Pazar Sizin simülasyonunuz hangisi?

Sizin simülasyonunuz hangisi?

16.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Son yıllarda ortaya atılmış çılgınca bir teori var: Acaba hepimiz bir bilgisayar simülasyonunun içinde mi yaşıyoruz? Tıpkı “Matrix”teki gibi

Sizin simülasyonunuz hangisi

Bu dünyada neden varız ve evrendeki her şey neden var? Filozofların binlerce yıldır kafasını kurcalayan bu soru, insanın evrene yönelttiği ilk büyük soruydu belki de. Yanıtını henüz kimse somut olarak öğrenebilmiş değil ancak sorunun büyüklüğünü idrak edince akla hemen ikinci bir soru geliyor: “Peki ya gerçekten var mıyız?” Neyse ki 17. yüzyılda Rene Descartes, bu soruya o meşhur yanıtı vermişti: “Düşünüyorum, öyleyse varım.”

Düşünmek varoluşa delalet ancak, yaşadıklarımızın gerçekliğini kanıtlamaya yetmiyor. Bu konuda, son yıllarda ortaya atılmış çılgınca bir teori var: Acaba hepimiz bir bilgisayar simülasyonunun içinde mi yaşıyoruz? Tıpkı “Matrix” filmindeki gibi.

Simüle gerçeklik hipotezi, yaşanılan gerçekliğin hakiki gerçeklikten ayırt edilemeyen bir taklit olabileceği fikrine dayanıyor ve kökeni Descartes’a kadar uzanıyor. Bu hipotezin bilgisayarlı yorumunu ise Hans Moravec ortaya attı ve Oxford Üniversitesi’nden Nick Bostrom geliştirdi. NASA yöneticilerinden Rich Terrile, 2011’de teoriyi yeniden gündeme getiren isim oldu ve ünlü astrofizikçi Neil deGresse Tyson, birkaç ay önce “Yaşadığımız evrenin bir simülasyon olma ihtimali kuvvetli” açıklamasıyla fitili tekrar ateşledi. O günden beri Silikon Vadisi’nde herkes bunu konuşuyor. Bu haftanın başındaysa iki milyarder işadamının insanlığı bu simülasyondan kurtarmak için gizli bir yatırım yaptığı haberi geldi ve tartışmalar iyice alevlendi.

Silikon Vadisi’nin hipoteze ilgisi, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin çokça gündemde olmasından kaynaklanıyor. Görünen o ki gelecekte biz de gerçekliğe yakın simülasyonlar yaratabileceğiz ve yapay zekanın ilerlemesiyle dijital dünyalarda kendi bilincine sahip varlıklar çoğalacak. Rich Terrile, “Gelecekte dijital insanlar çoğalacaksa, neden biz de şimdiden öyle olmayalım?” diye soruyor. Elon Musk ise “40 yıl önce yalnızca iki çubuk ve bir toptan oluşan Pong oyunu vardı. Bugünse milyonlarca kişinin aynı anda oynadığı realistik video oyunları var. Yakında oyunları gerçeklikten ayırmak imkansız olacak” diyerek teoriyi destekliyor.

Hayatımızdaki karşılığı

Hipotezi savunanlara göre bizim gelecekte yaşayan evrilmiş benliklerimiz, kendilerini ilerletmek gibi özel bir maksatla atalarının yaşayacağı farklı bir gerçekliği tasarlamış olabilirler. Tamamen matematiksel düzende işleyen bir evrende yaşamamız, hipotezi tutarlı hale getiriyor. Ayrıca evrenin yapıtaşları atom altı parçacıklara bölünebiliyor ve bunlar da pikselleri çağrıştırıyor. Bilim insanlarına göre evrenin bu yapısı onu teoride programlanabilir kılıyor. Yine de çoğu bilim insanı tüm gerçekliğin bir simülasyona bağlı olduğunu konuşmak için yeterli kanıt bulunmadığı fikrinde.

Hipotez, bizi kuklalaştıran çok gelişmiş bir uygarlığın sırrını mı ifşa ediyor yoksa kutsal metinlerin Dünya’da her şeyin bir “oyun” olduğuna dair söylemlerini mi doğruluyor, anlamak zor. Yalnız bu simülasyon meselesinin hayatımızda bambaşka, metaforik bir karşılığı var: Milyonlarca insan, kendi gerçeği yerine toplumun ve düzenin uygun gördüğü gerçeklikleri yaşıyor. Ailesinin istediği meslekte çalışan, uygun görülen bir eşle evlendirilen, geleneklerin dışına adım atamayan ve içinden geldiği gibi değil, söylendiği gibi davranan herkes, aslında başkalarının yarattığı simülasyonlarda yaşamıyor mu?