Pazar "Salata yapıyorum"

"Salata yapıyorum"

08.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ayşe Tütüncü Üçlüsü'nün "Panayır" albümünde caz, klasik müzik ve yöresel müziklerin hakkını teslim eden bir karışım var. Tütüncü de müziğini soranlara muzipçe "Salata yapıyorum" diye cevap veriyor

Salata yapıyorum

MÜZİK Bley'in "Social Studies" albümünde yer alan bu parça ve içindeki paylaşımcı bir yaşamın görüntülerini veren resimler, sinerjinin ilk adımları. Modern toplumun düşünen kadınının soyut formlarını hissetmemek olanaksız bu kompozisyonlarda. Caz piyanisti Ayşe Tütüncü'nün Carla Bley ile tangosu devam ediyor. Cazda kadınların önemsiz olduğu yolundaki utangaç ve örtük eğilime meydan okurcasına, sanatsal bir gönül bağı kuruyor onunla. İlkini "Çeşitlemeler" albümünde "Reactionary Tango" adlı parçası üzerinden kurduğu bağın ikinci perdesini, aynı parçadan alınan temayla ve yeni albümü "Panayır"ın açılışındaki "Carla'nın İkinci Tangosu"nda gerçekleştiriyor. Ayşe Tütüncü, Carla gibi çoksesliliğinde eklektik bir sınır tanımazlık taşıyan, zarif ve kırılgan kompozisyonların piyanisti. Bestelerinde kendini inceden duyumsatan kadın duyarlılığı, soyut bir lirizme ulaşırken, gücünü halktan ve halkın kültüründen alan müzikler ve müzisyenler, onun esin pınarının dağarcığı. Albüme ve üçüncü parçaya adını veren "panayır" teması, Hollandalı ressam Pieter Bruegel'in tablolarından esinleniyor. Sözcük, yerken kusan, sevişirken birbirini boğazlayan, arafın zevkler ve işkenceler bahçesinde varsıllığı ve yoksulluğu eşzamanlı yaşayan evrensel insanlık durumlarını anlatıyor. Toplumsal taşlamaları, hicvi ve yergiyi karıncanın belini incitmeden ustalıkla beceriyor. Kompozisyonlarında önemli bir öğe olarak espriyi elden bırakmayan, her zaman anlaşılır olmayı önemseyen Ayşe Tütüncü, müziğini soranlara "Salata yapıyorum" yanıtını veriyor muzipçe gülümseyerek. Basit ama yanlış değil; gerçekten cazın, klasik müziğin, rock ve yöresel müziklerin hakkını teslim eden bir karışım onun müziği. Bu bahiste kumaşı kesmeden evvel 40 kere ölçen terzilere benziyor kendisi. Son derece hassas. Eğer fusion adına çıkan iş, altı kaval üstü şişhane olmuşsa, o parşömen hemen çöp tenekesini boyluyor. Bu titizliğin doğal sonucu mesai arkadaşlarının seçimine de yansıyor. Piyanonun karşısına dikilen iki nefesliden birini, John Surmanvari bir cümleyi tek bağlaçla Anadolu motiflerine çevirmeyi iyi bilen bas klarnetçi Oğuz Büyükberber üflerken, diğerini ise uzun hava tadında kuzeyli ve batılı doğaçlamalar yapan soprano saksofoncu Yahya Dai üstleniyor. 40 kere ölçen bir terzi gibi "Panayır"ın kayıtları 2004 yılı ortalarında tamamlanmış, kısa süre sonra EMI-Blue Note markası için sözleşme imzalanmış. Gelgelelim, telif izni alınması gereken iki parçadan biri olan "Soledad" için Astor Piazzolla'nın varislerinden oldukça geç yanıt alınmış ve albümün çıkışı gecikmiş. Albümdeki üç parçanın ithaf edildiği Birger Gesthuisen, 1985 yılından bu yana Alman radyosu WDR'de yapımcılık görevini sürdüren tutkulu bir emektar. Çalgı yapılandırması açısından tam bir orijinalite söz konusu. İki nefesli ve bir piyano için yazılıp düzenlenmiş eserlerden oluşuyor "Panayır". "Panayır"ın beste ve doğaçlama dengesi bıçak sırtında. Taraflardan birinin devrilmeyeceğinin garantisi, Ayşe'nin gözbebeklerindeki ışıltıyı piyanonun tuşlarına yansıtması, yarının ufuk açıcı caz müzisyenlerinin en latif örneklerinden biri olması. Not: Ayşe Tütüncü Üçlüsü'nün albüm sonrası ilk konseri, 16 Ocak Pazartesi akşamı Moda Oyun Atölyesi'nde gerçekleşecek. Orijinal çalgı yapılandırması Cheikh Lo, Allah için dini bütün adam. Hak ve adalet kavramı üzerinde yoğunlaşan Senegalli şarkıcı, perküsyoncu ve gitarcının şarkıları, mensubu olduğu bir İslami tarikatın görüşleri doğrultusunda yazılmış. Youssou N'Dour ve Baaba Maal'ın hemşehrisi olan bu mümtaz müzisyen, eski çalışmalarında çok yönlülüğünü ziyadesiyle sergilemişti. "Lamp Fall" ise, Lo'nun üçüncü uluslararası albümü. Bir tarafında modern; yüksek teknik standartlar var ve önemli konuklara sahip. Diğer yüzünde müzikal çok-katmanlılık hüküm sürüyor. İçindeki buklette savaşa ve ırkçılığa karşı, aşkın dinin ve ruhaniliğin yanında olduğunun notu düşülen albümün temel prensibi değişkenlik ve yenilikçilik. Ancak sabit kalan bir şey var. O da Tanrı'nın ışığı doğrultusunda Lo'nun bağlı bulunduğu inanç topluluğunun düsturu. Peki, düstur ne? Hiç ölmeyecekmiş gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi dua et. Allah'ın emriyle Cheikh Lo Avustralya'nın AC/DC ve Midnight Oil ile birlikte en saygın topluluklarından INXS, lider şarkıcıları Michael Hutchence 1997'de bir otel odasında kendini asınca, fakrı zaruretten çalışmalarını askıya almıştı.Onun yerinin doldurulamaz olduğu düşüncesi yaygındı herkeste. Bu düşüncedekiler yeni solist J.D. Fortune ile gerçekleşen "Switch"i dinleyince, yanıldıklarını anlayacaktır. Fortune rahmetlinin kardeşini çağrıştırıyor ama basit bir kopyası sayılmayacak kadar ses karizmasına sahip. Çok nadir rastlanır; ilk notalarda bir albümün kime ait olduğunu anlamak. "Switch" tam da böyle. Topluluk aradaki uzun zamanı sanki zaman kapsülünde geçirmiş gibi geliyor kulağa şarkılar. Üstelik eski gözde parçaları, şarkı sözü yazarlığı bakımından neredeyse geride bırakmışlar. Dönüş planı başarıyla uygulanmış. Bize başarılarının devamını dilemek düşer. Zaman kapsülünden INXS çıktı