Pazar Şiraz "rezerv" oldu

Şiraz "rezerv" oldu

25.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türkiye'nin ilk Şiraz şarabını üreten Denizlili Pamukkale Şarapları, meşe fıçıda yıllanmış ilk rezerv Şiraz'ını da piyasaya sürdü

Şiraz rezerv oldu

myalcin@turk.net Anayurdu İran'ın Şiraz kenti olan bu baharatsı lezzetli üzüm, baharlı çeşnili şaraplarıyla Türkiye'de de popüler olmaya doğru gidiyor. Tam da bu ortamda, 2000 rekoltesiyle Türkiye'nin ilk Şiraz şarabını üretmiş olan Pamukkale Şarapları, ilk "rezerv" Şiraz'ını çıkardı. Güney ilçesindeki şaraphanesinin bodrum katında yaptığı Türkiye'de bir ilk olan rustik mahzende, bir parti 2004 şarabını Fransız meşe fıçılarda 18 ay dinlendirdi. Ve lüks bir şişeye koyarak 35 YTL fiyatla, en pahalı şarabı olarak satışa sundu. Bu Şiraz'a, "kardeş şarap" olarak yine 18 ay meşe fıçıda dinlenmiş bir Chardonnay de eşlik ediyor.Firmanın sahibi Yasin Tokat, geçtiğimiz günlerde bu ilk lüks şaraplarını Çırağan Kempinski Oteli'ndeki bir yemek davetiyle tanıttı. Sanki "Bu şaraplarım beş yıldızlı otellere layık" demek ister gibiydi. 1970'lere kadar bir üzüm cenneti olarak daha çok pekmezlik üzüm üreten Denizli'nin yüksek rakımlı Güney ilçesi, şekerli mamullerin bollaşması ve pekmezin eskisi kadar talep görmemesi üzerine, 1970'lerde üzümünü şarap olarak değerlendirmeye başlamıştı. Pamukkale Şarapları da bu yıllarda büyüdü ve Ege bölgesinin önemli şarap üreticilerinden biri haline geldi. Zamanla, 90'lardaki şarap rönesansımızın etkisiyle, tüm yurtta da satılmaya başlandı.Pamukkale yıllar boyu bölgenin yumuşak karakterli, iddiasız şaraplar veren Çalkarası üzümleri ağırlıklı ürünler çıkarmış, 90'ların sonlarında da bölgenin teruarına uygun bir üzüm olan Şiraz'ı deneyerek bu konuda öncü olmuştu. Ardından, diğer firmalar da baharlı lezzetleriyle Türk damak tadına hitap eden bu üzümden şaraplar yapmaya yöneldiler. Tokat da, bu kez öncü rolünü Şiraz'ı fıçıda yıllandırarak sürdürmek istedi. Bugünlerde şarapçılığımızda bir Şiraz modasıdır gidiyor. Doluca'dan Kavaklıdere'ye, Sevilen'den Yazgan'a, Bekilli'deki mütevazı Küp'ten aynı bölgede yeni kurulan Vehbibey'e hemen her şarap üreticisi, Şiraz üzümlerinden yapılma bir şarabı veya bir Şiraz kupajını piyasaya sürüyor. Tadımda ilk olarak Chardonnay'i denedik. Bölgenin düşük verimli bağlarından alınan üzümlerle yapılan bu şarap, doğrusu fıçının altında ezilmemişti. Yine de ağaçsı tonlar, fıçıda beklemekten kaynaklanan vanilyamsı tonlar ön plandaydı. Egzotik meyve çeşnileri de alttan alta hissediliyordu. Fıçının gözeneklerinden oksijenle az da olsa temas ettiği için çok bekletilmemesi gereken, krema veya tereyağı soslu balıklar ve kabuklu deniz ürünleriyle denenebilecek bir beyazdı bu.Ardından, sıra rezerv Şiraz'a geldi. Renk, fıçıda uzun süre beklemenin de etkisiyle, açılma yolundaydı. Burunda tatlı baharat ve kuru meyve tonları hissediliyor, ağaçsı kokular da ona eşlik ediyordu. Kadehe yoğun bir şekilde sıvanan, adeta yağlımsı bir dokusu vardı. Ancak ağızda fıçının üzümü gölgelediği, biraz yorgun bir şaraptı doğrusu... Modern önolojinin babası Prof. Emile Peynaud'nun "Tahtanın şarabı öldürmesine izin vermemeli!" uyarısı, haklılığını burada bir kez daha gösteriyordu. Türk şarapçılığı, fıçıda şarap olgunlaştırma konusunda birikime sahip değil. Ülkemize kaliteli Fransız meşe fıçılarının ithalinin tarihi, sadece 10 yıl geriye gidiyor. Fıçıları doğru kullanmayı da yeni yeni öğreniyoruz, bu arada bazı firmalar fıçıları sıcakta ve güneş altında tutmak, gözeneklerden buharlaşan şarabın üstünü tamamlamamak gibi vahim hatalar yapıp, şaraplarını okside etmeyi dahi becerebiliyorlar!Yasin Tokat da bu denli uzun bir fıçı dinlendirmesini ilk kez deniyor. Belki zamanla fıçıya yatıracağı partileri daha gövdeli şaraplardan seçecek, belki fıçı tipinde değişikliğe gidecek, belki de dinlendirme süresini daha kısa tutacak. Hatta belki, İspanya'da olduğu gibi fıçıda dinlenmiş bazı eski şaraplarla, çelik tankta bekleyen bazı taze şarapları, yani farklı rekolteleri harman ederek ideal tadı yakalamaya çalışacak.En eskilerinin mazisi 80 yılı ancak bulan yerli üreticilerimiz, şarabın uzun yolunun henüz başındalar ve deneye-yanıla ideal sonuçlara erişecekler. Ancak bu işler için çok uzun seneleri de yok... Umarız tüm dünyanın şaraplarının uygun fiyatlarla kapıya dayandığı şu günlerde, deneylerini biraz daha kısa sürelerde tamamlayıp şarapseverlerin kendilerine verdiği avansı doğru kullanırlar. "Tahta" şarabı eziyor mu?