Pazar “Romantik komediyi çok istiyordum”

“Romantik komediyi çok istiyordum”

16.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

“İki Yalancı” dizisinde Duygu karakterini canlandıran Yağmur Tanrısevsin, ilk kez bir romantik komedide rol alıyor. Tanrısevsin: “Daha önce dram ağırlıklı işlerde yer aldım. Romantik komediyi çok istiyordum”

“Romantik komediyi çok istiyordum”

Çalışmayı çok seviyor ve hep daha iyisini istiyor... Kanal D’nin yeni dizisi “İki Yalancı”yla ekrana dönen Yağmur Tanrısevsin, “Olduğum yere her zaman şükrediyorum. Çalışmamın ödülü olarak çok iyi ve doğru işlerle sektöre giriş yaptım” diyor. Oyuncuyla The St. Regis İstanbul Spago'da buluştuk Mersin’den İstanbul’a uzanan hikayesini, yeni projesini ve Oğuzhan Koç’la ilişkisini konuştuk.

Haberin Devamı

Dizinin ilk bölümü reytinglerde birinci oldu. Senaryoyu okurken bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmiş miydiniz?

Aslında tahmin etmek demeyelim ama beklentim o yöndeydi. Senaryomuz hem romantik hem de çok eğlenceli. Tabii ki bu bir ekip işi. Sete girdiğim anda bu beklentimden emin oldum. Şu an çok iyi gidiyor, daha da iyi olması için elimizden geleni yapacağız.

Projenin sizi çeken yanları ne oldu?

Yapım şirketi, kanal, oyuncu arkadaşlarım fakat en önemlisi senaryo sanırım. Biri olmadan diğeri eksik kalırdı. Daha önce dram ağırlıklı işlerde yer aldım. Romantik komedi bir iş yapmamıştım ve çok da istiyordum. Farklı tip işlerde yer almak oyuncu için büyük avantaj.

“İki Yalancı”nın Türk filmlerinden esintiler taşıyan bir hikayesi var...

Haberin Devamı

Bu bilinçli bir tercih. Biz ekip olarak Yeşilçam filmlerini de, hissini de çok seviyoruz. Kült olmuş, filmlerin esintilerini taşıyan bir dizide yer almak çok eğlenceli.

Sizin en sevdiğiniz Türk filmleri hangileri?

“Ah Nerede”, “Selvi Boylum Al Yazmalım” ve Kemal Sunal filmleri tabii ki... Galiba tüm Türk filmlerini çok seviyorum.

“Seyahati çok seviyoruz”

Canlandırdığınız Duygu, Yağmur’a benziyor mu?

Duygu da ben de yalan söylemeyi sevmeyiz. Fakat o kendini istemeyerek kuyruklu bir yalanın içinde buluyor. Ben daha dikkatliyim. Eğlenceli, hayat enerjisi yüksek, içten bir kız. Ailesini düşünen, evine bakan, aslında yalanı da sevmeyen biri. İstemeyerek söylediği yalanların mahkumu oluyor.

Tanıtımda “Aşkta ayaklar yere basmalı mı yoksa yerden kesilmeli mi?” diyorsunuz. Sizce nasıl olmalı? Aşkın sizdeki tanımı ne?

Gerçek aşk ikisini de barındırmalı sanırım. Ayakları yerden kesecek kadar heyecanlı fakat içten içe hep kontrollü... Hepsinden biraz yani.

Oğuzhan Koç’la ilişkiniz nasıl gidiyor?

İyi gidiyor, her şey yolunda. Biz seyahat etmeyi çok seviyoruz, dizi setinden “Yarın çekimin yok” haberini alır almaz plan yapmaya başlıyoruz. Her seferinde de gidecek enteresan bir yer buluyoruz. Onun dışında da oturup sohbet edecek konumuz asla bitmiyor. İkimiz de birbirimize bir şeyler anlatmayı seviyoruz. Sanırım en çok son dakika yola çıkmalarımız meşhurdur.

Haberin Devamı

Mersin’den İstanbul’a gelirken kurduğunuz hayaller neydi? Hayal ettiğiniz yerde misiniz?

Çok uçuk hayaller kurmadığım için olduğum yere her zaman şükrediyorum. Ben hayal edip beklemektense, hayallerine ulaşmak için çalışanlardanım. Ne yapmak istiyorsam öncesinde mutlaka hazırlanırım. Hem üniversite hem de oyunculuk eğitimimi hiç aksatmadan tamamladım. Kendimi hazır hissettiğimde, belki bu çalışmanın bir ödülü olarak çok iyi ve doğru işlerle sektöre giriş yaptım.

“Kendime yatırım yaptım”

Ekrana ara verdiğiniz dönemde neler yaptınız?

Eğitimime ağırlık verdim. Üniversiteyi bitirdim. Yine eğitim için Amerika’ya gittim. İyice dinlendim. Kendime, huzuruma ve eğitimime yatırım yaptım diyebilirim.

Bir kozmetik markasının yüzü oldunuz. Brezilya’daki çekimler nasıl geçti?

Dünyaca ünlü bir marka olması yanında, kullandığım bir ürünün reklam yüzü olduğum için çok mutluyum. Keyifli bir işbirliğine ve çok hızlı bir şekilde çalışmaya başladık. Birçok ülkede çekim yaptık. Özellikle Brezilya şahane bir deneyim oldu.

Haberin Devamı

Şöhret sizin için ne ifade ediyor?

Şöhretin beni en çok mutlu eden tarafı, hiç tanımadığımız insanların sizi izlemesi ve sevmesi. Geri kalan hayatım şöhretten önce nasılsa şimdi de öyle...

Bundan sonrası için hedefler neler?

Mevcut işlerimi hakkını vererek yapmak önceliğim. Sonrası için yine görüştüğümüz projeler var, içimize sinen güzel bir iş olduğunda seve seve paylaşacağım.

“Bir sergi açmayı hedefliyorum”

Marmara Üniversitesi Seramik Bölümü’nü okudunuz, evinizde de küçük bir atölyeniz varmış. Profesyonel anlamda bu işi yapmayı düşünüyor musunuz?

Bu sene mezun oldum. Evimdeki atölyede vakit geçirmek bana gerçekten iyi geliyor. Toprakla uğraşmayı, seramik yapmayı, şekil vermeyi, pişirip fırından çıkmalarını beklemeyi seviyorum. Bir katalog hazırlayıp profesyonel olarak üretim yapma ve bir de sergi açma hedefim var.

Nasıl bir sergi olacak?

Bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında hazırladığım bir sergi... “Anlaşılmak bir düştür” isimli, işitme engellilerin sosyal hayatta yaşadığı zorlukların altını çizmek istediğim bir proje bu. Hem Koleston ile olan işbirliğim hem de dizi setinden dolayı yoğun çalışma temposu içindeyim. Fırsat bulduğum zamanlarda projeyi geliştirmeye devam ediyorum.

Haberin Devamı

Eserlerinizle kendinizi iyi ifade ettiğinizi düşünüyor musunuz?

Sadece kendim için yaptığımda, evet.