Pazar Şehirde engelli olmak

Şehirde engelli olmak

07.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Engelliler Günü vesilesiyle şehirde yaşadıkları zorlukları sorduğumuz Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz “Ne suç işledilerki mahpus hayatı yaşıyorlar?”, Dünya Engelliler Vakfı Başkanı Metin Şentürk “Ülkenin kaldırım seviyesi ne kadar yüksekse medeniyet seviyesi o kadar düşüktür” diyor

Şehirde engelli olmak

Geçtiğimiz hafta, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Milliyet’te yayımlanan Gökhan Karakaş imzalı, “Bir tek İstanbul’un engelini aşamıyor” başlıklı haber haftanın en etkileyici haberlerinden biriydi. 17 Ağustos depreminde göçük altında kalarak iki bacağını kaybeden Ufuk Koçak serbest dalış rekoru kırmış bir sporcu. Zorlu halen kaya tırmanışçısı olmasına, yelken, rüzgar sörfü, su kayağı gibi spor dallarında eğitimler vermesine rağmen muhabirimizle çıktığı İstanbul turunda metrobüse yardım almadan çıkamamış, “İstanbul’da metrobüs dağı tırmanışı yapıyorum. İnsan doğada daha az sorunla karşılaşıyor. Şehirdeki yok sayılmışlık canımı daha fazla acıtıyor” demişti.
Dünya Engelliler Vakfı ve Dünya Engelliler Birliği Başkanı, müzisyen Metin Şentürk ve Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz’la engellilerin şehirde yaşadıkları zorlukları konuştuk. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerine de son yıllarda yapılan düzenlemeleri ve bundan sonra yapılması planlananları sorduk.

Haberin Devamı

Dünya Engelliler Vakfı ve Dünya Engelliler Birliği Başkanı, müzisyen Metin Şentürk:

“Her belediye başkanı bir tekerlekli sandalyeye binip ilçesinde bir gün geçirsin”

Engelliler şehirde en çok neye ihtiyaç duyuyor?

Yola; otobüse, metrobüse erişebilmeye, onlara itibarlı bir şekilde binebilip inebilmeye, halkla bütünleşmeye... Aklınıza ne gelirse...
Bir ülkenin kaldırım seviyesi ne kadar
yüksekse medeniyet seviyesi o kadar düşüktür. Bakın kaldırımlara, anlayın medeniyet seviyemizi. En büyük sorun engelliler için yapılanların standardının olmaması. Hayatı belirleyen şeyler standartlardır. Engellilere yönelik rampaların, kabartma yolların uluslararası standartlara göre yapılması gerekiyor. Mesela siz yüzde 4’le 7 arasında eğimli yapılması gereken rampayı yüzde 9’la yaparsanız bir tekerlekli sandalyedeki engelli çıkamaz. Vakıf olarak bu ayrıntılara geniş yer verdiğimiz bir Uluslararası Standartlar Kılavuzu hazırladık.

Haberin Devamı

Bu konuda neden bu kadar yavaş yol alıyoruz sizce? Hangi siyasi parti, hangi ideoloji karşı olabilir engelliler için yapılacak bir iyileştirmeye?

Son 10 yılda geçmişe nazaran bir şeyler yapıldı. Bunun da altını çizelim ki adam hem kör hem nankör demesinler. Özürlüler Yasası çıktı, evde bakım yasalarıyla ilgili çalışmalar yapıldı, maaş düzenlemeleri yapıldı. Ama siz bir engelliye evden çıkabilme özgürlüğünü vermeden onun için bir şey yapmış sayılmazsınız. Bir insan topluma dahil olabiliyorsa ancak o toplumun bir parçası olabilir. Bu ülkenin parkından, bahçesinden, güzel havasından, yağmurundan, karından, taşından, toprağından istifade edebiliyorsa bu ülkenin bir parçasıdır. Bu sorunları aşmış ülkelerde, sokakta o kadar çok engelli görüyorsunuzki... Çünkü onlar sokağa çıkmaktan korkmuyor. Yeni bir şey keşfetmeye gerek yok. Bu işi iyi yapan ülkelerin neler yaptığına bakmak yeter. Alman polisine tanınan yetkileri Türkiye’ye getiriyoruzda Almanya’da engelliler için neler yapıldığına neden bakmıyoruz?

