Şarapta rekabet fiyat düşürüyor

ve talep arasında dengesizlik baş gösterdiği için kelimenin tam anlamıyla "kör tuttuğunu öpüyor"du.Geçen yıl şarap ithalatının serbest bırakılmasının ardından, şarap dünyamızın bu "makus talihi" yenilmeye ve taşlar yerine oturmaya başladı. Geçmişte sadece 5 yıldızlı oteller için lüks ve pahalı bazı şaraplar getirten ithalatçılar, perakende satış serbestleşince "halk tipi" şarapları da uygun fiyatlarla getirmeye başladılar. Şarap meraklılarının beğeni düzeyi son yıllarda geliştiği için, gelen şarapların çoğu da titiz seçilmiş, fiyatlarına göre kaliteli şaraplar. Süpermarketlerde 15-20 milyon lira fiyatlarla, düzgün İtalyan, Fransız ve Yeni Dünya şarapları bulunabiliyor artık. Satışlar henüz düşük olduğundan ithalatçılar para kazanıp tanıtım bütçeleri yaratamadıkları için bu şarapların henüz cilaları biraz az ama yakında Türk pazarındaki satış grafiğiyle iştahlanacak yabancılar şaraplarının propagandasına da ağırlık verecekler. Bundan birkaç sene önce, şaraptan biraz anlayan meraklılar için şarap satın almak tam bir işkenceydi. Dünya ölçeğinde 2-3 doları geçmeyecek değerdeki yerli şaraplara 10-15 dolar karşılığı fiyatlar istenir, şarap ithali yasak olduğundan tezgah altından satılan orta kırat tek tük yabancı şaraba bol sıfırlı fiyatlar konur, yabancı şarabı vergisiz olduğu için ucuza satan havalimanı gümrüksüz mağazalarında da satıcılar iki-üç yıl öncenin taze Beau-Jolais şarabını bayatlamış olduğu halde "Yıllanmış Fransız şarabı" süsü vererek satmaya çalışırlardı. Arz 80lerde Özalın tekstil ürünleri ithalini serbest bırakması, gıda ithalatına geçiş vermesi nasıl bu sektörleri "terbiye" ettiyse, aynı rekabet etkisi şarapta da başladı. Büyük yerli üreticilerimizden Doluca örneğin, iki yıldır fiyatlarına ciddi zam yapmıyor. İlk çıktığında "lüks şarap" kategorisindeki Sarafinler, şimdi 20 milyonlar civarı fiyatlarıyla kalitelerine göre ucuz bile kaldı. Karma serisi ise, 20 küsur milyonluk fiyatlarıyla, adeta "okazyon" durumunda. O kıratta şaraplar Fransada 20-25 euro civarında fiyatlarda.Kavaklıdere de, Angora, Ancyra Kalecik Karası gibi mütevazı fiyatlı şaraplara ağırlık vererek yeni döneme uyum sağlıyor. Eskiden şarap fiyatlarını alış fiyatının 3 ya da 3,5 katıyla çarparak oluşturan restoranlar da, "katsayı"yı 2,5a indirerek fiyatların uygun seviyelerde seyretmesine katkıda bulunuyor.Kısacası, şarap az içilen fantezi ve havalı bir içki olmaktan çıkıp tıpkı Fransızlar, İtalyanlar ya da Almanlar gibi her akşam iki kadeh içtiğimiz bir "günlük içecek" olmaya doğru giderken, fiyatı da bütçemizi yaralamayacak düzeylere iniyor.Tadını çıkarmalı... Yerli şaraba "terbiye"