinci el pikap bulmaya çalışıyorlar. Çünkü yeni pikapların fiyatları 500 dolardan başlıyor. Mustafa Sayın (Zero Müzikin sahibi) "En çok Iron Maiden ve Dark Side of The Moon satılıyor" 15 yıldır bu işi yapıyorum ve bu sürede genellikle Pink Floyd, Beatles gibi eski grupların plaklarını satıyordum. Bazıları ses kalitesi, bazıları da istediği albüm sadece plak ortamına basıldığı için alıyor. Dünyada birçok albümün CD ve kasete değil, sadece plağa basıldığı oluyor. Meraklıları bu plakları takip ediyor. Bir süre önce EMIın kataloğundan 700 adet plak siparişi vermiştik. Daha sonra onlar da bu işe girip eski ve yeni albümlerin plaklarını çıkarmaya başladı. Bize son bir buçuk ayda 1200 adet plak geldi. İnsanlar hep eski plakları almaya alışıktı. Yenileri görünce çok heyecanlandılar. İnanılmaz bir ilgi oldu. Şu an aldığımız plakların yarısını sattık. En çok plağını sattığımız grup Iron Maden. Bunun yanında Pink Floydun "Dark Side of The Moon"u da peynir ekmek gibi satılıyor. Bir gün gelecek CDler ölecek ama plaklar yaşamaya devam edecektir. Zihni Şahin (Zihni Müzikin sahibi)