Empati kurmakta mı güçlük çekiyoruz?

Duyarlı olanları tenzih ediyorum ama ben
yerel yöneticilerin yeterince hassas davranmadığını düşünüyorum. Her belediye başkanı bir tekerlekli sandalyeye binip ilçesinde bir gün geçirsin. Bunu yapacak yürek lazım. Yasalar çıkarabilirsiniz ama bu işe biraz kalbinizi koymazsanız o iş havada kalır. Biz bize bir şey olunca empati yapılmasını istiyoruz. Başkasına bir şey olunca ona empati yapmıyoruz. Bu ülkede 8.5 milyon engelli
vatandaş var. Her birinin de bir anne-babası
var, çarpın üçle, 25 milyon. Bu ülke 77 milyon.
Bu çok önemli bir oran.

Haberin Devamı

“Kardeşim ben manyak mıyım kendimle dalga geçeyim? Ben hayatla dalga geçiyorum”

Siz bir Avrupa ülkesinde yaşasaydınız, bugün bunlarla uğraşmak yerine sanatınızla meşgul olacaktınız...

Evet ama ben ülkemde yaşamaktan çok memnunum. Yaptığım bu çalışmalar beni besliyor. Bunların üstünde şeyler yapmak isterdim ama. Yolla falan uğraşmaktansa bir engellinin nasıl daha nitelikli olması için destek verilebilir konusunda çalışmayı tercih ederdim. Çünkü bunlar çoktan halledilmiş olması gereken şeyler.

Haberin Devamı

Siz bir de bu konuyu hep şakalarla gündeme getiriyorsunuz. Öyle olunca hem ilgi görüyor hem de tabu olmaktan çıkıp üzerine şaka da yapılabilir bir hale geliyor...

Benim üslubum bu. Bana hep “Kendinle dalga geçiyorsun, ne güzel” diyorlar. Kardeşim ben manyak mıyım kendimle dalga geçeyim? Ben hayatla dalga geçiyorum. “Engellilerle ilgili yaptığın şakalar kabak tadı verdi” diyorlar. Versin, devam edeceğim. Çünkü yeni nesiller geliyor. Onlarda bunu görmeli, böyle algılamalı. Bunu bir ajitasyon meselesi halinden çıkarmalıyız. Özgüvenimizi de üstüne koyarak dalga geçebilmeliyiz.

Yeni projeleriniz neler?

Hafta içi her gün TV 360’ta yayınlanan bir programım var; “Metin Şentürk’ün Gözünden”. Onun dışında vakıf yararına “Kelebek” isminde bir albüm çıkaracağım. Görme engelliler dünya hız rekorunu kırmıştık biliyorsunuz. Altı ay önce benim rekoru elinden aldığım İngiliz geri aldı. Şimdi hazırlıklara başladık. Tanıtma Fonu’ndan yanıt bekliyoruz. Olumlu yanıt alırsak rekoru geri alacağız.

Haberin Devamı

Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz:

“Devlet, hükümet, yerel yönetimler sözleşmenin gereklerini yerine getiremiyor”

Ülke genelinde toplu taşıma sistemleri, araçlar, yollar, kaldırımlar, yaya alt geçidi ve üst geçitleri, kamu alanları ve binaları, eğitim alanları, istihdam alanları, kamuya açık alanlar ve mekanlar, eğitim merkezleri ulaşılamaz ve erişilemez olduğu için engelliler toplumdan tecrit edilmiş durumdalar. Bu insanlar ne suç işlediki ömür boyu evlerinde mahpus hayatı yaşarlar, ebeveynleri gönüllü gardiyanlarıdır? Son 10 yıldır evet birtakım çalışmalar var; eğitimde, evde bakım konusunda, ulaşım araçlarında, yollarda, kaldırımlarda... Ama bu çalışmalar tamamen Avrupa Birliği’ne karşı “Yaptık, yapıyoruz” demek için yapılmış gibi.

