Pazar Şarapta yeni yıldızlar

Şarapta yeni yıldızlar

18.07.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Küçük ölçekli şarap üreticilerimizden sürpriz kalitede şaraplar çıkmaya başladı. Hangileri mi?

Şarapta yeni yıldızlar

İlki, şimdiye dek sadece ürettiği buruk lezzetli vişne şarabıyla tanınan Denizlinin Bekilli ilçesindeki Küp Şarapçılıktan. Son yıllarda İtalyadan getirttiği paslanmaz çelikten modern ekipmanları devreye sokan ve şarapları daha iyi koşullarda mayalandırabilen bu küçük üreticimiz, bölgenin daha çok pembe şarap yapımında kullanılan Çalkarası üzümlerinden Artemisi üretmiş. Sertifikalı bir organik şarap bu. 2002 rekoltesinin Artemisi, çok temiz yapılmış, ince, hafif, kırmızı meyve aromaları çok canlı bir şarap. Ahududu ve çilek kokuları adeta burnu büyülüyor. İçimi rahat, damakta da meyvemsiliği canlı. Yalnız bir uyarı: Kısa süre içinde tüketilmesi gerekiyor... Doluca, Kavaklıdere ve Tekel gibi büyük ölçekli üreticilerimizin sınırlı sayıda ürettikleri özel rezerv şaraplarının kalitelerini bilmeyen, duymayan kalmadı. Hakikaten de Sarafinler, Karmalar, Kavaklıderenin Mahzen serisi, Tekelin Harput ve Keyifleri üst düzeyde, zengin şaraplar. Bu üreticilerimizin yüz binlerce litre ürettikleri standart kalitedeki kitle şaraplarının yanında, bu şarapların da ayrı bir yeri var. Öte yandan, bu dev firmaları birkaç adım geriden izleyen Pamukkale ve Sevilen gibi "orta ölçekte" üreticiler de önemli bir kalite atağına girmiş durumdalar. Onlar da hayli güzel şaraplar üretiyorlar. Yine de şarap tüketicisi, daha da az duyulmuş, "bilenin bildiği", eşine dostuna "Sen şarap seversin ama bunu tatmamışsındır" diye keşfetmiş olmaktan gurur duyarak ikram edebileceği şarapların peşine de düşüyor. Bu hafta bunlarla ilgili birkaç tüyo vereceğim. Diğer bir sürpriz ürün de, son yıllarda gittikçe daha kaliteli şaraplar üreten Kapadokya bölgesindeki Kocabağ Şarapçılıktan. Nevşehirin Uçhisar ilçesindeki bu üreticinin geniş bağları var ve hammaddesine hakim bir durumda. Kocabağ bölgede Boğazkere, Öküzgözü ve Kalecik Karası gibi üzümleri de deniyor ve bunlardan da ilginç sonuçlar alınıyor ama bence en iyi ürünü Misli adındaki beyazı. Bağının adını taşıyan bu şarap, bölgenin beyaz üzümü olan Emirden yapılıyor. Açık sarı renkte, çok canlı ve diri bir asiditeye sahip. Bu özelliğiyle, soğutulmaya iyi geliyor ve içeni ferahlatıyor. Yüksek asidite nedeniyle farklı yemek türleriyle, baharatlarla uyumu da kolaylaşıyor. Emirin tipik elma ve mineral kokularını ve tatlarını yansıtan bu beyaz da, son zamanlardaki favorilerimden. Üçüncü sürpriz şarap ise Tekirdağdaki Umurbeyden. İki yıl önce şaşırtıcı zenginlik ve yoğunluktaki Semillonuyla çıkış yapan Umurbey, geçen yıl da kendi bağlarının ilk Cabernet Sauvignon ve Merlotlarını da şişelemişti. Bunlar biraz fazla sert ve hamdı. Birkaç ay önce piyasaya çıkan 2003ün Merlotsu ise, 2002den daha olgun ve dengeli. Gövdeli, yoğun, güçlü, zengin bir şarap ve yıllanmaya da yatırılabilecek özellikte. Baharlı lezzetlere sahip bu şarap, soslu bifteklerle iyi uyum sağlayabilecek kıratta.Bir başka sürpriz ise, bir türlü sofra şarapçılığı düzeyini aşamayan Bozcaadadan. Adanın faal üç üreticisinden Yunatcıların 2003 Cabernet Sauvignonu bu. Yunatcılar da genç bağlardan ikinci denemesini şişelemiş. 2002si denge yoksunu ve kaba olan şarap, 2003te çok daha iyi yapılmış ve ortaya derin, zengin, güçlü bir şarap çıkmış. Kısacası, küçük üreticilerimiz de ufak partilerle yaptıkları denemelerle 12den vurmaya başladılar. Şimdi sıra, bu kalitenin istikrarlı bir şekilde artarak sürmesinde. Cabernetye Merlot, Merlotya Cabernet katmak, iyi kalite fıçıda şarabı bir süre olgunlaştırmak gibi ince rötuşlarda. Ve tabii ki bu sürpriz kaliteleri, meraklılarına duyurmada... myalcin@turk.net Trakyada da hareket var