Türkiye, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni kabul eden ilk ülkelerden biri. Bu sözleşmenin devlete yüklediği en önemli görevlerden biri; engellilerin birey olarak gerektiğinde tek başlarına hayatlarını sürdürebilmeleri için gereken olanakların sağlanmasıdır. İnsan onuruna yaraşır, yeterli gelir sağlanmasıdır. Kamusal alanlara, kamu hizmetlerine yeterli erişim koşullarıdır. Çalışma koşulları sağlanmış istihdamdır. Erişilebilir eğitimdir, sağlıktır. Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak, hükümet olarak, yerel yönetimler olarak bu sözleşmenin gereklerini yerine getirmekte yeterli özen göstermekten uzak.

“Engelsiz yaya kaldırımı en az 1.5 metre olmalı”

Dünya Engelliler Vakfı’nın hazırladığı Engelliler İçin Evrensel Standartlar Kılavuzu’ndan...

Engelsiz bir yaya kaldırımı en az 1.5 metre (en ideal 2 metre) genişlikte olmalıdır. Kaldırım genişliği, otobüs duraklarında minimum 3 metre ve dükkan önlerinde minimum 3.5 metre olmalıdır. Kaldırım kesitinin eğimi yüzde 2’den küçük olmamalıdır.

Yaya kaldırımı kaplaması, kaymayı önleyici ve dolaşmayı kolaylaştırıcı olmalı, yollardaki basamak vb. yol sathındaki yeraltı tesisatı rögar kapakları çıkıntı oluşturmamalı, ani seviye değişiklikleri olmamalı; sürekli veya aynı seviyede zemin oluşturulmalıdır.

Yaya kaldırımında güzergahın görme engelliler tarafından baston ile kolaylıkla algılanması sağlanmalı, bunun için hissedilebilir yüzeylerden oluşan kılavuz izlerden faydalanılmalıdır. Kılavuz izler basit şekilde yerleştirilmeli, ana yaya hareketine paralel doğrultuda olmalı, kılavuz iz 60 santimetre genişliğinde olmalı, görme engellilerin karıştırmaması ve tehlike oluşturmamak için rögarlara ya da drenaj kanallarına uzak olmalıdır.

Rampaların yüzeyleri sert, stabil, kaymaz ve çok az pürüzlü malzeme ile kaplanmalıdır. Yüzeydeki pürüzlülük yüksekliklerinde 2 santimetreden büyük farklılık olmamalıdır.

Binaların en az bir girişine engelsiz ulaşım ve giriş olanağı sağlanmalıdır. Ulaşılabilir tüm güzergâh noktaları en az 90 santimetre eninde olmalı, rampaların eğimi yüzde 8’den fazla olmamalıdır. 15 santimetreden daha yükseğe çıkan rampaların her iki yanında korkuluk düzenlenmelidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı yanıtladı

Engelliler için neler yapılıyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) 1994’te Özürlüler Koordinasyon Merkezi olarak kurulan Engelliler birimi zamanla şehirdeki bütün engellilere yerinde hizmet ulaştırmayı amaç edindi ve Engelliler Müdürlüğü (İSEM) adını aldı. Başkan Kadir Topbaş’ın talimatıyla Erişilebilirlik Komisyonları kuruldu. Engelliler Müdürlüğü Erişilebilirlik Teknik Ekibi, İBB’nin bütün projelerini inceleyip erişilebilirlik onayı
veriyor. Şu anda İstanbul’un
çeşitli noktalarında 24 Engelliler Merkezi ve 11 Engelli İrtibat
Bürosu mevcut. İSEM’de 154 bin
631 kayıtlı engelli var.

“Metrobüs hattı engelli ve yaşlılara uygun”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan tüm meydanları engellilere uygun düzenliyoruz, üst ve alt geçitleri engelli asansörü ve erişim rampası yaparak inşa ediyoruz, cadde düzenlemelerinin tümünü engellilere erişilebilir olarak inşa ediyor ya da uygun hale getiriyoruz. Kültür ve spor tesisleri başta olmak üzere, tüm kütüphane, müze, kamu ve hizmet binalarımızın engelli kullanımına uygun olmasına özen gösteriyoruz. Mevcut binaların erişimi için de engelli rampası, engelli tuvaleti, hissedilebilir yüzey, engelli lifti (merdiven, sahne, havuz için), asansör, kapı değişimleri, sahnelerde koltuk sökümü işleri yapılarak engelliler için uygun hale getiriliyor.

İETT’ye ait 3 bin 15 otobüsün tamamı erişilebilir. Otobüs A.Ş.’nin 962 otobüsünün tamamı erişilebilir. Halk otobüslerinin 1.063 adedi (144 adet çift katlı, 30 adet HAVATAŞ da dahil olmak üzere) engelli erişimine uygun. Uygun olmayan otobüslerin geçtiği bütün hatlardan mutlaka engelli erişimine uygun olan otobüslerin geçişi planlanıyor.

İstanbul genelinde ana ulaşım yol ağındaki kavşaklarda görme ve bedensel engelliler için yaya geçitleri düzenlendi. 696 adet sinyalize kavşak, 221 noktada engellilere yönelik kavşak düzenlemesi, görme engelliler için cadde ve yollarda kılavuz çizgi uygulaması yapıldı.

Beylikdüzü-Avcılar-Söğütlüçeşme metrobüs hattı engelli ve yaşlılara uygun olarak inşa edildi, durak üst geçitlerine erişilebilirlik için rampa, yürüyen merdiven ve asansörler yapıldı. Yeni nesil yolcu vapurlarımızı, otobüslerimizi ve raylı sistemlerimizi engellilere de uygun tasarlayarak hizmete aldık. İskele, durak ve istasyonlarımızı engellilere uygun hale getirdik. Taşıma araçları ve duraklarında Akıllı Ulaşım Sistemi Projesi (AKYOLBİL) ile sesli ve görüntülü yol bilgisi veriyoruz. Evinden dışarı çıkamayan engelli ve yaşlılara 2004-2014 arası toplam 667 bin 19 adet ücretsiz yolculuk imkanı sunduk.

Açık, katlı ve yol üstü otoparklarda engelliler için yer ayırıyoruz. Uygun konut projeleri yapıyoruz. Giriş katlarının satışında engellilere öncelik veriyoruz.

Parkları, umuma açık tuvaletleri, kent mobilyalarını,
çocuk oyun elemanlarını ve endüstriyel kentsel yapıları, engellilerin yaşam standartlarına uygun tasarlayarak yapıyoruz. İstanbul ilçe sınırları,
ana ulaşım ağı ve raylı sistem hatlarını gösteren kabartma haritaları hazırladık ve kabartmalı cetvel yaptık.

“Parklar, tuvaletler, kent mobilyaları engellilere göre tasarlanıyor”

2014-2019 arası yapılması planlanan projelerden bazıları şunlar: Görme Engelliler Merkezi Projesi, İşitme ve Konuşma Engelliler Merkezi Projesi, Fiziksel Engelliler Merkezi Projesi, Engelliler İçin Gündüz Bakım Merkezleri Projesi, Süreğen Engelliler Merkezi Projesi, Down Sendromlular Merkezi, Ruhsal ve Duygusal Engelliler Merkezi, Erişilebilirlik Koordinasyon Merkezi Projesi (EKOME), Engelli Hizmetleri Lisans Programının Kurulması Projesi, Engellilik Haritası Projesi, Engelli Güncel Veri Tabanı Projesi...

“Erişilebilir Turizm Engelsiz İstanbul” projesiyle İstanbul’da engellilerin turizmine yönelik çalışmalar kapsamında; 21 müze, 8 kütüphane, 3 cami, 2 saray olmak üzere toplam 34 kurumun erişilebilirlik raporları çıkarıldı, tarihçe metinleri ve fotoğrafları görme ve işitme engellilere uygun olacak şekilde seslendirilip betimlendi. Bu kapsamda 300 personele işaret dili eğitimi verildi.

İSEM’de 2014 yılı boyunca, kasım ayı dahil 46 bin 153 çağrı karşılanmıştır. Engelli vatandaşlarımız en çok; araç talebi (hastane, eğitim, sosyal, kültürel faaliyetler için), engelli bakım parası, sporla rehabilitasyon, engelli yasal hak danışmanlığı gibi taleplerle başvurdular.